Rüya gibi bir Portekiz gezisi: Bölüm 9 – Lagos

Stockholm Stortorget
3 günde Stockholm: İlk Gün
16/05/2020
3 günde Stockholm: İkinci Gün
25/05/2020
Stockholm Stortorget
3 günde Stockholm: İlk Gün
16/05/2020
3 günde Stockholm: İkinci Gün
25/05/2020

Praia do Barranco do Martinho Plajı

Teknemiz batıya doğru ilerlerken Praia do Barranco do Martinho adlı fantastik bir plaja ulaştık. Ponta da Piedade deniz feneri ile Praia do Canavial plajı arasında kalan bu yarı dairesel formdaki küçük plaj korunaklı bir koyda yer aldığı için suları oldukça sakin ve öğrendiğimize göre cezir zamanı plajın alanı ikiye katlanıyormuş. Batıdan bakıldığında görünen su hattının yakınındaki uzun kaya bu plajın simgesi kabul edilmektedir. Doğu tarafında ise, plajı sınırlayan uçurumun ucunda doğal bir kemer yer almaktadır.  

Praia do Barranco do Martinho plajındayız şimdi de…

Praia do Canavial Plajı

Praia do Canavial Plajı, Porto de Mós yerleşim yerinin doğusunda yer alan ve doğal kayalıklarla çevrili dar, izole ve huzurlu bir plajdır. Plaj ismini, yağmurlu aylarda şiddetli su akıntısının yakınında büyüyen ve uçurumun eğimli yüzeyine yayılan yoğun saz kümelerinden alır. Plaja erişim uçurumun üzerinden ilerleyen bir yaya yolu ile mümkündür. Eskiden incir bahçeleri olan bu alanı şu anda Algarve’nin Barrocal Bölgesinin çalılıkları ele geçirmeye başlamıştır.  Dolambaçlı patika şeklindeki dar yolu, kırmızı ve toprak sarısı renklerinin baskın olduğu uçurum yüzeyine oyulmuş merdivenlerin yardımı ile plaja iner.  Kaya duvarları yağmur sularının etkisi ile derin bir şekilde aşınmış ve çatlamıştır. Flora kayalıkların şekillendirdiği küçük oyuklara yerleşen, sert hava koşullarına uygun bitkilerden oluşur. Birkaç örnek vermek gerekirse; yalı koruğu denilen çiçekli bitki (Sedum sediforme  veya petrosedum sediforme), sarı papatya şeklinde yöreye özgü bir çiçek (Odontospermum maritimum), ballıca (Lobularia maritima) denilen çiçek, deniz lavantası (Limonium) olarak adlandırılan çiçek gibi. Tuhaf bir şekil almış batık kayaların formları şeffaf suların altından da rahatlıkla izlenebilir. 

Praia do Canavial Plajına doğru ilerliyoruz… Fotoğraf: Murat Bengisu…
Tekne ve kanonun arkasında iki kayalık arasında kalan plaj Praia do Canavial Plajıdır. Geride ise Porto de Mós kenti başlıyor…

Praia do Porto de Mós Plajı

Lagos’un ikinci büyük plajı olan (Meia Praia plajından sonra) Praia do Porto de Mós plajı, turistik kent merkezinin 4 km güneybatısında yer alır ve sarp kayalıkların ortasında yer alan yumuşak altın renkli kumlarla kaplı sahili ile hoş bir alternatif yaratır. Plaj aşağıda gördüğünüz açık gri diyagonal çizgili falezlerin önünde boylu boyunca uzanmaktadır. Praia do Porto de Mós plajı Lagos’un güney-batı yönüne bakar ve Ponta da Piedade burnu sayesinde korunan Lagos’taki diğer plajların aksine güçlü Atlantik Okyanusu etkilerinden korunmaz. Bu durum, Porto de Mós plajının sörf için oldukça iyi bir plaj olduğu, ancak bazı zamanlarda güçlü esintilerin altında kalabileceği anlamına gelir. Avantajı şehir merkezine uzaklığı nedeni ile genelde sakin ve sessiz olmasıdır.  

Kanocular Atlantik Okyanusu rüzgârlarına karşı korunaksız olan Praia do Porto de Mós Plajında doğa ile savaş halindeler…

Her iki ucundan yüksek uçurumlarla çevrili bu plaj geniş ve açık bir vadiye yerleşmiştir. Batı kayalıklarının en üstündeki “Atalaia Manzara Noktası” Sagres’e kadar uzanan sahilin muhteşem manzarasını gözlerinizin önüne serer. Batıda, kayaç tabakaları çok katmanlı olup, baskın renk açık gridir. Güvensiz bir şekilde dengelenmiş kayalar marn içeriklidir. Marn çok ince taneli kil mineralleriyle kalsitin değişik oranlarda karışımından oluşmuş, çok yumuşak tortul kayaçtır. Yağmurlu aylarda uçurumun dibinde kalın bir kil tabakası toplanır ve yerel halk bu kilin tıbbi özelliklere sahip olduğunu iddia eder.

Flora olarak, deniz suyu serpintilerine iyi adapte olmuş olan Akdeniz tuz çalısı denilen atriplex, deniz kıyısı gibi tuzlu ortamda yetişebilen çiçekli bitkiler, çalı şeklindeki cirimotu (Suaeda) gibi bitkiler uçurum kayaçlarının yüzeyinde büyürken, sazlar akan suyu takip eder ve su birikintilerinin olduğu bölgelerde yetişirler.

Kayalıkların doğu kısmı ise toprak sarısının sıcak tonlarındadır ve bu alandan Ponta da Piedade burnunu oluşturan kaya oluşumlarına bir göz gezdirebilirsiniz. Plajda sahil boyunca özellikle de uzak uçlarda çok sessiz, sakin, izole noktalar vardır. Plajın ana girişi uçurumların en alt noktasında olduğundan merdiven ya da dik bir eğim olmadığından aileler için oldukça uygundur. Duş alacak tatlı suyu ve yaz aylarında cankurtaranı vardır. Plajda öğle yemeği için ideal iki tane restoran-kafe-bar tarzı mekan yer alır. Restaurante O António ve Campimar Restaurante Bar. Saatte bir Forte da Meia Praia plajından kalkan 2 nolu otobüs hattı tüm Lagos plajlarına ulaşır ve son durağı da Praia do Porto de Mós plajıdır.  

Dönüş yolunda karşımıza çıkan kanocular uçurum şeklindeki kayalıkların ölçeğini algılamanızı sağlıyor… En soldaki ağaçlık kısmın altındaki plaj Praia do Canavial… Fotoğraf: Murat Bengisu…

Ponta da Piedade Kayalıklarını Ahşap Yürüme Platformları ile Keşfetmek

Ponta da Piedade Ahşap Yürüme Platformları kıyı şeridinin batı kısmını takip eder ve Praia do Barranco do Martinho ile Praia Canavial plajlarının üzerindeki uçurumlar boyunca uzanır. Bu yürüme yolu hattı özellikle hareket kabiliyeti sınırlı turistler için idealdir. Merdiven basamakları olmaması ve uçurum kenarlarından uzak olması özellikle çocuklar açısından çok güvenlidir. Rotada dört tane manzara noktası ve gölgelik oturma alanları mevcuttur.

Bu iki plajın devamındaki geniş Praia de Porto de Mós plajına giden bir patika vardır ama bu yol kıyı şeridini izlemez ve Porto de Mós adlı yerleşim alanının içinden geçer. 

Meia Praia Plajı

Sıra geldi dönüş yolunda gördüğümüz bölgenin en büyük, altın sarısı kumları ile ünlü bizim konakladığımız Meia Praia Plajına. Aşağıdaki fotoğrafta en sağda gördüğünüz sahil şeridi, Lagos’un 4 kilometre doğusunda yer almaktadır. Yaklaşık 4 kilometre boyunca kesintisiz bir şekilde devam eden bu plaj doğu tarafındaki Odiáxere Nehri ağzına kadar uzanmaktadır. Meia Praia  plajı Türkçe’ye “Yarım Plaj” olarak çevrilebilir. Bunun nedeni ise; Lagos ve Alvor arasındaki uzun kum şeridinin Ribeira de Odiáxere nehri tarafından ikiye bölünmesidir. Plaj üzerinde yer alan ve fotoğrafta beyaz blokların arasında görünen sarı kitle bizim kaldığımız Dom Pedro Lagos adlı apart oteldi.

Sağdaki boydan boya uzanan geniş plaj bizim otelimizin de olduğu Meia Praia Plajı ve beyaz bloklar arasında kalan sarı kütle de kaldığımız otel Dom Pedro Lagos…

Algarve’nin birçok bölgesinde görünen geniş çaplı turizm faaliyetlerine kıyasla, Meia Praia plajı küçük plaj kafeleri ve geniş kıyı şeridinde nokta şeklinde kalmış barları ile oldukça sade ve mütevazı bir atmosfere sahiptir. Plajın en büyük avantajı boyutu nedeni ile yüksek turist sezonunda dahi yer bulunabilmesidir. Meia Praia plajının ziyaretçilerinin büyük çoğunluğu Lagos Liman Köprüsünü geçer ve plajın batı ucundaki merkeze yakın Praia de Sao Roque plajına demirler. Sonrasında ise; araba kiralamak ya da uzun yürüyüşler yapmak suretiyle plajın ıssız noktalarını keşfederler. Plaj boyunca yapılan yürüyüş çoğu tren istasyonu ve marina etrafında toplanmış bir avuç bar ve restorana ulaşmayı sağlayan keyifli bir aktivitedir. Kıyı üzerindeki Linda Bar öğle yemekleri için uygundur. Bir diğer restoran seçeneği de aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz otelimizin tam karşısında kalan çatısı yukarıya doğru kalkık olan binada yer alan Gaivota Branca Restoranıdır. Deniz ürünleri, yöresel yemekler, Avrupa, Portekiz ve Akdeniz mutfağından lezzetler tadabileceğiniz bu restoran Trip Advisor – Certificate of Excellence2016 Winner sahibi…

Meia Praia Plajında sağda gördüğünüz çatısı yukarıya doğru kalkık olan bina Trip Advisor – Certificate of Excellence2016 Winner sahibi Gaivota Branca Restoranı. Tam arkamdaki sarı bina da kaldığımız otelin (Dom Pedro Lagos) cephesi…

Meia Praia plajı sessiz yollara açılan çimenli geniş kumsallarla kuşatılmıştır. Bu yollara az katlı şık yazlıklar ve otel kompleksleri serpiştirilmiş durumdadır.  Yukarıdaki fotoğraftan bu anlattıklarımı net bir şekilde görebilirsiniz. Plajın batı kenarında Lagos Marina bulunur ve burası Lagos’a yakınlığı nedeniyle en yoğun bölge olma eğilimindedir. Batıya baktığınızda, denize doğru uzanan Lagos şehrini ve Ponta da Piedade kayalıklarını flu da olsa görebilirsiniz. Plajın batı ucu yaz aylarında cankurtaranlar tarafından denetlenir, ancak plaj sessizleştikçe denetimlerin kapsama alanı da düzensizleşir.

Arka fonda flu olarak görünen manzara “Altın Kumsal” denilen yukarıda detaylı olarak yazdığım kayalıklarla kaplı kıyı şeridi..

Sakin ve temiz deniz suyu, incecik altın sarısı kumsalı nedeni ile bu plaj Portekizli Aileler için oldukça popüler olsa da; su sıcaklığı yıl boyunca soğuktur ve eşim de bunu sağlam bir şekilde test etmiştir. Çığlıkları kilometrelerce öteden duyulmuştur. Tamam tamam biraz abartıyorum : ) Güneşten korunmak için plaj şemsiyeleri ve şezlonglar günlük olarak kiralanabilir. Plajın boyutundan dolayı, rüzgar sörfü, uçurtma sörfü (Kite surfing), Jet ski, yelken gibi su sporları oldukça popülerdir ve özellikle plajın doğu kısmında otopark sorunu hiç yoktur. Su sporları için ekipmanlar kiralanabilir, özel ders alınabilir. Ayrıca plaj voleybolu ve plaj futbolu popüler plaj aktiviteleridir. Biraz açıldığınız zaman derin su balıkçılığını deneme şansınız vardır.

Dom Pedro Lagos adlı apart otelin uçsuz bucaksız Meia Praia sahili. Gördüğünüz gibi bir Allah’ın kulunun girmediği bu denize cesur yürek eşim donmayı göze alarak daldı. Lagos-Algarve Bölgesi…

Bu plaja ulaşmanın üç yolu vardır. Yürüyüş, otobüs ve tren. 2 nolu plaj hattı otobüsü Praia de Porto de Mós ile Meia Praia arasındaki tüm plajlara uğrar. Yolculuk 20 dakika sürer ancak sefer sıklığı saatte birdir. Hafta sonları daha sık aralıklı servisler bulunur. Plajın sessiz noktalarına ulaşımı sağlayan bir tren servisi vardır ve yolculuk 4 dakika sürer ancak düzensiz olması nedeni ile pratik değildir. Bu tren seferleri ile ilgili bence en önemli sorun rayların plajı kesmesidir.  Plajın girişindeki bu upuzun tren yolu nedeni ile denize ulaşmak için raylar üzerinden geçmeniz gerekiyor. Raylara yakın olan noktaya bir tabela asmışlar. Üzerinde:

Dikkat edin! Tatiliniz zehir olmasın.

Şeklinde bir yazı var. Gerçekten de biz plaja indikten sonra raylardan son derece hızlı bir tren geçti. İnanın tahmin etmesi ve fark etmesi oldukça zor. Her an bir kaza olabilir.

Apart otellerle kuşatılmış Atlantik Okyanusu’nun uçsuz bucaksız 4 kilometrelik ince kumlu plajı Meia Praia. Lagos-Algarve Bölgesi…

Meia Praia plajından Lagos merkeze düzenli otobüs seferleri vardır. Aracınızla Lagos’un 10 km kuzeyine doğru giderseniz, Barragem de Bravura rezervuarına ulaşırsınız. Yüksekteki manzara noktası size tablo gibi görüntüler sunar.

Evet bu son plajı da anlatarak tekne turunu bitirdik. Lagos merkeze dönüp kahve keyfi yaptık.

Lagos merkezde teknelerin geçmesi için yukarıya doğru kalkan köprünün önünde modern bir seramik çalışması var. Lagos-Algarve Bölgesi…
Merhaba Lagos güzel bir deniz turundan sonra yine kavuştuk sana…

Size son olarak bizim gezdiğimiz kıyıları havadan gösteren bir youtube videosu atıyorum ki; bu rotanın ne kadar büyüleyici olduğunu bir de uçağın içinden görün:

Lagos’un Merkezi ve Tarihi Yapıları

Lagos 1576-1756 yılları arasında Algarve Bölgesinin başkenti olmuştur. Merkezi Algarve olan 1755 depreminin getirdiği yıkıcı hasar nedeni ile bugün Lagos’un merkezi ağırlıklı olarak etkileyici 18. ve 19. yüzyıl binalarından oluşmaktadır. 1755 öncesine tarihli çok az yapı ayakta kalabilmiştir. Bir kısım Lagos halkı turizme rağmen hayatlarını balıkçılıkla sürdürmeye devam etmektedir. Bu durum Lagos’u ticari turistik bir merkezden ziyade kendine özel karakteri olan bir kıyı kenti konumuna getirmiştir.  

Lagos sahilinin baş döndürücü deniz trafiği yoğunluğu ve kıyı şeridi. Algarve Bölgesi…

Santo António Kilisesi (Igreja de Santo António -Lagos)

18. Yüzyıl tarihli Santo António Kilisesi (Igreja de Santo António) Lagos’un en önemli tarihi anıtlarından biridir (aşağıdaki fotoğrafın solunda gördüğünüz kilise). Barok tarzı yapının sade dış cephesinin tersine iç mekânındaki mavi-beyaz azulejos seramikleri ve oymalı, yaldızlı, boyalı zengin ahşap işlemeciliği göz kamaştırıcıdır. Bu mekânı gezerek Barok dönemi ahşap oymacılığının büyük bir zarafetle işlenmiş nadide örneklerini keşfetmiş olursunuz. Oymalarda Karyatid heykeller, Herküller ve sakallı Atlantisliler bulunmaktadır. Yan duvarlarda boylu boyunca melekler, canavarlar, çiçekler, avcılık ve balıkçılık sahneleri ile çevrelenmiş St Antony’nin hayatından sahneleri tasvir eden o zamanın usta ressamı José Joaquim Rasquinho de Loulé tarafından yapılmış sekiz adet resim vardır. Yani binanın dışı sizi yanıltmasın. İçeride bir mücevher saklı.

Fotoğrafta sola yakın bir yerde görülen kilise bir Barok mücevheri olan Igreja de Santo António…

Bandeira Kalesi (Forte da Ponta da Bandeira)

Denizin üzerinde yükselen Bandeira Kalesi (Forte da Ponta da Bandeira) liman girişini savunma amaçlı olarak 17. Yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir.  Giriş kapısına bir hendek üzerine yerleştirilmiş asma köprüden ulaşılmaktadır. Kompleks içinde Saint Barbara’ya adanmış ve yapımı 18. yüzyılın sonlarına uzanan bir şapel bulunmaktadır. 1960’larda restore edilen kentin simgesi konumundaki tarihi yapı, size eski Lagos’taki deniz surları hakkında genel bir izlenim verir.  Kalenin içindeki kışlalarda zaman zaman düzenlenen sanat sergileri ve panoramik manzara büyüleyici görüntüler vaat eder.

17. yüzyılda kenti savunma amacıyla deniz üzerine inşa edilen Forte da Ponta da Bandeira…
Lagos kıyılarında turizm önemli bir geçim kaynağı olsa da balıkçılık hala devam eden bir uğraş…
Lagos’un türlü maskaralıklarla tur satmaya çalışan yerel halkı…
Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir