İyonya Kıyılarında Bir Deniz Tatili

Parga – Preveze arası en güzel plajlar

Parga’dan yukarı çıkıp Sivota’ya gittikten sonra, artık bir de aşağı inme vakti gelmişti.

İyon Denizi kıyısında Parga’dan Preveze’ye doğru giderken yaklaşık 35-40 dakikalık bir araba yolculuğu sonrasında vardığımız La Scala Beach efsane denizi ile bizi kendine hayran bıraktı.

Deniz şahane ama maalesef burası herkese uygun bir plaj değil – özellikle çocuklu aileler için pek olmaz – çünkü bazı açılardan biraz eziyetli. Ama çoooook harika bir deniz, orası da ayrı…

Deniz enfes ama haydi bir de zorluklarını sıralayalım. Öncelikle plaja inip çıkmak için 20-30 basamak kadar bir merdiven in-çık çilesi var. Bir de plaj doğal halde bırakılmış, henüz aşağıda bir tesis yok ve dolayısıyla aşağıda oturmak isterseniz o merdivenlerden sandalye şemsiye vs taşımanız lazım.

Denizi fotoğraflarda da görüldüğü üzere, havuz gibi. Suyu da çok berrak, dingin ve ılık. Ne yüzmeye ne de bakmaya doyabiliyor insan. O kadar güzel ki.

Plajın yukarısında bir büfe var. Oturma terası yapmışlar tam denize nazır, büfeden yiyecek içecek alıp denizi tüm ihtişamıyla bu terasta, tepeden seyredebiliyorsunuz. Burası gerçekten plajın sürprizi oldu, biz çok sevdik.

Biz denize girmek için hazırlandıktan sonra merdiven in-çık eziyetine ağırlık taşımayı katmamak için, eşyalarımızı (plaj çantamızı vs) arabada bıraktık, aşağıya yani plaja hiç bir şey indirmedik. Güneş yağımızı vs sürüp hazırlandıktan sonra, merdivenlerden inip, direkt denize girdik. Çıktığımızda maalesef duş olmadığı için bir şişe suyu saçımı durulamak için harcadım :)

Deniz keyfi sonrasında hot dog ve bira alıp büfenin terasında o güzel manzarayı seyredip, dinlendik. Açık ara hayatımda yediğim en güzel hot dog olması sebebiyle ikinciyi yemiş olabilirim :)

O kadar oburluktan sonra bir deniz faslı daha yapıp, bol bol yüzdük. Sonrasında yine o güzel terasta birer kadeh şarap eşliğinde denizi seyre daldık.

Gerçekten mükemmel bir deniz burası. Yüzmesi, sığ kıyılarında suda yürüyüş yapması, etrafı seyretmesi vs çok ama çok keyifli. Ne yazık ki, duş-tuvalet gibi bazı elzem şeylerin olmaması yüzünden herkesin ilk tercih edeceği yerlerden biri değil. Yine de yolunuz düşerse, tuvaletiniz gelene kadar yarım günlük bir deniz keyfi için düşünülebilir bence :)

Bu arada unutmadan yazayım, kocaman bir otopark alanı var, yani en azından arabanızı plaja yakın bir şekilde park edebilirsiniz.

Buradan çıkıp giderken hemen yanında minik bir koy olduğunu gördük. Biz orada denize girmedik ama o koy da güzel görünüyordu. Adı Amoni Beach.

Parga’dan Preveze’ye giderken bir de Monolithi, Loutsa ve Vrachos Plajları var. Upuzun bir sahil ve kumsal sevenler için güzelce bir deniz hepsi de ama favorilerimizden değillerdi açıkcası.

Preveze

Biz Preveze’ye bağlı bir belde olan Kanali’de Sesa Butik Otel’de kaldık. Müsaitlik olduğu için bize Double Room fiyatına 2 odalı mutfakli bir daire verdiler. Otel denize nazır konumu ile güzel bir lokasyondaydı, her yere rahatlıkla ulaşabildik oradan. Sabahları deniz manzaralı kahvaltısı da epey keyifliydi.

Ambrakikos Körfezi’nin girişinde yer alan Preveze şehri, hem tarihi dokusu, hem de denizle iç içe yaşam tarzıyla dikkat çekiyor.

Nedense Preveze Deniz Savaşları ile aklıma kazınan bu şehri oldukça ciddi ve soğuk bir yer olarak tasarlamıştım kafamda ama Osmanlı ve Venedik izlerini taşıyan şirin dar sokakları, rengarenk restoran ve kafeleri, canlı limanı, marinası ve sahil boyunca uzanan tavernalarıyla sıcakkanlı bir şehir ile karşılaştım.

Biz yöresel yemekler sunan bir yerde akşam yemeği yedik ve memnun kaldık. Musakkası çok lezzetliydi. Yalnız zeytinyağlı yaprak sarmayı bazı yerler sıcak getiriyor, o yüzden aklınızda olsun, soğuk istiyorum demeniz lazım bizim yediğimiz şekilde seviyorsanız.

Preveze, kültür ve deniz tatilini bir arada yaşamak isteyenler için güzel bir seçenek olsa da, ben Parga ve Sivota tarafındaki plajları daha çok beğendiğim için bir daha Preveze’ye kadar inmeyi düşünmem. Ama Parga ve Sivota tekrar gitmek isteyeceğim yerler.