Brigitte Bardot’un meşhur ettiği balıkçı kasabası: St. Tropez
20/07/2014Farklı bir Yunan Adası gezisi: Volkan Adası Nisyros’da bir gün…
07/08/2014Artık soluklanma zamanı… Meydanın tam karşısında La Prima’ya çöküyoruz. Garson Aleksandros’un güzel sohbeti eşliğinde yarım litre şarabımız ve ikram meyvamızla birlikte hafif bir öğlen atıştırmasına 16 € ödüyoruz. Uzatılmış öğle molası pek iyi geliyor. Zaten bu seyahatte hiç acelemiz yok, her şeyi ağır ağır, tadını çıkartarak yapacağız,vakit bol…
Liman karşısındaki şık kafelerde 2 Yunan kahvesinin (!) ardından otelimize doğru dar sokaklarda dolaşıyoruz. Bir kamyonet arkasına eski bir çamaşır makinesi yüklemiş, megafondan avaz avaz anons ediyor,esmer renkli vatandaş tüm gücü ile bağırıyor: “Paliantzisssss=eskiciiii”… Eskici geçip gidiyor, bir başka kamyonet, bu kez arkasına canlı bitkiler yüklemiş, aynı şiddette bir anons ile bağırıyor: “Kipuros=bitkiler”… Anlaşılan Kos belediyesinin bu konuda bir yasağı yok.
Akşam yemeğine söz verdiğimiz gibi Caravelle’ye gidiyoruz. Fatma hanım, İbrahim bey ve Egemen bize güzel bir masa donatmışlar. Barbayanni uzomuz eşliğinde güzel mamalar yiyiyoruz, gecenin yıldızı minik Simi karidesleri, alevli bir tavada aniden kızartılıp limon suyu ile söndürülüyor, kabukları ile yeniyor. İkinci güzellik ise çeşitli otlarla buğulama yapılmış midye… Yemediğimiz bir şey kaldı mı? Soğuklar, sıcaklar, uzo dahil, 47 € ödedik. Bir önceki Kos gezimizdeki 6 kişi avantajı tabii daha hesaplı olmuştu…