İç Anadolu ve Orta Karadeniz Gezisi: Sivas, Amasya, Tokat ve Çorum

Balkanlar ve Dalmaçya Kıyıları Gezisi – Bölüm 2: Zadar
14/04/2024
Masalsı bir tatil: Alsace Gezisi
09/08/2024
Balkanlar ve Dalmaçya Kıyıları Gezisi – Bölüm 2: Zadar
14/04/2024
Masalsı bir tatil: Alsace Gezisi
09/08/2024

Amasya

Bayram öncesi fazla kalabalık olması, mekanların bazılarının açık olmayışı ve havanın çok sıcak olması sebebiyle biz önce hemen Yeşilırmak’a bakan bir çay bahçesine attık kendimizi, hem soluklanmak, hem de Amasya gezimizi planlamak için.

Amasya her zaman Yeşilırmak boyunca sıralanmış tarihi evleri ve evlerin arkasındaki dağlarda konumlanmış görkemli kalesi ve Kral mezarları ile muhteşem bir tarihe ve güzelliğe sahip. Bize Arnavutluk’un tarihi Berat şehri ile Dalyan’ı hatırlattı 😊

Böyle nehir kenarında saatlerce oturup Pontus’tan Roma’ya, ardından Bizans’a, sonrasında Selçuklu’ya ve son olarak Osmanlı’ya ait olan, aynı zamanda bütün bu mirası neredeyse olduğu gibi koruyan şehirden kimler gelmiş, kimler geçmiş diye düşünülür bence.

Amasya
Amasya

Geleneksel Osmanlı mimarisini yansıtan bu evler, bitişik nizam, ahşap çatkı arası, kerpiç dolgulu olarak inşaa edilmişler. Nehre bakan cumbalı evlerin birçoğu günümüzde otel olarak kullanılıyor. Yalıboyu’nda tarihi sur duvarı üzerine yapılmış olan konutlarda, eliböğründelerle desteklenerek dışa taşırılmış ve çok tatlı, estetik bir görüntü elde edilmiş. Ne varsa eskilerde var, değil mi?

Başınızı her kaldırdığınızda göz göze gelebileceğiniz kaya kütlesi şeklindeki Harşena Dağı üzerinde bulunan Kral Kaya Mezarları ve Harşena Kalesi, Amasya’yı İÖ. 302’den İÖ. 26’ya kadar başkent olarak kullanmış olan Pontus Krallarına ait. Kale ve Kral mezarlıklarını ziyaret etmek isteyenler için oldukça rahat bir yürüyüş yolu yapılmış.

Amasya Sokakları ve Kral Mezarları
Kral Mezarları
Amasya Kalesi

Amasya Kalesi, tarihi mücadeleler içinde birçok kez el değiştirmiş ve bunların çoğunda tahrip olmuş. Persler, Romalılar, Pontus ve Bizanslıların egemenlikleri döneminde birçok saldırıya uğrayan kale her seferinde yeniden inşa edilmiş. Kale 1075’te Türklerin Amasya’yı fethetmesinden sonra önemli bir onarım görmüş. 18’inci yüzyıla kadar kullanılan kale, bu yüzyıldan sonra askeri önemini kaybetmiş.

Amasya Gezilecek Yerler

  1. Mehmet Paşa Camii
  2. Mustafa Bey Hamamı
  3. Hatuniye Camii
  4. Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi
  5. Yakutiye Tekkesi
  6. Saat Kulesi
  7. Amasya Öğrertmenevi ve Saat Kulesi
  8. Şehzadeler Müzesi
  9. Hazeranlar Konağı
  10. Amasya Arkeoloji Müzesi
  11. Sultan Bayezit Cami / 2.Bayezit Külliyesi
  12. Bedesten
  13. Minyatür Amasya Müzesi
  14. Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi Ve Hüsn-i Hat Müzesi
  15. Saraydüzü Kışla Binası
  16. Ferhat Su Kanalı / Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi

İşte bunlardan birkaçı…

Hatuniye Camii
Amasya Öğrertmenevi ve Saat Kulesi
Şehzadeler Müzesi
Hazeranlar Konağı – Etnografya  Müzesi
Hazeranlar Konağı – Etnografya  Müzesi
Bedesten
Saraydüzü Kışla Binası

Saraydüzü Kışla Binası içerdiği tarihin önemine özen gösterilerek Yeşilırmak kıyısında yeniden inşa edilen bir yapı. Önemi de milli mücadele döneminde Mustafa Kemal Atatürk’ün burayı bir üs olarak kullanması.

Saraydüzü mevkiinde yer alan bina, Cumhuriyet dönemine ait bazı eserlerin ve belgelerin sergilendiği bir müze olarak kullanılmakla beraber, aynı zamanda çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kültür merkezi görevi de görüyor. Ve burada sizi Mustafa Kemal’in Amasya’ya gelişini ve heyetle karşılaşma ânını somutlaştıracak 12 tane bal mumu heykeli karşılıyor.

Saraydüzü Kışla Binası yıl boyunca ziyarete açık. Biz bayram günü dolayısı ile içeri giremedik.

Amasya bir günde çok rahat gezilebilecek bir şehir. Biz de bir günde mümkün olan yerleri gezdikten sonra, ertesi gün Çorum Hattuşa’ya uğrayarak dönüş yoluna koyulmak üzere gezimizi bir günde tamamladık.

Bu arada Amasya’da yapılacak en güzel aktivite tarihi sokaklarda etrafa bakına bakına gezmek. Yeni şehir kısmı oldukça gelişmiş ancak biraz fazla sıkışık ve kalabalık geldi bize. Elma almayı da unutmayın 😊

Tokat, Çorum ve Hattuşa


Tokat, Amasya ve Çorum hem birbirine yakın, hem de çok fazla gezilip görülecek yerler barındırması sebebiyle bir rota içerisinde düşünülebilir. Bizim asıl hedefimiz Sivas olduğu için, Amasya, Hattuşa ve Çorum’u yol üstü duraklar olarak düşündük ve plan dahilinde görebileceğimiz kadar yer görmeye çalıştık.

Bu süreçte Tokat’ı gezemedik, sadece yol üstünden Tokat ve Turhal Kalelerini ve eski Tokat mahallelerini kuşbakışı izledik. Bu kadim şehri bir gün ayrıntılı gezmek isterim.

Tokat Kalesi
Tokat

Çorum merkeze de gitmedik bu gezide, sadece Çorum’a bağlı olan ancak Çorum merkeze 85 km uzaklıktaki ve zaten bizim dönüş yolumuz üzerindeki Hattuşa Antik Kenti’ni gezdik.

Hattuşa

1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Hattuşa (Çorum, Boğazköy), Hitit İmparatorluğunun başkenti olarak Anadolu’da yüzyıllar boyu çok önemli bir merkez olmuş.

Fransız Gezgin Charles Texier tarafından 1834 yılında keşfedilmiş. 1906 yılında başlayan kazılar sonucunda buradaki yerleşimin M.Ö. 2000 yılında Anadolu ve kuzey Suriye’de hâkimiyet kuran Hitit Devleti’nin başkenti olduğu anlaşılmış. Dünya Mirası olarak tescillenen Hattuşa Antik Kenti, sadece Çorum’un değil, ülkemizin de en önemli arkeolojik alanlarından biridir.

Boğazkale İlçesi’ndeki Hattuşa ile Alaca İlçesi’ndeki Alacahöyük kalıntılarını kapsayan 2634 hektarlık alan, 1988 yılında Milli Park ilan edilerek, bölgenin turizm dinamiği haline getirilmiştir.

Biz yapmadık ama vaktiniz uygun olursa burası Hattuşa Alacahöyük kalıntıları ile birleştirilerek de gezilebilir.

Hattuşa Antik Kenti

Eski çağlarda etrafı 6 kilometrelik surlarla çevrilmiş ören yerinde bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de UNESCO’nun Dünya Belleği Listesi’nde yer almakta.

Söz konusu tabletlerde “Bin Tanrılı şehir” olarak söz edilen Hattuşa’da bugüne kadar saray ve tapınaklar, binlerce tablet, çoğu günümüze kadar oldukça sağlam durumda gelmiş olan anıtsal kapılar (Aslanlı Kapı, Kral Kapı, Yerkapı), kralların ikamet ettiği Büyükkale Saray Kompleksi, Aşağı Şehir’de ülkenin en yüksek tanrıları olan Fırtına Tanrısı Teşup ile Arinna’nın Güneş Tanrıçası’na adanmış olan Büyük Tapınak, Hitit Büyük Kralı II. Şuppiluliuma’nın yaptığı işleri anlatan yazıtın bulunduğu Hiyeroglifli Oda, devasa boyutlarda tahıl ambarları, kısmen silinen Hititlere ait en uzun hiyeroglif yazıyı içeren Nişantepe Yazıtı gibi çok sayıda yapı açığa çıkarılmış.

Tapınak, Hattuşa, Çorum
Aslanlı Kapı, Hattuşa, Çorum
Yerkapı, Hattuşa, Çorum

2007 yılında tamamlanan sur duvarı canlandırması, döneme ait kil yapı tarzıyla türünün nadir örneklerinden biri.

Hattuşa
Hattuşa
Nişantepe yazıtı, Hattuşa, Çorum
Kral Kapısı, Hattuşa, Çorum

Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı

Hattuşa’ya 2 km uzaklıkta bulunan Yazılıkaya kutsal alanı, ana kayaya oyulmuş iki odalı (A ve B odası) bir açık hava tapınağı. Bu odaların duvarları, Hitit taş işleme sanatının en zengin ve çarpıcı örnekleriyle dolu.

Tanrı, tanrıça ve kralların kabartmalarının bulunduğu bu etkileyici alanı, Hattuşa Antik Kentini gezmeyi bitirdikten sonra gezip, yolumuza devam ettik. Binlerce yıl öncesine ait olan bu taş işlemelerini çok ama çok beğendim çünkü binlerce yıldır ayakta ve günümüze ışık tutmaya devam ediyor.

Yazılıkaya, Hattuşa, Çorum

Başka bir Anadolu şehrinde görüşmek üzere, hoşçakalın 😊

Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu. Halen İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta. Çocukluğunda başlayıp bugüne kadar sürdürdüğü dünyanın dört bir yanından edindiği mektup arkadaşlıkları, seyahat belgesellerine ve tarihe olan ilgisi, farklı kültürleri öğrenme isteği yıllar geçtikçe artmış, bu hem İngilizce öğrenmesine hem de seyahat etmesine katkı sunmuştur. Öğretmenlik mesleğinin tatil imkanları ve aynı ilgi alanlarını paylaştığı tarih öğretmeni olan eşi sayesinde tam zamanlı öğretmen, yarı zamanlı gezgindir. Hobileri arasında doğa fotoğrafçılığı, kamp kurmak, trekking yapmak, çiçek yetiştirmek, kitap okumak ve gezi yazısı yazmak gelmektedir.

Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir