Unesco Dünya Mirasları listesindeki İtalyan şehri: Verona…

Sevgili Füsun Erdoğanlar Bengisu ile gezmeye devam ediyoruz. Bu sefer bize önerdiği rota “Verona ve Garda Gölü”… Aktarmalı uçuşla yaptıkları bu seyahat bizim de çok sevdiğimiz Münih şehrine de kısa bir bakış atmalarına olanak tanımış. Haydi bu güzel gezinin Verona şehrinde geçen kısmına bakalım hep beraber…

İtalya’nın romantik şehri: Verona…  Füsun Erdoğanlar Bengisu yazdı…

Eşimin üniversitede okuyan kızı Beste’nin  Erasmus için Verona’ya gitmesi bizi yollara düşürdü. Hemen uçak biletinin bir tanesini mil puanlarla ayarlayıp diğerini satın alarak, cumartesi günü de Garda Gölü’nü gezmek için araba kiralayıp planımızı oluşturduk. Hem Verona’yı hem de kızımızı görmüş olduk.

Tarihçe

Garda Gölü yakınlarındaki Adige Nehri kıyısında bulunan Verona’nın Etrüskler tarafından kurulduğu sanılmaktadır, ancak ilk tarihi kayıtlar M.Ö. 4. yüzyıldan kalmadır. Roma zamanında önemli bir politik ve ticari merkez olmuştur.  Ortaçağda 1117 yılındaki büyük depremle yıkılan Verona, Romanesk mimari tarzında tekrar inşa edilmiştir. Bu sayede orta çağ yapılarını görme şansımız olduğunu düşünüyorum. Kent politik etkisinin zirvesine 14. yüzyılda Scaligeri olarak da bilinen Scala Ailesi ile ulaşmıştır.  Alplerden çıkan ve Garda Gölü’nden geçen Adige Nehri kentin başına sürekli dert olmuş, 1956 yılında yapılan Mori-Torbole Tüneline dek Verona sel belasından kurtulamamıştır. Örneğin 1239 yılındaki sel yeni bir yapılanmaya gidilmesine neden olacak kadar vahim sonuçlar doğurmuştur. Hatta bu yazının sonunda 1868 yılındaki selin seviyesini gösteren bir tabela da göreceksiniz. Verona tarihi yapıları ile Unesco Dünya Mirasları listesindedir.

Verona şehir haritası

Genel izlenimler

Şimdi bu tarihi kent hakkındaki genel izlenimlerimi paylaşayım:

• Son derece güvenli bir kent. Beste gece yarısı evlerine dönseler bile en ufak rahatsız edici davranışla karşılaşmadıklarını söyledi. Bir kent için en önemli unsur. Biz de gezi boyunca hiçbir güvenlik sorunu yaşamadık.

• Verona’da aperitivo saati diye bir kavram var. Akşamüstü 18:00 sularında başlıyor. Akşam yemeği saatine dek sürüyor. Sonra kafeler akşam yemeği servisine başlıyorlar. Son derece ekonomik. Açık büfe yemek ve bir adet içecekten oluşuyor. Hemen her yerde var. Burada ve çoğu yeme içme mekânında  Veronalıların bayıldığı bir içecek var. Turuncu renkli bu içeceğin adı Spritz. Tarifi çok basit: Prosecco veya herhangi bir köpüklü şarap, Aperol denilen az alkollü portakal likörü, soda ve küp buzlardan oluşuyor. Portakal parçaları ile süsleniyor. Görüntüsü güzel, tadı güzel. Ben Garda Gölü’nde bir kafede denedim ve beğendim.

• Beste’nin anlattığına göre Verona usulü bir bardak tokuşturma, yani “şerefe” ritüeli varmış. Önce göz göze gelip, bardakları tokuşturuyorsun sonra bardağı yere vurup içkini içiyorsun. Bunları yaparken gözlerini kaçırmıyorsun. Ben çok romantik buldum. Murat ile bu şekilde şerefe yapmaya başladım. Gerçi onun hala aklına yatmadı bu stil :)
• Verona’da turist memnuniyeti çok önemli. Hotel Mastino’ya ait ayrı bir binada, nehir kıyısındaki bir apartman dairesinde kaldık. Tek odalı bu dairede ilk gece ısıtıcı çalışmadığı için üşüdük. Ayrıca duş perdesi de sorunluydu. Ödemeyi yaparken bir şikayetimiz olup olmadığını sordular. Eşim konuyu aktardı. Bunun üzerine resepsiyondaki kız bir kahvaltı ücretini bizim faturamızdan düştü. İnsiyatif kullanmasına çok şaşırdık. Demek yetki vermişler. Turist o derece değerli bu ülkede.
• Temizlik çok önemli. Otel, restoranlar ve kent oldukça temiz.
• Verona’dan Garda Gölüne ulaşım çok rahat. Arabanız varsa yarım saat içinde o bölgedesiniz. Ayrıca Verona’dan Garda Gölü’ne otobüsle uygun fiyatlarla ulaşım da var. 

• Giardino Giusti hem çok huzurlu bir bahçe hem de tepeden güzel bir Verona manzarası sunuyor size…

• Verona oldukça dindar bir bölge. Çok sayıda kilise var. Biz üç tanesini seçip gezmeyi tercih ettik. Üç günlük gezimiz içinde Piazza Erbe adlı ünlü meydanda bir dini eğlenceye bile denk geldik…

• Her İtalya kentinde olduğu gibi motosiklet çok yaygın. Kentin düz olması bisiklet kullanımını kolaylaştırdığı için özellikle köprü başlarında kredi kartı ile kiralanabilen bisikletler için parklar yapmışlar.

• Erasmus öğrencileri için eşimin kızı Beste’nin kaldığı Residence Viale Venezia’yı öneririm. Hem geniş, ferah ve modern dairelere sahip, hem de çok güvenli. Kızımızı görmek için içeri girdiğimizde resepsiyona kimlik bıraktık mesela. Daireler aylık kiralanıyor. İki kişi kalınabiliyor. Herkesin kendi odası, ortak kullanılan banyo, mutfak ve oturma odası var. Hatta balkonları bile var. Öğrendiğime göre dairelerin tasarımı ve boyutları birbirinden farklı imiş. Sitede kalanlardan biri hafta sonu Verona’dan ayrılırsa imza vererek oda arkadaşının bir arkadaşını getirmesine izin verebiliyormuş. Beste bu imza sayesinde her hafta sonu arkadaşı Börte’yi davet edebiliyor.
• Veronalılar trafiğe kapalı Via Giuseppe Mazzini’den Piazza delle Erbe’ye doğru yürümeyi çok seviyorlar. Burası şık dükkanları ile her daim kalabalık.

• Bayan taksi şoförleri var. Kızlara kahvaltıya giderken birine biz de denk geldik. Sohbet ettik. Sayıları 20 kadar varmış. Son derece saygılılar. İngilizce biliyorlar. Genelde taksi şoförleri çok kibar ve sohbeti çok seviyorlar. Türkiye hakkındaki izlenimleri çok olumlu. Bizi havaalanına bırakan genç şoför Bodrum’u görmüş mesela. Dediğine göre Bologna solcu, Verona sağcı imiş. Verona’nın havası yazın oldukça rahatsız edici olabiliyormuş ve oldukça dindar bir bölge imiş. Dindarlığı hissettik zaten gezi boyunca…

• Bu arada Verona’ya özel bir havaalanı taksi tarifesi var. 24 euro gibi bir ücrete seni oteline bırakıyorlar. Taksi üzerinde yazan sabit yasal bir tarife bu. Biz dönüş yolunda öğrendik. Taksicinin uyarısı üzerine hemen uyguladık. Zaten havaalanı şehir merkezi arası kişi başı 6 euro. Otelden bavullarla şehir merkezine yürüyemeyeceğinizi var sayıp taksi tuttuğunuzu düşünürseniz daha bile ucuza geliyor. Hele de kişi sayısı ikiden fazla ise taksi en uygun seçenek. Ve çok konforlu. Muhabbet de artısı.