Halkidiki – Sithonia: Tüm beldeleri, koy ve plajları

Gelelim Sithonia’nın en sevimli köyüne…

3. Agios Nikolaos – Ormos Panagias

Agios Nikolaos biraz tepede bulunan tarihi bir köy. 19. yüzyıla ait Makedonya mimarisi eseri olan şirin evleri ile gerçekten sevimli. Eğer 26-28 Temmuz tarihlerinde oradaysanız, 3 gün süren Agia Paraskevi kutlamaları var, biz şans eseri denk geldik. Yıllar önce idam edilmiş azizleri Paraskevi’ye adadıkları bu kutlamalar çok eğlenceli bir dönemi bu köyün. Tüm halk meydanda toplanıyor. Restoranların hepsi masalar koymuş dışarıya. Gündüzden rezerve edilen masalar arasında boş bir yer bulmak epey zor oldu ama şansımıza güzel bir yer bulduk.

Sahne kurmuşlar meydana bir de kutlamalar için. Yemek saati köy halkından bir kaç kişi sahne aldı ve muhteşem bir müzik şöleni başladı. Bildiğimiz köy düğünü havasında çok samimi bir eğlence ortamı.

Yemeklerin sonuna yaklaşırken hızlanan ve iyice şıkır şıkır havalara giren şarkılar eşliğinde herkes kalkıp dans etmeye başladı. Sonunda sirtaki dedikleri bizim halayı çekmeye başlamazlar mı? Vallahi dayanamadım, koştum katıldım aralarına. Tanımadığım köy halkının arasına dalıverip sanki ben de komşularıymışım gibi dans ettim onlarla. E uzak da olsa komşuyuz zaten, değil  mi :)

Çok farklı geçen o gece tatilimizin en güzel anılarından biri oldu…

Bu güzel gecenin anısına “Agios Nikolaos Hatırası” fotoğraflarımız :)

Agios Nikolaos’un sahiline indiğinizde ise Ormos Panagias denilen çok güzel bir liman var. Kumsala restoranlar masa sandalyeler atmış, sanki denizin içinde yemek yiyorsunuz gibi oluyor, en sevdiklerimden :)

Ormos’un denizi…

Ormos’dan Diasporos Adasına geçiş…

Diaporos Adası

Ormos Panagias’dan 8  kişilik sürat motorlarına binip hemen karşıdaki Diaporos Adası’nın çevresini dolaşmanız mümkün. Yüzme molası da veriyorlar. Biz bu şirketin turunu kullandık. 2 saatlik tur kişi başı 20 Euro idi.

Diaporos Adası’na yolculuk için can yeleği giyip, sürat motoruna oturuyor ve manzanın keyfini çıkara çıkara adanın koylarını geziyorsunuz demek isterdim ama ne mümkün, o sürat motoru aklımı aldı benim!

Neyse ki botu kullanan çocuk halime acıdı da ben her çığlık attığımda ya yavaşladı, ya korkmayın, burada çok dalga var, yavaş geçersek daha beter oluruz diye diye beni sakinleştirmeye çalıştı. Sonra öyle güzel koylarda durdu ki, o güzelim sularda yüzerken biraz önceki “Allahım sana geliyorum” nidalarımı unuttum :)

Heyecanlı yolculuk sonrası mola verdiğimiz koylar…

Mola verdiğimiz koylardan birinde rastladığımız bu Türk aile resimde görülen tekneyi kiralayıp kendileri kullanarak adanın çevresini geziyorlardı. Yani sürat motoru dışında daha aheste gezi seçenekleri var.

Sanki bu sürat botunda korkudan ölmemişim gibi verdiğim mutluluk pozları :)

Adadan Ormos’a dönüş yolunda bot hoppidi hoppidi yaparken, Hollandalı çiftin fotoğraf makinasının kapağı uçtu gitti denize, şeytan aldı götürdü, getirmedi maalesef :(

Bu arada biz yapmadık ama Athos’a kıyıdan bakma şansını elde edebileceğiniz tekne turları yine Ormos’dan kalkıyor. (Bir de Sarti’de var Athos turları)

Ormos demişken buraya çok yakın olan Latura Koyu da açık mavi durgun denizi ve cam gibi suyu ile çok çekici bir başka plaj alternatifi.

Latoura Koyu

Koyda konaklama imkanı sunan Latoura Studios diye bir yer var ama oda sayıları oldukça az…

Yine bu yakınlarda enteresan bir plaj var: Fteroti…

Fteroti

Denizin içine doğru uzanan incecik kumsal iki tarafındaki deniz ile farklı bir doğal güzellik oluşturmuş. Girişte Camping Rea adlı bir kamp alanı ve denizin oluşturduğu göletimsi bir yer var önce. Daha sonra önce kumsal kenarından sonra da az bir şey denizin içinden yürüyerek bu iki tarafı da deniz olan enteresan plaja ulaşıyorsunuz…