Londra’da çekilen filmlerin peşinde…

Londra benim en sevdiğim şehirlerden biridir. Belki de İngilizce hocası olduğumdan, özel bir yeri vardır bende. İngilizce kitaplarında yer alan Big Ben veya Houses of Parliament olsun, Cambridge veya Oxford olsun öğrenciyken hep hayallerimi süslemişti. Tabii sonrasında gelen İngiliz Filolojisi, bana okuduğum o klasik romanlardaki mekanları da merak ettirmiştir. Çok sevdiğim yazarların yaşadığı kasaba veya şehirler de keza hep görmek istediğim yerler arasında olmuştur. Mesela Shakespeare’in doğduğu yer olan Stratford-upon-Avon’ı görmek beni nasıl mutlu etmişti, unutamam.

Bir de filmler var tabii. Bir filmi çok beğendiğimde, eğer o filmin geçtiği mekan da filme ayrı bir güzellik, ayrı bir hava veya değer katmışsa, o mekanı da çok göresim gelir. “Before Sunrise” filminden sonra Viyana diye tutturmuşluğum vardır. Ya da “Notting Hill” filminden sonra ille de Notting Hill’e gidilecek diye… Hangimiz bizi çok etkileyen filmlerin geçtiği mekanlarda bulunup, o sevdiğimiz filmlerden bazı sahneleri gözünün önüne getirmek ve tekrar yaşamak istemez ki, bence süper bir duygu. Mesela en son listeme eklediğim “Letters to Juliet” filminin geçtiği Verona listemin başlarında, oraya gitmem ve o filmi bir de yerinde yaşamam yakındır… Eğer bu duygularımı paylaşıyorsanız okumaya devam edin çünkü size bir önerimiz olacak.

Benim çok sevdiğim arkadaşım Gülgün Ölmez, son senelerde sürekli Londra’ya gidip geliyor. Neden diyecek olursanız sevgili kızı Yaprak eğitimini orada tamamladı ve artık orada çalışıyor, orada yaşıyor. Hal böyle olunca da, Londra su yolu oluyor tabii :) İşte böyle sık sık gidip, pek çok yerini gördüğü şehirlerde başka enteresanlıklar aramaya başlıyor insan. Benim sevgili arkadaşım da öyle güzel bir gezi yapmış ki, mümkün olsa hemen koşup gidip, aynı turu yapasım geldi, ama yazıyorum “Acil yapılacaklar” listeme…

Sevgili Gülgün de benim gibi üniversitede hoca ve 20 yıldan fazladır çok ama çok kıymetli bir arkadaşım. Yaptığı her işi çok güzel yapar ve insana sürekli ilham verir. Şimdi ayrı okullardayız ama o benim hala kıymetlim, çok güzel anılarımız var çünkü.  Onca yoğun temposundan vakit ayırıp bencetatil.com için yazdığı bu güzel tur önerisi için kendisine bir kez de buradan çok teşekkür ediyorum ve hem kendisinden hem de güzel kızından daha çoook hikayeler bekliyoruz, onu da bir kez daha burada söylemeden edemiyorum…

Dilek Vidana Tavaşoğlu

Londra’da çekilen filmlerin mekanlarına bir yolculuk – Gülgün Ölmez yazdı…

Londra’ya daha önce gitmiş ve bilindik turistik yerleri gezmiş, görmüş ve artık nereye gideceğini bilemeyenler için Londra’yı tekrar ziyaret ederlerse önereceğim ilginç bir tur var: “London Movie Tours“, yani Londra’da çekilen filmlerin mekanlarına gidip gezmek.

Hafta sonu ya da hafta arası düzenlenen bu tur, küçük grupları Türkiye’de de izlenmiş ünlü filmlerin çekildiği mekanlara götürüyor. Bir tur rehberi eşliğinde yürüyerek yapılan bu tur en fazla 2 saat sürüyor. Bir yandan elinizdeki film karelerini izleyerek, bir yandan filmle ilgili bilgilerle donatılarak cadde, sokak, park, bahçe, bina veya dükkanları dolaşıyorsunuz. İlginç yanı elinize verilen fotografta Bridget Jones’un gazete aldığı dükkanı görürken, bir de bakmışsınız aynı dükkanda, oyuncunun durduğu yerde duruyorsunuz…

Tur rehberi olayı ilginç kılmak için, gönüllü olan turistlere bir sahneyi oynatıyor ve ardından sergilenen bu bölümün fotoğrafını gösteriyorlar. Örneğin, bir kapının önünde duruyorsunuz ve kapı ziline basıyorsunuz : James Bond aynı kapının ziline basmış :)

Gezilen mekanların çoğu medeniyetin ve teknolojinin nimetlerinden faydalandırılmamış yerler. Tarihi dokuları korunmaya alınmış. Trafiğe kapalı. Yerlerde trafik çizgileri yok. Sokak lambaları 19. yüzyıldan kalma. Bildiğimiz kanalizasyon kapaklarına rastlayamıyorsunuz. Binaların dış cephe boyaları aynen korunmuş. Yıllarca önce çekilmiş bir film karesinde gördüğünüz bir ağaç aynı yerinde duruyor. Bir ilginç tarafı da, film hilelerini de öğrenebilmeniz.

Alternatif tur olarak, film stüdyolarına gidilebiliyor. Online rezervasyon yapmak mümkün. Size verilen merkezi bir adreste herkes buluştuktan sonra turunuz başlıyor. Hem semtleri tanımış oluyorsunuz, hem de film merakı olanlar için kaçırılmaz bir fırsat oluyor. Ücret ise çok makul. Rahat bir ayakkabı giyin, mevsime uygun giyinin yeter…