Sicilya Gezisi Yazı Dizisi: Bölüm 2 – Etna Maceramız
12/07/2017Sicilya Gezisi Yazı Dizisi Bölüm 3 – Romantizmin doğa ve tarih ile buluştuğu nokta: Taormina
30/10/2017SANTORİNİ
Gemi seyahatimizin son gününde sabah 11.00’da Santorini Adası’na yanaşırken çok heyecanlıydım. Volkan patlaması sonucu lavların yükselmesiyle ortaya çıkmış olan bu ada zaten enteresan. Onun binlerce yıl önce nasıl bu hale geldiğini hayal etmek zor! Ama peki ya o tepelere kurulmuş olan köylere ne demeli? Eski zamanlarda sıcaktan korunmak için kireç ile boyanan evler ya da akreplerden korunmak için maviye boyanan kapılar, pencereler gün gelir de bu adanın nasıl da adaya giden herkesin kendini bir rüyadaymış gibi hissetmesine sebep olabilir? Santorini çok şanslı bir ada. Yılda 1,5 milyon turist ağırladığına şaşırmamak gerekir. Bence imkanı olan herkes bu rüyanın içine girmeli, bu resmin bir parçası olmalı! Nereye baksa fotoğraf çekmek istiyor insan. Ege her zaman güzel ve özel, Ege’nin her kıyısı, her köşesi harika ama Santorini Ege’nin kraliçesi bence!
Santorini’de cruise gemileri limana yanaşmıyor. Gemiler sahilden çok uzakta demirliyor. Thira adanın başkenti. Cruise gemilerinden yolcular adaya tender botlar vasıtasıyla transfer ediliyor. Gemiden başka bir tekneye aktarılırken deniz oldukça dalgalıydı, biraz sallantıdan biraz da Santorini’ye ilk defa ayak basacak olmanın verdiği heyecanla kalbim güm güm attı.
Thira’ya yanaşır yanaşmaz, eşim ve ben turun organize ettiği ada gezisine katılmadığımız için, hemen adanın en romantik yeri olan Oia Köyü’ne gitmenin yollarını arayacaktık ki buna gerek kalmadı çünkü zaten kıyıda sizi Oia’ya götürmek üzere hali hazırda bekleyen tur acentaları var.
Sürat motoru 15 dakika gibi kısa bir sürede bizi Oia’ya götürdü. Oia’ya yanaşınca bizi bekleyen transfer otobüslerine bindik ve yukarıda konumlanmış olan Oia Köyü’ne çıktık. Thira’ya geri dönüşümüz de yine otobüs ile oldu. Bu sayede adanın en popüler yerleri olan Oia ve Thira’da yeterli vakit geçirebiliyorsunuz.
Oia adanın en romantik yeri! Şüphesiz bunda sıra sıra dizilmiş her biri bir mimari eser gibi duran taraçalardaki mavi beyaz evler, yel değirmenleri, uçsuz bucaksız Ege Denizi ve eşsiz günbatımı manzarasının payı büyük. (Bizim günbatımının yaşandığı saatte gemide olmamız gerektiği için günbatımını gemiden izledik başka bir açıdan). Oia’da ise bence yapılacak en güzel şey bütün daracık sokaklara girip çıkmak, bolca fotoğraf çekmek ve deniz manzarası izlemek…
Burası gerçek mi? Oia, Santorini Adası
Bu arada tender botlar ile gemiden kıyıya transfer edildikten sonra ilk olarak yukarı çıkarak önce Thira gezilebilir ve sonrasında Thira’dan kalkan otobüslerle ya da araba kiralayarak 20 dakika gibi bir sürede Oia’ya varılabilir. Santorini’de köyler ve şehirler tepelerde konumlandığı için ilk önce tepeye bir çıkmak gerekiyor.
Tepeye çıkmak (ve tabii ki tepeden inmek) için üç yol var. Biri çok dik bir teleferik, bu sayede çok kısa bir sürede tepeye çıkabiliyorsunuz ancak çok fazla sıra beklemek gerekiyor. İkincisi geniş basamaklardan oluşan merdivenlerden 30 dakika gibi bir sürede çıkabiliyorsunuz. Üçüncü olarak da yine aynı merdivenlerden inişi ve çıkışı geleneksel ada yöntemi ile eşeklerin sırtında gerçekleştirebiliyorsunuz. Son seçeneği hem acımasız olduğu için hem de son derece tehlikeli olduğu için hiç önermiyorum. Ben eşekleri görmek istediğim için merdivenlerden yürüyerek inmeyi istedim ama hiç hayalimdeki gibi olmadı J Hiç iyi organize edilmemiş eşek trafiği sebebiyle heyecanlı ve tehlikeli anlar yaşadık ve aşağı indiğimde dizlerimin bağı çözülmüştü :) Bir kere zaten o sıcakta zavallı eşekleri binek olarak kullanan turistleri hiç anlamadım, ikincisi merdivenleri eşekler ve insanlar için güvenli bir şekilde ayırmış olmalarını isterdim. Bir ara aşağıdan ve yukarıdan gelen eşekler öyle bir kargaşaya yol açtı ki yol kenarında ağlayanlar, eşeklerin arasında sıkışıp nereye gideceğini şaşıran insanlar gördüm. Çok heyecanlıydı çok. Asla tavsiye etmiyorum, en iyisi teleferikmiş…
Santorini olarak bilinen Thira adası haritada bir kruvasan gibi görünüyor. Santorini dünyada, krateri denizde bulunan tek ada. Ayrıca adadaki volkan hala aktifmiş. Santorini adalar gurubu her 20.000 yılda bir gerçekleşen patlamalar sonucu meydana gelmiş. Bu patlamaların en sonuncusu 3.600 yıl önce gerçekleşmiş. Adanın tamamı aslında volkanik, jeolojik bir açık hava müzesi ! Bu arada volkanik taşlar hediyelik eşya olarak satılıyor Santorini’de!
Adanın volkanik taşlardan oluşan enteresan plajları var. Bence denize girmek için çok keyifli değil ama Ege’nin en garip şekilli plajlarını görmek gerek! Kızıl, Beyaz ve Siyah olarak adlandırılan plajlar var. Armeni, turkuaz renkli denizi ile, Paradisos, siyah renkli kumu ile, Kolumbo gri kumu ile meşhur. Kamari ve Perissa Plajları ise adanın şezlong ve şemsiyesi olan, su sporlarının yapıldığı plajlarından bazıları.
Thira şehrinin merkezinde yer alan Agiou Mina kilisesi, M.Nomikou Caddesi, Eritrou Stavrou Caddesi, Megaro Gyzi Müzesi, Thira Archaeological Müzesi ve Prehistoric Müzesi görülebilir. Hepsi zaten yan yana.
Yazımın başında da söylediğim gibi bu yaz aklımızı, gönlümüzü, ruhumuzu Ege ile doldurduk. Bunu yaparken de bizim güzel Ege kıyılarımızın yanına bir de karşı kıyıyı Yunanistan’ı ekledik. Adalar sanırım insanda bağımlılık yapıyor. Ege’de daha yüzlerce ada olduğunu da düşünürsek bu hayalin henüz bitmediğini bilmek beni çok ama çok mutlu ediyor!