Arabayla İstanbul’dan Polonya’ya – Bölüm 1: Belgrad, Sırbistan
27/01/2018Arabayla İstanbul’dan Polonya’ya – Bölüm 3: Auschwitz
28/02/2018Arabayla İstanbul’dan Polonya’ya – Bölüm 2: Krakow
Kendi arabamızla gerçekleştirdiğimiz Sırbistan-Macaristan-Polonya seyahatimizin ilk bölümü olan “Yola çıkış ve Belgrad” yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Rotamızı hatırlatacak olursak, İstanbul’dan yola çıktıktan sonraki ilk konaklama noktamız Belgrad olmuştu.
Belgrad – Krakow arası yolculuk
Tatilimizin 3. Günü olan 11 Eylül 2016 sabahı Belgrad’dan Krakow’a doğru yola çıktık.
Aslında 10:15’de otelimizden çıktık ama yolda Saint Sava Temple, yani Aziz Sava Kilisesi’nde bir fotoğraf molası verdiğimiz için Belgrad şehir merkezinden çıkışımız saat 11:00’i bulmuştu.
İçimizde enteresan bir duygu vardı çünkü gün içinde yapacağımız yolculukta birkaç ülke sınır ve topraklarından geçecektik. Macaristan – Budapeşte konaklamasını İstanbul’a dönüş yolunda yapmayı planladığımız için, bugün Macaristan ve Slokvaya’yı transit geçip, direkt Polonya – Krakow’a varmayı hedeflemiştik.
Yakıt alımı
Bu arada bir bilgi vereyim unutmadan. Böyle birkaç ülkeden geçilecek olan yolculuklarda yakıtın hangi ülkede daha ucuz olduğunu bilmek de yararlı oluyor. Biz bu siteden yakıt fiyatlarını önceden inceleyip, yakıtı ucuz olan ülkelerde almaya özen gösterdik. Şu an fiyatlar birbirine biraz daha yaklaşmış olsa da, 2016’da Macaristan ve Polonya’da fiyatlar Sırbıstan’a ve bizim ülkemize göre oldukça düşüktü. Dolayısıyla Sırbistan’dan çıkmadan bizi Macaristan’a ulaştıracak kadar benzinimiz olmasını sağladık ve depoyu doldurmayı sonraya bıraktık. Biz Sırbistan’da OMV benzin istasyonunu tercih ettik. Tuvalet ve atıştırmalık yiyecek vs ihtiyaçları için en düzgün olanı oydu gördüğümüz kadarıyla. Hem temizdi hem de her birinde aynı düzen vardı.
Sınır geçişleri
Yaklaşık 11:00 sularında Belgrad’dan ayrıldıktan sonra Sırbistan sınır kapısına varmamız saat 13:00’ü buldu. Ne yazık ki çıkışımız bir saat ve aynı şekilde Macaristan sınır kapısından girişimiz de bir saat sürdüğü için ancak saat 15:00’de yola devam edebildik. Her iki sınır kapısı da oldukça yoğundu. Yoğunluk dışında hiçbir sıkıntı yaşamadık, gümrük memurları pasaport dışında ehliyet, ruhsat ve sigortayı soruyor, bir de göz ucuyla bagaja bakıyorlar. Macaristan’a girişimiz de aynı Sırbistan girişimiz gibiydi, ekstra olarak bir de alkol sigara var mı diye sordular.
Yol durumları ve Vignet alımı
Macaristan tarafına geçer geçmez hemen ileride küçük kulübelerde vignet satışı yapılıyor. Ayrıca döviz bozdurma yerleri de var. Bu arada Macaristan’da vignet için pul vermiyorlar, arabanızın plakasını sisteme kaydediyorlar, sizin elinizde ise ödeme makbuzu oluyor sadece. Dolayısıyla plakanızın doğru yazılıp yazılmadığını burada iyice kontrol etmenizde fayda var. Bizim aldığımız dönemde 10 gün için 10 Euro civarında bir ücret talep ediliyordu. Euro olarak da ödeseniz para üstünü Forint (HUF) olarak veriyorlar.
Sırbistan’ın büyük bir bölümünde ve Macaristan’ın tamamında yol otoban şeklindeydi, yani oldukça rahat bir yolculuk yapılabiliyor.
Macaristan’da hiç duraklamadan yaklaşık 3 saat kadar gittikten sonra, Slovakya sınır geçişimiz saat 18:00’i buldu. Bu arada Macaristan – Slovakya arasında sınır kapısı ve kontrol yok. Uzun süredir kullanılmadığı belli olan boş gişelerin arasından serbestçe geçilebiliyor. Slovakya’nın bu rotasında ne yazık ki otoyol mevcut değil. Yolun neredeyse tamamı tek şerit gidiş, tek şerit geliş şeklinde ve hep kasaba köy tarzı yerleşim yerlerinin içinden geçiyor. Dolayısıyla saatte ortalama 60km’den fazla bir hızda gidilemiyor.
Bu arada Slovakya’da da aslında vignet alınması gerekiyormuş ama biz dikkat mi etmedik nedir, klube/tabela vs görmediğimiz için bunu atladık maalesef. Neyse ki başımıza birşey gelmedi ama sonradan başka gezi yazılarını okurken bu yüzden 150 Euro ceza yiyen şanssız gezginler olduğunu da gördük. Aman aklınızda olsun! Bir sonraki yıl İstanbul-Sofya-Bratislava-Prag yolculuğumuzda hemen vignetimizi aldık :) Buradan inceleyip, satın alabilirsiniz.
Mola ve Krakow’a varış
Slovakya’da yol üzerinde bir aile işletmesinde yemek molası verdik ve Slovakların mutfağını pek bir sevdiğimizi fark ettik. Her şey alıştığımız damak tadımıza uygundu. Burada keyifli bir yemek molası sonrası yolumuza devam ettik.
Polonya sınırına varışımız neredeyse 4 saatten fazla sürdü, sonrasında Krakow’da ayırttığımız otelimize varmamız ise gece saat 00:00’ı buldu maalesef…
Krakow’daki otelimizi bir gece önce Belgrad’daki otelimizde kalırken ayırtmış olmasaydık belki de Slovakya’da konaklamayı düşünebilirdik, çünkü epey yorulmuştuk ama otelimiz bizi beklediği için yola gece karanlığında da olsa devam ettik. Bu sırada bir kez daha gördük ki, araba yolculuğunda stres yaşamamak için oteli daima yolda mobil cihaz üzerinden ve birkaç saat öncesinde ayırtmak en doğrusu. Km olarak bakıldığında çok daha kısa sürecekmiş gibi görünen mesafeler, Slovakya’daki gibi otoyol olmaması ya da Polonya’da karşımıza çıktığı gibi yol yapım çalışmaları nedeniyle tahminlerden çok daha fazla uzayabiliyor.
Krakow’da konaklama
Biz Krakow’da Puro Hotel‘de kaldık. PURO Kraków Stare Miasto Oteli merkezi konumda olması nedeniyle tercihimiz olmuştu ve bir de tam karşısında bir AVM vardı. Ama çok küçük olan odası ve tabletten yönetilen ışık vs açma kapama olayı teknolojiyi sevmemize rağmen bir süre sonra çok baydı bizi. Bir de sunduğu konfor ile fiyatı ters orantılıydı!
Otele gece yarısı varmamız ve oldukça yorgun olmamız sebebiyle, hiç dışarı çıkmadan direkt dinlenmeyi tercih ettik ilk gece.