Atlanta: Martin Luther King, CNN ve Coca-Cola
12/11/2015Dalaman Çevresinde Arabayla Gezilecek 5 Yer
03/03/2016Sababurg
Sırada üçüncü prenses olan Uyuyan Güzel’in Şatosu vardı. Sababurg! Yine lüks bir otele dönüştürülmüş olan Sababurg Şatosu’nun sadece bahçesini gezebildik ve fotoğraf çekmekle yetindik çünkü içerisi otel müşterileri içindi. Bu arada biz vakit harcamamak için uğramadık ancak yol üzerinde 130 hektarlık Sababurg Vahşi Yaşam Parkı bulunuyor.
Kassel
Sababurg’dan ayrıldıktan sonra akşamüstü Kassel’e vardık. Kassel Masal Yolu rotasının başkenti olarak kabul ediliyor. Üniversite kenti olan Kassel II. Dünya Savaşı sırasında yerle bir olduğu için ne yazık ki tarihi atmosferi soluyabileceğimiz bir eski şehir meydanı yok. Belki de bu yüzden %65’i yeşil ve Avrupa’nın birinci, dünyanın ikinci büyük yeşil alanı Wilhelmshöhe ve Bergpark gibi muhteşem parkları var. Wilhelmshöhe Sarayı parkın içinde ve girişinde yer alıyor. 1786 yılında 9. Wilhelm tarafından kurulmuş. Saray şu anda müze olarak kullanılıyor. Yamacın devamında da Herkules yer alıyor. Şehire tepeden bakan ve şehrin her noktasından görülebilen Herkules Anıtı Kassel’in simgesi. Wilhelmsöhe Sarayı’ndan Herkules Anıtı’na kadar dik bir yamaç var ve bu yamaçta Kassel’in UNESCO’ya katılmasında önemli bir pay sahibi olan; her yıl binlerce turistin de görmek için akın ettiği dünyanın en eski meşhur art arda sıralı yapay şelaleri ve 50 metre yüksekliğe hiçbir elektronik sistem olmadan su fışkırtan bir fıskiye var.
Löwenburg ya da Türkçesiyle Aslanlar Kalesi; yine 9. Wilhelm Dönemi’nde inşa edilen tarihi kalenin replikası. Masallarla bir ilişkisi var mı bilemedim ama muhteşem bir ortaçağ yapısı ve gerçekten de masalsı bir havaya sahip.
Açıkçası Grimm Kardeşlerin hayatının büyük bir kısmını geçirdiği Kassel şehrinde Masal rotasından görmeyi umduğumuz pek bir ize rastlamadık. Bruder Grimm Müzesi o sırada yapımı devam eden ve Eylül’de bitecek olan müze kompleksi inşaatı nedeniyle ziyarete kapalıydı. Müzeyi sadece dışarıdan görebildik ve sadece bir odasında birkaç kitap segileniyordu.
Masal Rotası’nın başkenti Kassel’de iki gün konakladık. Ama bir gün geçirmek de fazlasıyla yeter bence. Şehrin tarihi atmosferi olmayınca biz de bir tam günümüzü muhteşem doğal park Wilhelmshöhe’de geçirdik. Açıkçası gezimize bir gün dinlenme molası vermiş gibi olduk. İkimize de çok iyi geldi. Parka gitmeden önce meşhur Alman fırınlarından Alman ekmeği ile yapılmış sandviçlerimizi, tartlarımızı ve meyvelerimizi de aldık ve küçük bir piknik bile yaptık :) Almanya’da en çok sevdiğim şey büyük ya da küçük bir şehir olsun mutlaka herkesin stresini atabileceği, temiz hava alabileceği kısacası mutlu olabileceği parklar var. Kassel’de yine konaklamamızı Airbnb aracılığı ile bulduk. Özellikle Wilhelmshöhe’ye yakın bir konaklama seçmiştim iyi ki de öyle yapmışım.
Bad Wildungen & Bergfreight
Sırada Pamuk Prenses ve 7 Cüceler’in köyü olan Bergfreight vardı. Bergfreight’a ulaşmak için önce Bad Wildungen’e gitmek gerekiyor. Şirin bir kaplıca şehri olan Bad Wildungen’in yeşilliğine ve mimarisine hayran olduk.
Ancak hedefimiz Bergfreight olduğu için vakit kaybetmeden yola koyulduk. Tarihi Alman evlerinin bolca bulunduğu Bergfreight’ın girişinde 7 cücelerin- ya da cücelere ilham veren kısa boylu madencilerin – heykelleri ile karşılaştık.
Pamuk Prenses’in evini kime sorduysak gösteremedi :) Zaten yol sorabileceğimiz pek insan da yoktu ortalıkta. Masal Rotasında dikkatimizi çeken en önemli ve bize göre eksik olan nokta Bremen, Hamelin ve Trendelburg dışında masallarla ilgili öğelere pek rastlamamış olmamız. Ama Almanlar da haklı, belki de bizim ülkemiz zaten masal gibi, reklama gerek yok diye düşünmüş olabilirler :)
Pamuk Prenses’in evini bulduk! Yine plan dahilinde hareket ettiğimiz için öğleden sonra başlayacak olan gösteriye yetişemedik ama evin önündeki sandalyelerde oturup mola verdik. Evin penceresinden de minik eşyaları biraz olsun görebildim :)