Yurtdışına arabayla bir haftasonu kaçamağı: Plovdiv (Filibe)
02/05/2016Boston Gezi Rehberi
26/09/2016VARŞOVA
Krakow ‘dan Varşova’ya gitmenin en uygun yolu bence uçak ile gitmek. Çünkü otobüsle yaklaşık 7-8 saat süren yolculıuğu uçak ile 30 dakikada alıyorsunuz. Büyük zaman tasarrufu. Biletlerimizi önceden LOT AIRLINES’dan almıştık… Varşova şimdiye kadar gezdiğim başkentler arasında en büyük olanı. Havaalanı da diğer havaalanlarına göre büyüktü. Öyle ki şehir merkezine ulaşmak için mutlaka toplu taşıma kullanmak gerekiyor. Biz her yerde genellikle yürümeye alışık olduğumuz için bize Varşova yürünemeyecek kadar büyükmüş gibi geldi. Tahminimiz de doğru çıktı ve en fazla bu şehirde toplu taşımayı kullandık.
Bu seyahatimizdeki tüm konaklamaları Varşova hariç booking.com’dan satın aldık. Varşova’da kendimize en uygun olan konaklamayı Airbnb ile sağladık. Son derece merkezi bir noktada Kültür Sarayı’na, iş merkezlerine iki büyük alışveriş merkezine yürüme mesafesinde, eski şehir meydanına toplu taşıma ile ulaşabileceğimiz bir noktada bir apartman dairesi kiraladık. Ayırca evin çok yakınlarında bir Türk Dönercisi bile vardı ve yemekler çok lezzetliydi. Yurt dışında uzun süre kaldığımızda Türk yemeklerini özellikle de çorba içmeyi ve yoğurt yemeyi özleyince ilk işimiz güvenilir bir dönerci aramak oluyor :)
Şehrin yegane simgesi olan Pałac Kultury i Nauki (Kültür ve Bilim Sarayı), Stalin’in Varşova’ya bir hediyesi. Yaklaşık üç bin odası bulunan bu yapı Varşova’nın en yüksek binaları arasında. 30. katı turistlere açık. Buradan Varşova manzarası seyredilebilir. Şehrin merkezinde yer alan bu bina tam 230 metre uzunluğa sahip. Şehir, bir bakıma bu binanın etrafına inşa edilmiş diyebiliriz.
Çok önceden gittiğim Varşova’yı elbette hatırladım ancak eve dönünce eski fotoğraflarım ile şimdikileri karşılaştırınca şehrin ne kadar geliştiğini gördüm. Daha önceden favorim Lazienki Park’tı ve eşime ilk önce oraya gitmemiz gerektiğini söyledim. Günlük bilet alarak belediye otobüsü ile Lazienki Park’a vardık.Varşova’da yağmur bizi hiç yalnız bırakmadı. Parka vardığımızda da yağmur başlayınca park görevlisi bizi parkı gezmek için uygun bir hava olmadığını söyleyerek parktan çıkartmak istedi. Biz de çıkıyor gibi yaptık ama daha sonra bir gurup Japon’un parkı gezmeye devam ettiğini görünce biz de bekçiye aldırmadık. Zaten bir Japonlar, bir de biz :)
Lazienki Park’ta bir sürü sincap ve minnacık fındık fareleri var. Farecikler değil ama sincaplar çok sosyal :) İnsanlara o kadar alışık ki bir tanesi pıtır pıtır üzerime tırmandı ve elimden yiyecek aldı.
Łazienki Królewskie, şehrin en büyük parkı durumda. Parkın içerisinde uzunlamasına bir gölet ve son Polonya kralının ikamet ettiği saray var. Chopin Monument – Şopen Heykeli de burada bulunuyor. II. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından havaya uçurulan anıt aslına uygun olarak yenilenmiş, Varşova’daki bir çok yapıda olduğu gibi. Varşova ‘nın %80 i zarar görmüş savaşta. Bu yüzden Varşova için küllerinden doğan şehir deniliyor. Mayıs ve Eylül ayları arasında her Pazar ücretsiz klasik Müzik konserleri veriliyor bu parkta. Bu arada Fryderyk Chopin, Polonya’nın yetiştirdiği dünyaca ünlü piyanist ve klasik müzik bestecisi. Avusturya için Mozart ne ise Polonya için de Chopin o demek.
Eski şehir meydanı Stare Miasto sıfırdan tekrar inşa edilmiş. 13.yy dan kalma Eskişehir meydanı II. Dünya savaşında ağır bombardımana maruz kaldığı için taş taş üstünde kalmamış. Savaştan hemen sonra bire bir aslına uygun olarak inşa edilmiş ve inşasında bombardımandan kalan sağlam taşlar yine kullanılmış. Öyle güzel, özenli ve aslına sadık inşa edilmiş ki bugün 13..yüzyıldan 20.yüzyıla taşınan bir başyapıt olarak Unesco Dünya Mirasları Listesi’ne dahil edilmiş. Bu bölgenin etrafı alçak, sembolik surlarla çevrilmiş durumda ve şehrin kuzeyinde bir kale kapısından giriş yapılıyor. Daracık sokakların etrafında Avrupa’daki çoğu meydanda olduğu gibi rengarenk, tarihî evler, genişçe bir meydan ve bu meydanda büyük bir katedral. Meydanda şehrin sembolü olan denizkızı heykeli, kafeler, hediyelik eşya dükkanları… Barbican surları çok ihtişamlı değil ama görülmeye değer.
Varşova’da Lazienki Parkı ve saray dışında benzer bir saray daha var: Wilanowie (Wilanow Sarayı Müzesi) bunlardan biri. Kral III. Sobieski tarafından 17. asırda inşa edilen saray şehir merkezinin biraz dışında kalıyor. Toplu taşıma ile gidilebilir hatta Varşova’da gittiğimiz en uzak nokta burasıydı diyebilirim. Muhteşem bahçeleri olan ve gölün kıyısında bulunan Wilanow Avrupa’daki huzur noktalarından biri. Bahçesindeki güzel kafede saraya karşı bir şeyler içip bizim gibi hem dinlenip hem de mutlu olabilirsiniz.
Varşova’nın en canlı ve en meşhur caddesi Nowy Świat. Oldukça havalı bir cadde. Eski Şehir’den başlayıp şehrin en uzun bulvarı olan Aleje Jerozolimskie’ye kadar uzanan bu caddede lüks restoranlar, çeşit çeşit mağazalar vs. bulunuyor. Ayrıca Varşova Üniversitesi de bu caddede.
Krakowskie Caddesi üzerinde görülmeye değer yerlerden biri Varşova’daki görkemli Barok yapılardan olan Holy Church. Bu kilisenin önemi ise Fredeyk Chopin’in kalbinin burada gömülü olması.
Aynı caddedeki diğer bir bina ise Varşova’nın en eski ve lüks otellerinden birisi olan Hotel Bristol. Pek çok ünlüye ev sahipliği yapmış otelde zamanında Nazım Hikmet de sevgilisi Vera ile kalmış ve ona ithafen Saman Sarısı adlı şiirini bu otelde yazmış.
Şehirde pek çok müze, heykel ve diğer turistik mekanlar bulunuyor. Bunlardan en önemlilerinden biri Muzeum Fryderyka Chopina (Frederik Chopin Müzesi). Bu arada biz bir de Chopin resitali dinledik. Sanatçı Edwin SZWAJKOWKSI’nin piyano resitali muhteşemdi.
Şehri ikiye ayıran Vista Nehri üzerindeki köprülerden geçerek şehrin “Praga” olarak anılan öte yakasına geçilebilir. Nehir kıyısında bir plaj var ve insanlar nehirde yüzüp su sporları yapabiliyorlar ancak nehrin karşı kıyısında çok fazla cazibe merkezi yok. Wista Nehri demişken nehrin üzerindeki köprülerden biri Kopernik Meydanı‘ndan görülebilen Swietokrzyski Köprüsü. Nehir kenarında oturup 2012 yılında Avrupa Futbol Şampiyonası için inşa edilen stadyumun tam karşısında keyif yapabilirsiniz…
Seyahat planlarımız arasına Polonya’yı yine ekleyeceğim. Özellikle Poznan ve Gdanks şehirlerini merak ediyorum. Polonya’dan güzel anılar ve fotoğraflar ile döndük; en kısa zamanda yine yollara düşmek ümidiyle…
Süha Zuhal Kılıç
Polonya’nın bu güzel şehirlerinden birinde konaklamayı düşünecek olursanız, otel seçenekleri için bencetatil.com olarak bizim en çok tercih ettiğimiz online rezervasyon sitesi booking.com‘u inceleyebilirsiniz…
Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu. Halen İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta. Çocukluğunda başlayıp bugüne kadar sürdürdüğü dünyanın dört bir yanından edindiği mektup arkadaşlıkları, seyahat belgesellerine ve tarihe olan ilgisi, farklı kültürleri öğrenme isteği yıllar geçtikçe artmış, bu hem İngilizce öğrenmesine hem de seyahat etmesine katkı sunmuştur. Öğretmenlik mesleğinin tatil imkanları ve aynı ilgi alanlarını paylaştığı tarih öğretmeni olan eşi sayesinde tam zamanlı öğretmen, yarı zamanlı gezgindir. Hobileri arasında doğa fotoğrafçılığı, kamp kurmak, trekking yapmak, çiçek yetiştirmek, kitap okumak ve gezi yazısı yazmak gelmektedir.
2 Comments
Polonya gezi listemizde üst sıralardaydı,yazınızı okuduktan sonra birinciliğe yükseldi.Emeğinize,elinize sağlık.Paylaşımınız için teşekkürler,iyi gezmeler.
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim . Yazımın sizde Polonya gezinizi hızlandıracak duygular uyandırmasına çok sevindim.Şimdiden iyi yolculuklar dilerim bizim gibi Polonya’yı çok seveceğinizden eminim :)