İskandinavya’nın Küçük İncileri: İsveç Kentleri
30/04/2014Kaşiflerin Lizbon’u…
13/05/2014Kiliseler ve antik kalıntılar…
Kentin koruyucu Azizi Agios Dimitrios’un kilisesi Selanik’te görülecek yerler arasında unutulmaması gerekenlerden.
Bir de Aya Sofya ve Ermou sokaklarının kesiştiği noktada bizimkine benzeyen ama daha küçük olan Ayasofya’yı görebilirsiniz.
Uzun bir tarihe sahip Selanik şehrinde Roma kalıntılarına da rastlayabilirsiniz. Galerius Sarayı, Nymphaion Binası ve Büyük İskender’in babası Philip’in de mezarını barındıran Vergina Antik Kenti’nin yanı sıra çeşitli hamamlar, pazar yerleri ve tiyatro kalıntıları da şehrin pek çok yerinde karşınıza çıkacak.
Kamara bölgesine çıkan yol üzerinde solda antik kalıntılara rastlıyorsunuz. Sağda rengarenk dükkanlar var. Özellikle kitapçılar harika…
Bir tarafta cıvıl cıvıl renkli renkli dükkanlar diğer tarafta antik kalıntılar enteresan bir görüntü oluşturuyor…
Bu antik kalıntılar ise pazar yeri…
Selanik’in en çok bilinen buluşma noktası olan Kamara ve Galerius Zafer Takı Dimitriou Gounari ve Egnatia yollarının kesiştiği noktada. Buranın yakınında yer alan Rotonda Camisi Roma İmparatoru Galerius’un anıt mezarı olarak inşa edilmeye başlanmış, sonra kiliseye, sonra camiye sonra tekrar kiliseye döndürülmüş. Yuvarlak bir şekli var.
Burada bir de kilise var…
Bunlar dışında Bey Hamam, Bedesten, Alaca Minare ve Hamza Bey Camii de Osmanlı eserleri arasında ziyaret edilebilecek yerlerden… Selanikde yapılan son cami Yeni Cami, namı diğer Dönme Camii de görülebilir.
Şehrin doğusunda eskiden Yahudi mezarlığı varmış, bugün ise Aristotelaus Üniversitesi var. Karşısında ise Arkeoloji Müzesi ve yanında da fuar alanı…
Şehrin en önemli müzesi Bizans Kültür Müzesi Stratou da burada, Üç Eylül ve Manoli Andronikou caddelerinin kesiştiği yerde. Müzeler 14:30 gibi kapanıyor, aklınızda olsun.
2 Comments
Gurur verici olduğu muhakkak, duygulanmamak mümkün değil Mehmet Bey, heykeline bakıp gözlerimiz doldu benim de eşimin de ama evin ilk halinin fotoğraflarına bakınca o yaşanmışlığı görmek istiyor insan, o eksik geldi bana. Gerçi aslında o eşyalar bile orijinal değilmiş diyorlar… En güzeli o evde hayallere dalıp onu düşünmek, onu hissetmek herhalde…
Merhaba Dilek Hanim,
Size katiliyorum Atatürk’ün ozel esyalari olmayinca cokda guzel gorunmuyor…Ama o mekanda bulunmak bile bir Türk olarak yillar sonra gurur verici…