Tuna’nın iki yakası: Sırbistan ve Romanya (Bölüm 2: Romanya)

Tuna’nın iki yakası: Sırbistan ve Romanya (Bölüm 1: Sırbistan)
03/12/2019
Venedik, Adriyatik’in inci tanesi
05/01/2020
Tuna’nın iki yakası: Sırbistan ve Romanya (Bölüm 1: Sırbistan)
03/12/2019
Venedik, Adriyatik’in inci tanesi
05/01/2020

Viscri

Corvinilor Şatosu’ndan sonra Romanya’nın Unesco Dünya Mirası listesinde olan köyü Viscri’ye doğru yola koyulduk. Viscri’de hem dinlenmek hem de köy yaşamına tanık olmak adına bir gece pansiyona çevrilmiş köy evinde kaldık. Burası Transilvanya bölgesinde olduğu için Viscri’ye giderken daha önce gittiğimiz Rupea ve Sigisoara’dan geçtik. Viscri’nin Unesco Dünya mirası listesinde olmasının sebebi surlarla çevrilmiş kilisesi. Biertan Kilisesi 1283 yılında Transilvanya’ya gelen Saksonlar tarafından inşa edilmiş. O kadar eski ve güzel ki! İçi ahşap, bu yüzden bastığımız yerlerden gacur gucur sesler geliyor yürüken. Kulesine çıkınca ise yemyeşil Transilvanya ormanları ile çevrili olduğunu görüyorsunuz köyün. Bir de müze var. Müzede, dokuma ve işlemeli eski kıyafetler, köy seramiğinin yanı sıra dekore edilmiş mobilyalar ve el yapımı tarım aletleri sergileniyor. Sakson halkının hayatına dair bilgiler veriyor.

Biertan Kilisesi, Viscri, Romanya
Biertan Kilisesi, Viscri, Romanya
Viscri, Romanya
Müze, Viscri, Romanya
Müze, Viscri, Romanya

O dönem Almanlar, Macarlar ve Romenler bir arada yaşamış bu köyde, bizim ev sahibemiz Macar kökenliydi. Köyde uzun bir sokak var, evler bu sokağın her iki yakasında sıralanmış, hepsi tek katlı, evler genelde mavi renk ağırlıklı olmak üzere pastel renklere sahip, bazıları pansiyon, birkaç el işi yün giysilerin sergilendiği tezgah var ve hepsi aslında bu kadar. Sokakta kazlar, ördekler, inekler, tavuklar… Bir tane bile restoran yok o yüzden bize ev sahibemiz yemek ve kahvaltı hazırladı. Köyde çok fazla yaşayan kalmamış, turizm köy hayatını biraz canlandırsa da oldukça küçük olan köyde değil bir gün birkaç saat bile kalmak bile çok fazla :) Viscri’ye gitmeyi düşünenler kalmayı düşünmesin derim :) Sanırım Viscri’yi gezmeye gelenler de zaten Brasov’a gelmişken bir uğrayalım diyenler. Ama Kilise gerçekten de görülmeye değer. Bu arada Viscri de, Transilvanya’nın gönüllü koruma görevini üstlenmiş olan Prens Charles’ın da konuk evi olarak hizmet eden evi var. Yılın belirli zamanları kendisi de gelip kalıyormuş burada.

Viscir, Romanya
Viscir, Romanya
Viscir, Romanya
Viscir, Romanya
Viscir, Romanya
Viscir, Romanya (Prens Charles’ın evi)
Viscir, Romanya
Viscir, Romanya

Biz de evimizin bahçesinde İngilizceyi iyi konuşan ev sahibemizle sohbet ederek, dinlenerek vakit geçirdik ve ertesi gün erkenden yola çıktık.

Rupea, Romanya

Artık gezimizin sonlarına doğru yaklaşıyorduk. Son durak olan Curtea de Argeş ‘e varmadan önce Avrupa’nın en iyi korunmuş olan kalelerinden Fagaraş vardı sırada.

14.yüzyılda ahşap bölümleri de olan kale, 17. yüzyılda restorasyon geçirerek şimdiki görüntüsüne kavuşmuş. Kale aynı adı taşıyan kasabanın en büyük yapısı ve 1969 yılına kadar komunizm döneminde siyasi mahkumların tutulduğu ve işkence odalarının da olduğu bir cezaevi olarak da kullanılmış. Ürpererek gezdik yine. Ama az kalsın gezemeyecektik. Çünkü biz planlama yaparken, pazartesi günleri Romanya’daki bütün tarihi eserlerin ziyarete kapalı olduğunu bilmiyorduk, hesaba katmamıştık bunu. Tam da Fagaraş kalesinin kapısına geldiğimizde kapıdaki görevliden öğrendik. Kaleyi gezemeyeceğimizi söyleyen görevlinin yanından tam ayrılacakken ne yapsak ki acaba diye konuşurken birden görevlinin “Aaa Türk müsünüz “ dediğini duyunca hem şaşırdık hem de sevindik. Daha önce Romanya’da hiç Türkle karşılaşmamıştık. Zaten biz de Fagaraş Kalesi’ni görmek isteyen ikinci Türk’müşüz; daha önce bir Erasmus öğrencisi gezmiş bir de :) Kalenin güvenlik görevlisi, bize çok sıcak davrandı ve bizi bir şekilde içeri aldı ve kaleyi gezmemize müsaade edilmesini sağladı. Çok mutlu olduk. Çünkü buraya kadar gelmişken Avrupa’nın en iyi korunmuş olan kalelerinden biri olan Fagaraş’ı gezmeden dönmek hayal kırıklığı yaratacaktı kesinlikle.

Fagaras Kalesi, Romanya
Fagaras Kalesi, Romanya
Fagaras Kalesi, Romanya
Fagaras Kalesi, Romanya

Kale bir çok ortaçağ kalesi gibi, etrafı sularla çevrili, korunaklı bir halde. Daha sonra bir köprü yapılarak kale kapısına bağlantı sağlanmış. Nehirde yine kuğular var …

Fagaras, Romanya

Fagaraş Kalesi’ni gezdikten sonra Curtea de Argeş’e doğru yola çıktık.

Curtea De Argeş’e giderken yol üstünde uğradığımız Lut Valea Zanelor Şatosu, şirin hobbit evleri

Curtea De Argeş

Curtea de Argeş aslında bizim Türkiye’ye dönmeden önce kalmamız gerken zorunlu bir durak oldu. Çünkü bütün gün yolda olup, planlanan şato ve kaleleri gezdikten sonra hava kararacaktı ve yakınlarda konaklayacak bir şehre ihityacımız vardı. Curtea de Argeş’te sadece gece uyku molası vermiş gibi olacaktık.Ancak plandaki aksaklılar sebebiyle en çok görmek istediğimiz kalelerden Poineari’yi gezme şansımız ortadan kalkınca iyi ki Curtea de Argeş’e geldik ve bu güzel yemyeşil şehirde vakit geçirebildik diye düşündük :)

Curtea de Argeş’e gelirken iki yol seçeneğimiz vardı. Biri meşhur başdöndüren Transfagaraşan yolu, diğeri de daha sakin ve muhteşem doğa manzaraları ile dolun olan normal şehirlerarası yoldu. Biz Transfagaraşan’ı tercih etmedik. Çünkü oldukça virajlı olan bu yol beni biraz düşündürdü (midem çok bulanabilir diye). İçimde kalmadı değil :) Belki ileride bir daha Romanya’ya gitme sebebimiz olur :)

Yol manzarası, Romanya
Yol manzarası, Romanya

Sovyetler Birliği 1970’li yılların başlarında Çekoslovakya’ya saldırınca, Çavuşesku olası bir Romanya saldırısına karşı Transfagarasan Yolu’nun yapılması emrini vermiş. Yol, Almanlar tarafından yapılmış olan Transalpina‘dan sonra ülkenin ikinci en yüksek asfalt yolu olup adını Fagaraș Dağları’ndan alıyormuş. Yaklaşık 4 buçuk yıl süren bu yolun yapımında 6 milyon kilo dinamit kullanılmış ve 3,8 milyon metrekare dağ kesilmiş. Yolun yapımı sırasında ise resmi kayıtlara göre 40 kişi ölmüş. Yol Transilvanya, Wallachia bölgeleri ile Sibiu ve Piteşti şehirlerini bağlıyor. Sarmal virajları ve eşsiz manzarası bilinen bu yol yaklaşık 90 km uzunluğunda. Çavuşesku, Bükreş’teki devasa Parlemento Binası gibi burayı da göremeden ölmüş. Bu arada yol yıl boyu sert hava koşulları sebebiyle yılda sadece iki ay açık.

Transfagarasan Yolu photo by Romanian Journal

Curtea de Argeş, Transfagaraşan rotasını yapmak isteyenlerin ya başlangıç ya da bitiş noktası. Dediğim gibi biz heyecanlı Transfagaraşan yolunu tercih etmeyince Wallachia bölgesininden geçen yolu tercih ettik. Yemyeşil ormanlar, dağ otelleri, göller, nehirler, barajlar geçerek Curtea de Argeş‘e araba ile 30 dakikalık mesafede olan ve Karpat Dağlarında yüksek bir tepede bulunan Poienari Kalesi’nin eteklerine geldik. Tam da orman içinden 1462 basamak çıkmayı bile göze almışken, merdivenlerin ilk basamağına bile adım atamadan kapı duvar ile karşılaştık. Ayı tehlikesi yüzünden merdivenler ve kale ziyarete süresiz kapatılmış! Daha sonra okuduğuma göre ayılarla burun buruna gelenler bile olmuş medivenlerde. Ayıları yakından görmeyi çok isterdim ama gerçekten de tehlikeli olduğu için bu bir istekten öteye geçemedi JBizim gibi hayal kırıklığı yaşayan birkaç turist daha vardı. Buraya kadar gelmişken Arges Nehri kıyısında çok şirin bir restoranda oturup yemeğimizi yedik kahvemizi içtik kale manzarası eşliğinde. Etrafımızda Transfagaraşan yolundan gelmiş ya da gidecek olan bisikletliler vardı. Biz de hava kararmadan şu yolun başlangıcına bir bakalım en azından dedik ve arabasız girmek tehlikelidir yazısına kadar ilerledik. Gerçekten de bu kadarcık bile görmek Transfagaraşan yolunun ve doğanın görkemini anlatmaya bize yetti. Ayı tehlikesine karşı çok fazla oyalanmadan arabaya geri döndük.

Poineari Kalesi, Romanya
Transfagarasan Doğası, Romanya
Transfarasan Doğası, Romanya

Bu arada Karpat Dağları eteklerinde bulunan Poineari Kalesi 13. yüzyılda Wallachi hükümdarlarının ikametgahı olarak yapılmış, daha sonra bir çok kez adı ve ikamet edenleri değişmiş şimdi ise daha çok kale kalıntılarından ibaret. Burası bir kartal yuvası gibi ve o dönemde nasıl yapıldığını hayal etmek gerçekten de insanı hayrete düşürüyor. Vlad Tepeş’in asıl yaşadığı yer de burasıymış. 1462 yılında Türkler tarafından ele geçirildiğinde Vlad Tepeş gizli bir geçitten Karpat Ormanlarına kaçmış. Vlad Tepeş’in ölümünden sonra da kullanılan kale 16. yüzyılda ulaşım ve hava koşulları yüzünden terk edilmiş. 1888 yılında da büyük bir toprak kayması sonucu kalenin büyük bir parçası aşağıdaki nehre düşmüş. (Bu arada edindiğim bilgiye göre kale 2020 yılında ziyarete açılacakmış, bir finiküler yapılmasına karar verilmiş.)

Ertesi sabah Türkiye’ye geri döneceğimiz için, akşam olmadan bir de şehir merkezini gezelim dedik. Güzel bir bahçe içinde ve şehrin en yüksek yerinde bulunan Curtea de Argeç Manastırı ve Kilisesi mimari anlamda görülmeye değer.

Curtea de Argeş, Romanya
Curtea de Argeş, Romanya

Süha Zuhal Kılıç

Bükreş Otelleri
Bükreş Otelleri

BÜKREŞ’TE NEREDE KALINIR?

Bükreş’te konaklamayı düşünecek olursanız, otel seçenekleri için bencetatil.com olarak bizim en çok tercih ettiğimiz online rezervasyon sitesi Booking.com‘u inceleyebilirsiniz…

Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu. Halen İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta. Çocukluğunda başlayıp bugüne kadar sürdürdüğü dünyanın dört bir yanından edindiği mektup arkadaşlıkları, seyahat belgesellerine ve tarihe olan ilgisi, farklı kültürleri öğrenme isteği yıllar geçtikçe artmış, bu hem İngilizce öğrenmesine hem de seyahat etmesine katkı sunmuştur. Öğretmenlik mesleğinin tatil imkanları ve aynı ilgi alanlarını paylaştığı tarih öğretmeni olan eşi sayesinde tam zamanlı öğretmen, yarı zamanlı gezgindir. Hobileri arasında doğa fotoğrafçılığı, kamp kurmak, trekking yapmak, çiçek yetiştirmek, kitap okumak ve gezi yazısı yazmak gelmektedir.

Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir