Didim Tatili
26/06/2023

Çeşme’nin en güzelleri

Çeşme, gerek Alaçatı ve Dalyanköy gibi sevimli bölgeleriyle olsun, gerekse Ilıca Plajı ya da Boyalık Plajı gibi cam mavisi denizleriyle olsun tatil beldelerimiz arasında öne çıkanların başında geliyor.

Bu yazıda sizlerle Çeşme’nin hem en sevdiğimiz koy ve plajlarını, hem de en sevdiğimiz bölgelerini paylaşacağım.

Bu tatile gitmeden önce Çeşme’nin en güzel plaj ve koylarını araştırıp bunları seçmiştik.

  1. Ilıca Plajı
  2. Boyalık Plajı
  3. Kocakarı Plajı
  4. Palmiye Plajı
  5. Sera Plajı
  6. Aya Yorgi Koyu
  7. Paşalimanı
  8. Pırlanta Plajı
  9. Altınkum Plajı
  10. Çark Plajı

Tabii ki hepsine gidemedik ama gittiklerimizi fotoğraf ve bilgileri ile paylaşacağım. Kalan plajları da artık bir dahaki gidişimizde görürüz ve buraya da eklerim.

Belde olarak da Çeşme’nin içini, kaleyi ve marinayı görmek istiyorduk en çok. İlk akşam orayı gezdik. Tabii Dalyanköy de gezildi. Hatta bir akşamüzeri Urla’ya bile gittik. Çeşme’yi herşeyiyle çok beğenmemize rağmen maalesef Urla’ya pek ısınamadık, o da ayrı. Sebeplerini en sonda anlatırım. :)

Bu arada tam pandemi öncesi 29 Ekim tatilinde ailelerimizle birlikte Çeşme tatiline gitmiştik ve Alaçatı’da konaklamıştık, o yüzden bu sefer Alaçatı’ya uğramadık. Ama güzel Alaçatı fotoğrafları paylaşacağım burada elbette.

Öncelikle Çeşme’nin içi çok güzel ve çok şık, o yüzden mutlaka gezilmeli. Tarihi yapılar da var. Hele Çeşme Marina bir harika. Avrupa standartlarında bir havası var ve mimarisi çok zevkli bir şekilde yapılmış. Çeşme Marina etrafında çok sayıda butik Çeşme oteli bulmanız da mümkün. Kısacası biz çok beğendik.

İşte Çeşme sahili ve Çeşme Marina

Her yer özenle planlanmış, ortam baştan sona çok şık.

Çeşme’de tarihi eserler de görmek mümkün. Kendine has tarihi dokusu, bu bölgenin farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olduğunu gösteriyor. Osmanlı Döneminden kalan Çeşme Kalesi ve bugün otel olarak kullanılan Kanuni Kervansaray en göze çarpan yapılar. Bir de İon medeniyetinden kalan Eritrai Antik Kenti var.

Çeşme Kalesi şehre hakim konumu ile gerçekten göz kamaştırıyor.

Sahil boyunca palmiye ağaçları ortama ayrı bir güzellik katıyor.

Çeşme sahili boyunca sıralanmış birçok restoran, kafe ve bar var.

Günümüzde otel olarak kullanıan Kervansaray, renkli kubbesi ile çok hoş görünüyordu.

Bu arada Çeşme sahilinde gördük ki İzmir’in Atatürk sevgisi buraya da yansımış. Çok mutlu olduk :)

Deniz keyfi sonrasında gezip vakit geçirdiğimiz ve akşam yemeğini yediğimiz Dalyanköy‘ü de sevdik biz, mutlaka gezin bence.

Haritadan bakacak olursanız Dalyanköy’ün şekli şöyle:

Ⓒ Google Maps

Kıyı boyunca çok güzel villalar, restoran ve barlar mevcut. Burada keyifli bir akşam yemeği yedik.

Restoran olarak şık dekoru ile beğendiğimiz, canlı müzik de var diye ayrıca mutlu olduğumuz Delicemavi’yi seçtik. Gerek yemeklerden, gerek hizmetten ve ilgi-alakadan, gerekse ortamın atmosferinden çok memnun kaldık.

Çeşme tatilinin en güzel kısmı: Çeşme Plajları

Gelelim gidebildiğimiz plaj ve koylara. Dediğim gibi kısıtlı vakitte hepsine gidemedik ama Ilıca Plajı, Boyalık Plajı, Palmiye Plajı, Kocakarı Plajı ile Sera Plajına gittik. Hepsi de çok güzeldi. Bir tek Aya Yorgi Koyu tüm güzelliğine rağmen oldukça soğuk suyuyla bizi üzdü, o yüzden orada pek kalamadık.

İşte Ilıca‘nın o güzelim plajı…

Ilıca Plajı sıklıkla dalgalı oluyor. Mesela ikinci gidişimizde böyleydi.

Ilıca Plajının dalgalı olduğu günde, Ilıca sahilinin en başındaki Yıldızburnu bölgesi oldukça sakindi…

İlk uğradığımız yer olan Nars Beach Club’ı çok beğendik ama şezlong – şemsiye fiyatı kişi başı 500 TL deyince biraz ilerdeki yerleri tercih ettik ve kişi başı 100 TL vererek Yıldızburnundaki mekanımıza yerleştik.

İşte Yıldızburnu deniz keyfimizden kareler…

Yıldızburnunda denize girdikten sonra bu bölgede yer alan bir kafe-restoranda çok hoş bir yemek yedik. Buz gibi biralar da harikaydı.

Aslında iki gün üst üste öğle vakti burada denize girince aynı yerde iki kere yemek yedik :)

Bunlar Kocakarı Plajından görüntüler. Hem denizi hem de doğası ile biz burayı çok sevdik. Suyu Ilıca Plajı kadar ılık olmasa da çok da soğuk değildi.

Bunlar da Palmiye Plajı görüntüleri. Burası bizim otelden yürüyerek 5 dakika uzaklıktaydı, o yüzden iki kere gittik. Biz yürüyerek gittik gerçi ama yol kenarında araba park etmek için de yeterli yer var gibiydi.

Gelelim Sera Beach‘e. Buranın denizini de sevdik. Ayrıca güzel de bir tesis var. Giriş 250 TL. Bir içecek dahil.

Otopark da mevcut ama ücretli. Gerçi biz otopark olduğunu fark etmeden biraz yolun başına park etmiştik, oralara da arabanızı koyabilirsiniz.

Boyalık Plajı oldukça dalgalıydı biz gittiğimizde, o yüzden fotoğraflar pek güzel çıkmadı. Umarız bir sonraki gidişimizde o dümdüz güzel halini de görürüz.

Paylaşmak ister misiniz?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir