İyonya Kıyılarında Bir Deniz Tatili

Parga, Sivota ve Preveze: İyon Denizini keşfediyoruz

Biz her sene, denizini sevdiğimiz için mutlaka Yunanistan’da bir yere yaz tatiline gitmeye çalışırız. Ama bir baktık ki hep Thassos Adası, Rodos Adası, Girit Adası, Halkidiki Yarımadası vs gibi Ege ve Akdeniz kıyılarındaki beldelerine ve adalarına gitmişiz. İşte o yüzden bu yaz rotamızı İyonya Denizine çevirdik ve Parga odaklı bir deniz tatili planı yaptık.

Gezimiz Yunanistan’ın Epirus (Epir) denilen kuzeybatı bölgesindeki beldelerden Parga, Sivota ve Preveze’yi kapsıyordu.

Önce tüm tatil boyunca Parga şehrinde konaklayıp, yakın yerlere günübirlik gideriz diye düşündük ama plaj araştırmaları vs işlerini tamamlayınca gördük ki, en az bir kere otel değiştirmemiz gerekecek çünkü aksi takdirde bazı plajlara gidiş-dönüş çok uzun sürecekti. İşte o yüzden tatilin ikinci yarısında Preveze’ye yakın bir yer olan Kanali bölgesinde bir otele geçtik.

İstanbul’dan Parga’ya gidiş ve konaklama

Evden Parga’ya gidişimiz navigasyon 10 saat 40 dakika dese de, verdiğimiz molalar ile yaklaşık 13 saat sürdü.

Biz iyonya Kıyılarına yaptığımız bu gezide Parga’da Scarabeo Suites & Villas Parga otelinde kaldık. Otel sahibesi inanılmaz tatlı, kibar ve yardımsever bir kadındı. Oradaki tatilimizin en iyi şekilde geçmesi için elinden geleni yaptı. Bizim kaldığımız oda yeni yapılan binadaydı ve tertemiz, yepyeni modern döşenmiş bir oda idi. Bahçeye bakan bir balkonumuz vardı. Bahçedeki yeşil alanın oldukça geniş bir kısmı otopark alanı olarak ayrılmıştu. O nedenle araba park sorunu hiç yaşamadık.

Otelimiz ünlü Valtos Plajına yürüme mesafesindeydi. Plajda yüzerken buradan kalkan teknelerin Parga merkeze gittiği dikkatimizi çekti. Biz de Parga merkezde park sorunu olabileceğini düşündüğümüz için, ilk akşam Parga Eski Şehir bölgesine bu plajdan kalkan tekneler ile keyifli bir deniz yolculuğu yaparak gittik.

Yalnız Parga’dan gece geri dönüşte yürüme kararı verdiğimize bin pişman olduk çünkü inanılmaz bir yokuş çık, yokuş in, merdiven çık, merdiven in eziyeti vardı eski şehir ile Valtos Beach’deki otelimiz arasında. O nedenle sonraki akşamlar araba ile gittik ve otoparklardan hangisinde yer bulduysak, ona koyduk arabamızı.

Parga

Yunanistan’ın batısında yer alan Parga, İyon Denizinin turkuaz sularına hakim konumu ve renkli şirin evleriyle kartpostal gibi bir küçük şehir. Tepeden aşağıya doğru amfi biçimli yerleşimi ile tüm şehir İyon Denizine bakıyor. Tepedeki Parga Kalesi ve dar taş sokaklarıyla hem tarih, hem doğa severlere hitap edecek bir yer burası. Restoranlar, kafeler, barlar, otel ve küçük dükkanların sıra sıra dizildiği sahil yolu, kasabaya sıcak ve samimi bir atmosfer kazandırmış. Huzurlu ve romantik bir kaçış noktası arayanlar için Parga, Yunanistan’ın keşfedilmeye değer gizli güzelliklerinden bence.

İyonya kıyılarında yaptığımız bu gezide benim en sevdiğim yer Parga oldu. Tarihimizde önemli bir yeri olan Parga, 600 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Denize girmek için bu sefer İyonya kıyılarına uzanalım derken, Pargalı İbrahim Paşanın doğduğu bu şehri de sonunda görmüş olduk.

Sahildeki duvarlara bile oturma yerleri yapmışlar, tabak çatal vs koymuşlar duvar üstünde yemek yemeyi ve etrafı seyretmeyi tercih edenler için. Çok şekerdi :)

Bu kırmızılı mekan bir dondurmacı ve dondurması enfesti.

Gün batımını Parga’da izlemek gerçekten oldukça romantik. Biz çok sevdik.

Hemen karşıdaki Panagia Adası, üzerindeki şapeli gezmek ve farklı bir deniz molası vermek için bir seçenek.

Parga eski şehir bölgesinde sahilden içeriye girince daracık sokaklar, restoranlar, kafeler ve alışveriş için çok sevimli dükkanlar karşılıyor sizi.

Parga manzarası gündüz ayrı, gece ayrı etkileyici.

Yemek mekanları birbirinden güzeldi, hangisini seçeceğimizi şaşırdık. Bu ilk gece oturduğumuz restoranı bir aile işletiyordu, hem yemekler güzeldi hem de manzara enfesti.

Kaleye doğru çıkarken rastladığımız KASTRO 1380 isimli restoranın Parga’ya tepeden bakan manzarası müthişti.

Venetian Castle of Parga (Venedik Kalesi), hem gece hem gündüz Parga’ya tepeden bakmak isteyenler için harika bir fotoğraf çekme noktası. Hem tarihin derinliklerine bir ziyaret hem de şahane fotoğraf çekimleri vaad ediyor yani.

Bir başka akşam To Kyma isimli restoranın ikinci katında oturduk ve yemek yerken şu manzara bize eşlik etti.

Açıkcası Parga’yı bu kadar seveceğimi ummuyordum. Parga hem eğlenceli, hem de görsel olarak tablo gibi bir şehir. Öyle aman aman büyük bir yer beklemeyin ama, küçük şirin bir yer burası. Daracık sokakları, rengarenk dükkanlarla bezeli yokuşları ve maviyle yeşilin o güzel harmanlanışı ile insanın içini ısıtan bir yer.

Ve hani bazen bir yerle aranızda gönül bağı oluşur ya, işte benim Parga ile kocaman bir gönül bağım oluştu. O yüzden seneye kısmet olursa yine gitmek isterim aynı rotaya.

Ben genellikle aynı yere birkaç akşam üst üste gitmeyi pek tercih etmem, sıkıntılı bir tip olarak, hep farklı yer ararım – neyse ki eşim de öyle :) – ama bu sefer 3 gece Parga’ya gitmek, her köşesini içime çekmek, hafızama kazımak ve şehri gün batımından gece yarısına kadar uzun uzun seyre dalmak istedim.

Dipnot: İlgilenenler için burada Paragaea Zeytinyağı Müzesi olduğunu söyleyeyim.

İyonya Kıyıları: Parga civarındaki en güzel plajlar

Parga merkezdeki plaj, yani Krioneri Beach, biraz kalabalık oluyor ve taşlık bir plaj ama suyu berrak, temiz ve ılık. Parga manzarasını seyrederek yüzmek her şekilde keyifliydi bence. Biz Bianco Resort otelinin otoparkına arabamızı koyduk ve denize oradan girdik. Şezlong-şemsiye var. Yiyecek içecek için de otelin restoran ve kafesini kullanabilirsiniz.

Bizim konakladığımız otele yakın olan Valtos Plajı da yine güzel bir deniz. Suyu berrak ve temiz, ama yine biraz taşlık. Bir de çabuk derinleşiyor. Su sıcaklığı yine güzel, üşünmüyor hiç. Manzara ve ortam da gayet hoş. Biz yarım gün kaldığımız bu plajdan keyif aldık diyebilirim. Çevrede pek çok restoran – kafe de bulunuyor.

Parga’dan 15 – 20 dakika uzaklıktaki Lichnos  Plajı da güzeldi. Suyun rengi hep nefis zaten. Tuvalet-yeme-içme-şezlong-şemsiye vb her türlü ihtiyacınızı karşılayan bir tesisi olan çok güzel bir plaj Lichnos.

Parga’dan yaklaşık 20 dakikalık bir araba yolculuğu ile gittiğimiz Ammoudia Plajı ise en sevdiklerimizden biri oldu. Bizim tercih ettiğimiz gibi, kum bir plaj burası. Rengi yine harika. Suyu ılık. Ve de çabuk derinleşmeyen daha keyifli bir deniz bu. Şezlong-şemsiye-yiyecek-içecek gibi ihtiyaçlarınızı karşılayan bir tesis yine var bu plajda da.