Tuna’nın iki yakası: Sırbistan ve Romanya (Bölüm 1: Sırbistan)

Dublin Gezi Rehberi: Bir şehir bu kadar mı sevilir?
27/11/2019
Tuna’nın iki yakası: Sırbistan ve Romanya (Bölüm 2: Romanya)
06/12/2019
Dublin Gezi Rehberi: Bir şehir bu kadar mı sevilir?
27/11/2019
Tuna’nın iki yakası: Sırbistan ve Romanya (Bölüm 2: Romanya)
06/12/2019

Novi Sad

Novi Sad’a girdiğimizde gözümüze çarpan ilk şey görkemli Petrovardin Kalesi oldu. Otelimize yerleşmek için saat daha erken olduğu için biz de arabayı kale yakınlarında bırakarak önce kaleyi gezelim dedik. Ancak bizim orada bulunduğumuz birkaç gün boyunca kale içinde Exit adlı müzik festival olacağı için oldukça hummalı bir çalışma vardı, sahneler kuruluyordu, bizim kalede gezinmemiz pek hoşlarına gitmedi ama biz yine de izin alarak kalenin en tepesine çıkarak Tuna Nehri’ne ve karşı kıyıda kalan Novi Sad’a baktık. Şehrin eski kısmı kale eteklerindeydi. Eski evlerin mimarisi çok güzeldi. Zaten buralar tarihte uzun süre Avusturya Macaristan İmparatorluğu sınırları içinde olduğu için mimarisi oldukça güzel. Petrovaradin Kalesi’ nin yapımı 1780 yılında tamamlanmış. İçinde şehrin simgesi olan saat kulesi var. Bu saate sarhoş saat de deniyormuş çünkü akrep ve yelkovan ters çalışıyor :)

Petervaradin Kalesi, Novi Sad
Petervaradin Kalesi, Novi Sad
Tuna, Novi Sad
Tuna, Novi Sad

Kaleyi gezdikten sonra, eski şehir kısmını da gezerek daha sonra tekrar gelmek üzere otelimize gitmeye karar verdik. Biraz dinlendikten sonra gezmeye şehrin çok şirin olan meydanı Özgürlük Meydanı’ndan başladık En hareketli caddeler ise Zmaj Jovina ve Dunavska Sokağı. Özgürlük meydanındaki göze çarpan görkemli, bina 1896 yapımı Belediye Sarayı. Binanın hemen önünde 19. yüzyılda Sırbistan‘ın önemli bir politik lideri olan Svetozar Mileticîn bir heykeli var. Belediye Sarayının tam karşısında gotik bir mimariye sahip olan Katolik Kilise’si var. Zmaj Jovina ve Dunavska Sokağı ise trafiğe kapalı olması, bir çok pasaj, kafe, restoran, hediyelik eşya dükkanları, sanat atölyeleri ile dolu olması sebebiyle hoş vakit geçirilebilecek caddeler. Sağlı sollu çok hoş mimariye sahip binalardaki detaylar tam bana göreydi! Belediye Sarayının önünde kurulan sahnede konserler, dans gösterileri sebebiyle meydan oldukça kalabalıktı, her milletten insan vardı.

Novi Sad
Novi Sad
Novi Sad
Novi Sad

Novi Sad ‘da akşam olmadan bir de Tuna’nın meşhur plajı olan Strand’a gittik. Tuna Nehri boyunca bir yürüyüş yapmış olduk aynı zamanda. Petrovaradin Kalesi’ne bir de bu yakadan baktık. Strand 1911 yılında düzenlenip hizmete açılmış bir plaj. 700 m lik kumsala sahip, insanlar yüzüyor, güneşleniyor, su sporları yapıyor, yazın konserler, partiler, kışın ise buz pateni alanı olarak hizmet veriyormuş. Denizi olmayan Novi Sad için oldukça güzel bir imkan. Biz çok beğendik. Ama yüzmeyi düşünmedik çünkü hem akıntı çok fazla hem de nehir olmasından kaynaklı balçıktı doğal olarak. Yüzseydim Karadeniz‘den çıkardım herhalde :)

Strand Plaj, Novi Sad
Strand Plaj, Novi Sad

Strand Plajının tam karşı kıyısında yemyeşil tepeler var. Bu bölgeye Fruska Gora deniliyor. Ertesi gün Novi Sad’dan ayrılmadan önce Frsuka Gora’yı de gezmeye karar verdik. Burası daha çok doğa turizmi odaklı, yemyeşil ormanların, şarap bağlarının, göllerin, restoranların ve en eskisi 1716 tarihine dayanan bir çok manastırın olduğu bir bölge. Eğer daha fazla zamanımız olsaydı bu bölgedeki tüm şarap tadım merkezlerine uğramak, uzun yürüyüşler yapmak isterdim ama biz Romanya’ya geçmeden önce Sırbistan’da uğrayacağımız son durak olan Sremski Karlovic yani Karlofça şehrine de gideceğimiz için bu bölgede çok zaman geçiremedik.

Sremski Karlovic (Karlofça)

Üniversitedeyken tarih derslerinden birinde içinden Tuna geçen şehirleri anlatırken hocamız, ben de bir gün Tuna’nın içinden geçtiği şehirlerden geçmeliyim demiştim.

Sırbistan Tuna Nehri’ni çok güzel sarmalamış ya da Tuna Nehri Sırbistan’ı… En geniş aktığı yer de burada, en dar boğazı da. Sadece Mavi Tuna Valsi bestelenirken aktığı kadar mavi akmıyor. İçinden geçtiği ülkelerin tüm sanayi atıklarını taşıyarak Karadeniz’e dökülüyor. Golubac’a giderken Pasarofça Antllaşması’nın yapıldığı Pasarofça şehrinden geçtik, Pasarofça Antlaşmasına sebep olan Petervaradin Savaşının yapıldığı alanı ve kalesini gezdik Sırbistan’daki son durak ise Karlofça Antlaşmasının yapıldığı Karlovic şehri oldu. Gezdiğimiz yerlerin tarihi bilgilerini de öğrenmek çok hoşuma gidiyor. Tarihçi koca ile gezmek de böyle bir şey, bir taşla iki kuş :)


1699 tarihli Karlofça Antlaşması çoğumuzun okul yıllarından aklında kalan tarihlerden biridir. Açıkçası ben Karlofça Antlaşması ile ilgili bu tarihten başka bir şey hatırlamıyordum ama eşim sayesinde yine gezerken tarih dersi de işlemiş oldum :)

Karlovic şehri Karlofça Antlaşması’nı hatırlatan bir şehir olması bir kenara, o kadar sevimli bir şehir ki beklentimizin çok üstündeydi. Aslında bu kadar şirin olmasının sebebi mimarisi. Uzun süre Avusturya Macaristan İmparatorluğu etkisinde kalmış olduğu ve binalar günümüze kadar korunduğu için sanki küçük bir Avusturya şehrinde geziyor gibi hissettik kendimizi. Tarihi binalar ile çevrili eski şehir meydanında küçük bir turizm ofisi var, minik bir şehir haritası veriyorlar elinize bir saatte tüm şehri gezebilirsiniz. Gezdiğimiz yerler arasında Büyük Gramer okulu, Karlofça Antlaşmasının yapıldığı yerde inşa edilmiş Barış Kilisesi, Aslanlı Çeşme, Büyük Ortadox Katedrali bulunuyor. En güzeli de sakin sessiz meydanda lezzetli Sırp yemeklerini sunan kafanalardan birinde yemek yemek :)

Karlovic
Karlovic
Karlovic
Karlovic

Karlovic’i de geride bıraktıktan sonra artık Sırbistan’a hoşçakal deme vakti geldi. Kısa süreli bir yolculuktan sonra seyahatimizin ikinci durağı olan Romanya’ya vardık. Şimdi sırada Romanya’nın daha önce görmediğimiz birkaç şehrini ve düşündükçe beni heyecanlandıran şatolarını kapsayan Romanya gezisi vardı. Birkaç yıl önce Transilvanya Bölgesi ve Bükreş’i gezmiş, bayılmıştık. O zaman başımı ne zaman kaldırsam tepelerde bir kale ya da şato görmüş, bu yüzden de Romanya’nın adını şatolar ülkesi koymuştum. O zamandan aklımda kalan görme fırsatımızın olmadığı bu şatoları daha fazla erteleyemezdim. Bu yüzden biz de Sırbistan’a komşu olması ve Türkiye’ye yakın olması sebebiyle yola Romanya’dan devam etmeyi planladık. İyi ki de öyle yaptık çünkü neredeyse yeşil renkten oluşan bu tarihi ülkede Maramureş Bölgesi ve Transfağaraşan Rotası dışında hemen hemen her yerini gezmiş olduk.

Gezi yazımızın 2. bölümüne (Romanya) buradan ulaşabilirsiniz…

Süha Zuhal Kılıç

Belgrad Otelleri
Belgrad Otelleri

BELGRAD’DA NEREDE KALINIR?

Belgrad’da konaklamayı düşünecek olursanız, otel seçenekleri için bencetatil.com olarak bizim en çok tercih ettiğimiz online rezervasyon sitesi Booking.com‘u inceleyebilirsiniz…

Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu. Halen İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta. Çocukluğunda başlayıp bugüne kadar sürdürdüğü dünyanın dört bir yanından edindiği mektup arkadaşlıkları, seyahat belgesellerine ve tarihe olan ilgisi, farklı kültürleri öğrenme isteği yıllar geçtikçe artmış, bu hem İngilizce öğrenmesine hem de seyahat etmesine katkı sunmuştur. Öğretmenlik mesleğinin tatil imkanları ve aynı ilgi alanlarını paylaştığı tarih öğretmeni olan eşi sayesinde tam zamanlı öğretmen, yarı zamanlı gezgindir. Hobileri arasında doğa fotoğrafçılığı, kamp kurmak, trekking yapmak, çiçek yetiştirmek, kitap okumak ve gezi yazısı yazmak gelmektedir.

Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir