Arabayla İstanbul’dan Polonya’ya – Bölüm 5: Zakopane
11/08/2018Arabayla İstanbul’dan Polonya’ya – Bölüm 6: Budapeşte
18/02/2019KORÇA
Gjirokastra’da da bir gece konaklamamızın diğer sebebi Korça’ya gidecek olan otobüsün sadece her gün sabah 07.00 de olmasıydı. Bu yüzden kahvaltı dahil pansiyonun kahvaltısını kaçırmak zorunda kaldık halbuki ev sahibi bahçeden mis gibi taze domates ve biber toplamıştı bile. Üzülerek kalamayacağımızı anlattık. Arnavutluk’taki en bitmek bilmeyen yolculuğumuzu yine bir minibüsün içinde, dağların arasından geçerek gerçekleşen inişli çıkışlı, yer yer bozuk toprak yollardan zıplaya zıplaya yaptık. Milli Parklardan, kamp alanlarından, dağlardan, göllerden, nehirlerden geçtik, tam beş saati buldu. İnince ikimizin de başı dönmüştü.
Bu şehre gelmemizin sebebi aslında Alpar Turizmin Arnavutluk’tan son hareket noktasının burası olmasıydı. Hem yeni bir şehir daha görürüz, hem dinleniriz, hem de Korçe Yunanistan sınırına çok yakın diyerek bu şehre gelmeyi tercih ettik. Hakikaten de sınırın olduğu Bilisht şehri Korça’dan yaklaşık yarım saat uzaklıktaydı.Ayrıca Arnavutluk’a gelmeden önce eşim Balkan Savaşları sırasında Makedonyalı bir bey olan Zülfikar Bey’in yaşamını konu alan Necati Cumalı’nın Viran Dağlar adlı romanını okumuştu Korça adının bu kitapta sık sık geçiyor olması bizde bu şehri görme isteği uyandırdı, rotamıza dahil ettik.
Korça’ya gelince hemen otelimize yerleştik. Tarihi bir binaydı ve sahibi bize her konuda yardımcı oldu hatta bizi otobüse bineceğimiz yere kadar bıraktı son gün.
Korça’yı bizim gözümüzden ikiye ayırabiliriz. Biri bizim kaldığımız otelin de bulunduğu cadde Bulevardi Republika diğeri de eski şehir merkezi. Her ikisi de son derece bakımlı, cıvıl cıvıl kafe ve restoranların olduğu özellikle akşamları çok kalabalık olan noktalar. Bulevardi Republika’nın sonunda komunizm zamanında yıkılmış ve yakın zamanda yeniden inşa edilmiş olan Ngjallja e Krishtit Cathedrali var. Katedralin tersi istikamette yürüyünce caddenin başında Turizm Danışma Bürosunun da bulunduğu yerde şehri kuşbakışı izlemek için yine son yıllarda yapılmış bir gözlem kulesi var. Kuleden tüm şehir ayaklar altında. Dört bir yanı dağlarla çevrili olan Korçe Morova Dağlarının eteğinde kurulmuş. Dediğim gibi betonarme ve modern görünümlü bir şehir olduğu için kuleden manzara çok da etkileyici değil. Kuleden indiğimizde yine üzerinde SMILE ALBANIA yazan turizm elçisi gençler bizimle röportaj yapmak için geldiler. Ülkelerinin turizmini geliştirmek üzere gençlerin böyle bir projede yer almaları çok hoşumuza gitti gerçekten de. Gözlem Kulesinin yakınında ilginç duvar süslemeleri olan Tiyatro Binası var. Çok tatlı bir bina.
Bulevardi Republika boyunca örnek bir Romanya evi, Eğitim Müzesi, Arkeoloji Müzesi var.
Tiyatro binasının bulunduğu caddeden karşıya geçince eski şehir meydanına varılıyor. Burası tahmin edildiği gibi Osmanlı egemenliği zamanındaki mahallelerinin bulunduğu yerler. Çok ciddi restore edilmiş, neredeyse eski şehri yeniden kurmuşlar ve bu yüzden tarihi dokusu tamamen yok olmuş ama yine de hoş bir yer. Ağırlıklı olarak kafeler ve butik oteller var, dükkanların çoğu da hala boş. Eski dokusu yerinde kalsaymış çok daha güzel bir hava katarmış aslında şehre. Bu eski Osmanlı mahallesinde bir saat kulesi ve cami var. Caminin adı İlyas Bey Cami. Cami 1496 yılından kalma, Kurşun kubbesi sayesinde Balkanlardaki en güzel cami olarak nitelendirilmiş, içindeki freskleri yapması için sanatçılar 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğundan, muhtemelen İstanbul’dan özel olarak getirtilmiş.
Korça’da son gezdiğimiz yer ise Bira fabrikası oldu. Korça birası oldukça ünlü. Korça festivaller şehriymiş. Ağustos ayında bira festivali düzenleniyormuş. Bir de okuduğuma göre yıl sonunda da ülkedeki en eğlenceli yeni yıl kutlamaları burada yapılıyormuş. Bir sürü Santa Claus resmi geçit töreni yapıyormuş kulağa çok hoş geliyor :)
Dediğim gibi Korça bizim biraz da zorunlu olarak rotaya dahil ettiğimiz bir şehir, Berat, Sarande ya da Gjirokastra gibi şehirlerin yanında çok da bir albenisi yok.
Bir başka Balkan ülkesini daha gezmiş olmanın verdiği mutlulukla, aslında gitmeden önce hakkında çok da bilgi sahibi olmadığımız Arnavutluk’u tanımış olarak seyahatimize güzel anılarla son verdik.
Süha Zuhal Kılıç
ARNAVUTLUK’TA NEREDE KALINIR?
Arnavutluk’ta konaklamayı düşünecek olursanız, otel seçenekleri için bencetatil.com olarak bizim en çok tercih ettiğimiz online rezervasyon sitesi Booking.com‘u inceleyebilirsiniz…
Buradan da KORFU Adası otellerine ulaşabilirsiniz.
Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu. Halen İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta. Çocukluğunda başlayıp bugüne kadar sürdürdüğü dünyanın dört bir yanından edindiği mektup arkadaşlıkları, seyahat belgesellerine ve tarihe olan ilgisi, farklı kültürleri öğrenme isteği yıllar geçtikçe artmış, bu hem İngilizce öğrenmesine hem de seyahat etmesine katkı sunmuştur. Öğretmenlik mesleğinin tatil imkanları ve aynı ilgi alanlarını paylaştığı tarih öğretmeni olan eşi sayesinde tam zamanlı öğretmen, yarı zamanlı gezgindir. Hobileri arasında doğa fotoğrafçılığı, kamp kurmak, trekking yapmak, çiçek yetiştirmek, kitap okumak ve gezi yazısı yazmak gelmektedir.