Kontrastlar şehri Frankfurt
08/09/2014Bansko: Komşuda kayak keyfi…
29/09/2014Köln’de nereleri gezmeli, görmeli…
Köln her sokağında ayrı bir güzellik barındıran, benim çok sevdiğim bir Alman şehri. Ama özetleyecek olursak, en gezilip görülesi yerler şöyle sıralanabilir..
- Devasa köln Katedrali, “Kölner Dom” ve Romanesk kiliseler
- Alter Markt ve Jan Von Werth Heykeli
- Fischmarkt – Balık Pazarı
- Ortaçağ Şehir Kapıları
- Köln Belediye Binası
- Hohenzollern Köprüsü
- Müzeler
- Hohe Straße
- Nehirdeki gemiler ve Hava tramvayı
- Parklar, botanik bahçeleri, hayvanat bahçesi, eğlence parkı…
Şehrin en büyük simgesi UNESCO Kültür Mirası arasında sayılan devasa büyüklükteki Köln Katedrali yani Kölner Dom’dur. Bu Gotik katedral 632 yıl süren bir çalışmanın ürünü ve dünyanın en büyük kiliseleri arasında sayılıyor… 7 bin m2 alanı, 157 metreyi bulan yüksekliği ile çok görkemli bir yapı. Şehir merkezi bu katedralin etrafında inşa edilmiş. Katedralin tepesine çıkıp, şehre kuşbakışı bakabilirsiniz. Bu katedral II. Dünya Savaşı sırasında şehirde bombalanmayan nadir yapılardan biri.
Köln’de Katedral dışında bir de “12 Romanesk Kilise” bulunuyor.
Alter Markt, yani “Eski Şehir Meydanı”, adından da anlaşılacağı üzere Köln’in en eski meydanıdır. Meydan çevresinde Ortaçağ’dan kalma yapılar var. Burası aynı zamanda kentin en işlek meydanı ve gece hayatının en yoğun olduğu yer. Meydana çıkan sokaklarda pek çok bar ve kafe var. Meydanda bulunan “General Jan Von Werth Heykeli”nin bir de hikayesi var. Gençliğinde bir çiftlikte işçi olarak çalışan Jan Von, Griet adında bir kızı sever. Bu kızla evlenmek ister ancak fakir olduğu için reddedilir. Şehirden ayrılır ve yıllar sonra soylu bir kadınla evlenmiş, zengin bir general olarak kente geri döner. Aradığı zengin kocayı bir türlü bulamayan kız da evlenmemiş ve yaşlanmıştır. Jan Von kente döndüğünde onu tanır ve Griet’in pişmanlık dolu sözcükleri bu meydanda yankılanır. Bu noktaya, bu hikayeye istinaden bu heykel yapılmış.
Fischmarkt , yani eskiden Balık Pazarının olduğu bölge Köln’ün en güzel yerlerinden biri. II. Dünya savaşında en az tahrip olan yerlerden biri burası. Bu sayede 15-17. yüzyıla ait evleri halen görebiliyoruz. Rengarenk sıra sıra dizilmiş evler ve civardaki sevimli kafe-restoranlar bu bölgeyi iyice çekici kılıyor.
Bu bölgeye Ren nehri üzerindeki köprülerden bakacak olursanız, nehir kıyısındaki ağaçlık yeşil alanı, sıra sıra dizilmiş restoran ve kafeleri görürsünüz. Ben sanırım Köln’de en çok burayı sevdim. O yeşilliklere uzanıp keyif yaptık biraz…
Şehirde ayrıca Ortaçağ Şehir Kapıları var. 12 şehir kapısından sadece 3 tanesi günümüze kadar ayakta kalmış. Köln Belediye Binası da iç içe geçmiş balkonlu ön cephesiyle güzel bir eski tarihi yapı. Hohe Straße, Köln’ün en işlek alışveriş caddesi…
Şehirde arkeoloji müzesi olsun, sanat müzesi olsun çok çeşitli müzeler bulunmakta.
El-de haus, Nazi Dönemine ait bir dökümantasyon merkezi. Yani, eski adı ile “Gestapo” merkezi ve günümüzde müze olarak kullanılmakta. Zeughaus aslında bir cephanelikmiş, bugün şehir müzesi olarak kullanılmakta. Köln Belediye Binasının karşısında Farina Parfüm Müzesi var. Ren nehri üzerinde Çikolata Müzesi‘nin bulunduğu bir adacık var ayrıca…
Ren nehri üzerindeki Hohenzollern Köprüsü‘nün en ilginç tarafı üzerinden yayaların yanında bir de demiryolu geçiyor olması. Üzerinde aşıkların astığı kilitler de var.
Ren Nehri üzerinde hem gezi hem de ticaret amaçlı ulaşımı sağlayan gemiler var. Kışın bu tekneler arasına bir de içinde noel pazarı olanlar katılıyor. Kent manzarasını ve ünlü Köln Katedrali’ni bir de havadan görmek isterseniz teleferik ya da hava tramvayı denenebilir.
Göletleri ve görsellikleriyle dikkat çeken parklar, botanik hahçeleri, Phantasialand eğlence parkı ve hayvanat bahçesi de ziyaretçilerin ilgisini çekebilir.
Şehri gezmek için bu şirin trenlere de binebilirsiniz, çok sevimliler…
Restoran, kafe ve barların tabelalarına bayıldık bu şehirde…
Hem binaları güzel, hem yeşili bol bir şehir Köln…
Gece karanlığı çökerken ışıkları yanmaya başlayan şehir göze ayrı bir güzel görünüyor…