Girit’in başkenti Kandiye ve antik şehir Knossos

Girit’in başkentindeyiz: Kandiye (Heraklion)

Kandiye, İraklio ya da diğer adıyla Heraklion, Girit’in hem en büyük şehri hem de başkenti. Venedik limanı ve duvarları ile tarih kokan bu şehir Avrupa’nın en eski antik şehri olan Minos uygarlığının en önemli merkezi Knossos Antik Şehri’nin kalıntılarını barındırmakta.

Kandiye şehrinin tarihi Sarazenler ile başlıyor, Bizans Dönemi, Venedik Dönemi ve Osmanlı Dönemi Kandiye’sinden sonra hem Kandiye hem de tüm ada 1898 itibariyle özerklik kazanıyor. Sonrasında İngiltere’nin kontrolüne girmiş, adı da Heraklion olarak değiştirilmiş. En son 1913 yılında ise Yunanistan Krallığı’na bağlanmış.

Şehrin bugünkü tarihi dokusunda Venedikliler’in izi baskınca görülmekte.

Girit’in Neolitik döneminden Roma İmparatorluğu dönemine kadar tarihi ile ilgili buluntular ve Minos medeniyeti koleksiyonu Heraklion Arkeoloji Müzesi’nde görülebilir.

Girit’in ünlü akvaryumu Cretaquarium da bu şehirde. 1.7 milyon litrelik 60 tanklı deniz suyu ile Avrupa’daki en büyük akvaryumlardan biri olan Cretaquarium’da 4.000’den fazla canlı görülebilir.

Kandiye Sahili

Şehri gezmeye  yat limanından başlayabilirsiniz. Kule Kalesi (Koules Fortress) ve eski tersane (Arsenal) bu bölgede en dikkat çeken yerler.

Sahilden ileriye doğru yürüdüğünüzde antik kalıntılar göreceksiniz.

Yürüyüşümüzün sonunda rastladığımız, denize sıfır Mare Restoranı keyifli bir yerdi…

Şehir merkezi

St Titus Katedrali görkemli yapısı ile en dikkat çeken yapılardan biri. Gece ışıklandırdıklarında tepesi nefis bir mavi renge bürünüyor.

Bu da katedralin iç kısmı…

Katedralin yanında şirin bir kafe var…

Bu da Agios Minas Kilisesi ve içi…

Burası Municipal Gallery Sanat Müzesi… St. Mark Bazilikası da burada…

Şehrin merkezinde Aslanlar Meydanı (Lion Square) var. Burada 1629 yılında Venedikliler zamanında yapılmış olan Morozini Çeşmesi bulunuyor.

Bu meydan gece çok canlı ve renkli…

Yine yakınlarda Venetian Loggia dikkat çekmekte. Vaktiyle Girit’in önde gelenleri sosyal ve ekonomik konularda sohbetler yaparmış burada. Bir tür klüp gibiymiş yani. Osmanlılar burayı ele geçirince bu bina yönetim binası şeklinde hizmet vermiş.

Bugün revize edilmiş olan bu güzel yapı Belediye Binası olarak kullanılmakta.

Evet duvarlarda yazılar vardı, biraz da kirliydi ama hafif ve yumuşak ışıklandırılmış hali bize yine de romantik geldi…

Geniş avlusu herkesin hoşuna gidiyor olmalı ki, tango dersi bile yapılabiliyor burada :)

Gece yemek keyfini kale manzaralı bir restoranda yapalım dedik ve burayı seçtik.

Biz Kandiye şehrini gezimizin son durağı yaptık. Feribota bineceğimiz yer olan bu şehirde sadece bir gece kalıp, şehri yaklaşık bir günde gezip bitirmeye çalıştık. Bu şehre 1 gece 2 gündüz yeterliymiş zaten.

Alışveriş caddeleri gündüz de gece de gayet keyifliydi.

Yakınlarımıza hediyelik alışverişini de bu şehirden yaptık :)

Ara sokaklara daldıkça yeni kafe ve restoranlar keşfettik!