
Yakınımızdaki Yunan Adaları: Leros ve Patmos
15/09/2025
Yanya
İyonya gezimizde, biz bir günümüzü Yanya’ya ayırdık. Sabah erken saatte gölden yarım saatte kalkan teknelere binerek adaya gittik. Adadaki mimari, kendimizi Arnavutluk’ta hissetmemizi sağladı. Tekne yolculuğu çok keyfliydi. Tekneden hem adayı, hem de Yanya manzarasını görmek hoştu. Adada iki kilise, taş mimari eserler ve Tepedelenli Ali Paşa’nın son zamanlarda yaşadığı ve müzeye dönüştürülen ev var.
Yanya’da Pamvotida Gölünden kalkan tekneler ile adaya gidiliyor.
Gün batımında ada manzarası çok güzeldi.
Yanya, Pamvotida Gölü kıyısında kurulmuş, dağlar ile çevrili, ihtişamlı kalesi ve Kaleiçi ile hem görsel, hem de tarihi bir şölen sunuyor. Pamvotida Gölü, Ayios Nikolaos Manastırının bulunduğu küçük adasıyla, gün batımı manzaraları ve etrafındaki yürüyüş parkurlarıyla çok keyifli gerçekten de. Göl kenarındaki kafeleri çok hareketli ve genç nüfus çok fazla. Yanya aynı zamanda bir üniversite şehri.
Arnavutluk’u baştan başa gezmiş ve çok sevmiş kişiler olarak biz Yanya’da Arnavutluk havasını soluduk, nüfusun bir kısmını zaten Arnavutlar oluşturuyor.


Dar sokaklar, Arnavutluk mimarisini yansıtan taş evler ve Osmanlı eserleri kale içinde bulunuyor
Osmanlı İmparatorluğu, 1430’da Yanya’yı ele geçirmiş. 1913 yılında Balkan Savaşlarından sonra Yanya resmen Yunan topraklarına dahil olmuş. (Bu arada kısaca özetleyecek olursak, Tepedelenli Ali Paşa, Yanya sancağında vezir olan, Yanya valisi olduktan sonra da yarı bağımsız, şaşaalı bir hayat sürerek ardından devlete başkaldıran ve 1822’de ordu tarafından yakalanıp öldürülen Arnavut kökenli bir Osmanlı veziridir). Bu yüzden birçok cami, medrese ve diğer yapılar inşa edilmiş ve Tepedelenli Ali Paşa’nın yönetimi altında şehir altın çağını yaşamış.
Fethiye Camii, Yanya Kalesi içinde yer alıyor. Restorasyonda olduğu için içini gezemedik.
Ali Paşa Sarayı, Yanya Kalesi içinde yer alıyor ve 18. yüzyıl sonunda Tepedelenli Ali Paşa tarafından inşa edilen önemli bir Osmanlı yapısı. Osmanlı mimarisi özellikleri taşıyan saray, geniş avlular ve süslemelerle donatılmış. Ali Paşa’nın yönetim merkezi ve konutu olarak kullanılmış, askeri ve idari faaliyetlerin yanı sıra sosyal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmış. Restorasyonda olduğu için gezemedik.
Yanya’da şu anda etnografya müzesi olarak gezilebilen Arslan Paşa Camii var bir de. 17. yüzyılda Tırhala sancak beyi Arslan Paşa tarafından yaptırılmış. Şu anda içinde o dönemde yaşamış olan bölgedeki Rum, Türk ve Musevi halkına ait etnografik eserler sergileniyor.


Ali Paşa Adası
Tekneden indiğimiz gibi bizi anıt çınar ağaçları, Arnavut kaldırımlı sokaklar ve baklava dükkanları karşıladı.
Adada çınar ağaçları altında yer alan çok şirin çay bahçeleri var.
Yanya‘da kalenin civarında, göl kenarında ve kaleye paralel arka sokaklarda çok canlı bir hayat var. Gece hayatı oldukça hareketli olan Yanya’da geceleri her mekandan bangır bangır müzik sesleri yayılıyor.