Mavi beyaz rüya: Yunan Adaları
17/09/2017Sicilya Gezi Yazısı Bölüm 4 – Sicilya’da antik bir Yunan kenti: Siracusa
13/01/2018Romantizmin doğa ve tarih ile buluştuğu nokta: Taormina
Taormina Sicilya’nın doğusunda, Katanya şehrine yaklaşık bir saat mesafede bulunan masal gibi bir yer. Biz Katanya’dan otobüse binerek ulaştık bu güzel şehre. Otobüs terminalinden değil de onun arka tarafında yer alan Interbus firmasının otobüsleri götürüyor Taormina’ya.
Sicilya’ya gidip Taormina’yı görmeden dönmek olmaz, burası rüya gibi bir yer.
Taormina’nın rengarenk saksılar, çiçekler ve türlü türlü süsler ile bezeli dar sokakları sanat stüdyoları ve tasarım butikleri ile dolu.
Kafeleri, restoranları çok şirin, çok keyifli.
İki büyük meydanı var, ikisi de birbirinden büyüleyici. Şehrin her yeri tablo gibi desem abartmış olmam sanırım.
Çok da romantik bir yer, hani balayı için Sicilya’yı düşünüyorsanız, burası başlangıç için mükemmel bir yer. İtalya’da Kleopatra filmini çekerken Elizabeth Taylor ve Richard Burton burada birbirlerine aşık olmuşlar, Burton evlilik teklifini de burada yapmış :)
Bu şehirdeki romantik ve tarihi hava Tennessee Williams’ın da pek çok nefis şiirine ilham kaynağı olmuş. Goethe, Lawrence, Steinbeck, Woody Allen ve Sophia Loren gibi pek çok ünlünün favori kaçış noktalarından birisi olmuş Taormina…
Taormina ortaçağ havasını koruyan kayalıklar üzerine kurulmuş bir şehir.
Tepeden kuşbakışı kıyıları seyredebildiğiniz gibi, bir çok yerinden dumanı tüten Etna Dağı’na selam çakabiliyorsunuz.
Biz Etna manzarası olan bir otelde (Porta del Tocco Design Suites) kaldık, tam Taormina’nın içinde…
Sabahları penceremde bu Etna manzarasına uyanmak değişik bir duygu oldu.
Şehrin ana caddesine araç giremediği için çok rahat ve keyifle gezilebiliyor Taormina.
Taormina’ya Porta Catania kapısından girip, Corso Umberto Caddesi üzerinde Katedral Meydanına, yani Piazza del Duomo’ya kadar yürüyüp, meydanda bir kafe veya restoranda şöyle bir keyif molası verebilirsiniz. Meydanda, 16. yüzyılda yapılmış San Nicolo Katedrali ve mitolojik figürlerle süslü, tepesinde de kasabanın simgesi olan enteresan heykelin bulunduğu Fontana Di Piazza Duomo Çesmesi yer alıyor.
Bizim gittiğimiz gün bu meydandaki katedralde bir düğün vardı. Aynı gün Taormina sokaklarında bu yeni evli çifte birkaç kez daha rastladık.
Gelin arabasına bayıldım, bittim :)
Corso Umberto üzerinde yürümeye devam edince Piazza IX Aprile’e ulaşılıyor. Helenistik döneme ait saat kulesi Torre Dell’ Orologio ve 17. yüzyıla ait S. Giusseppe Kilisesi ile 15. Yüzyılda yapılmış Sant’ Agostina Kilisesi meydanda ilk göze çarpan unsurlar. Burada muhteşem bir manzara da var.
Çok şık, çok değişik bir yer bu meydan. Havadaki büyülü ortamı da içinize çekerek bu meydanda oturup bir keyif yapmak kirlenen ruhuna ilaç gibi geliyor insanın. Düşünsenize önünüz alabildiğinece mavi yeşil bir manzara, arkanızda ise tarih donmuş kalmış, sizi ortaçağa götürüyor… Muhteşemdi, doyamadım…
Yeni evli çiftimize burada da rastadık elbette :)
Gelinle damat ayrıldıktan sonra katedralin içini de gezdik. Oldukça görkemliydi.
Ama katedralin kapısından meydana bakış sanırım en güzeliydi :)