3 Günde Stockholm: Üçüncü gün – Djurgården
02/06/2020Arabayla Baltıklar Turu: Bölüm 1 – Rota ve ilk durak: Szeged
16/07/2020Estoi Sarayı – Pousada Palácio de Estoi, Faro, Portekiz
Füsun Erdoğanlar Bengisu yazdı.
Portekiz’in Algarve Bölgesi’nin iç kısımlarına doğru ilerlerken, aynı günün akşamına Aveiro’daki Portekizli arkadaşımızı görmeye karar vermek gibi çılgınca bir plan yaptık. Bu şu demekti: Portekiz’in güneyinden kuzeyine gitmek durumundayız, hem de bir günde. Kolay değil ama üstesinden geleceğiz.
Şimdi gelelim Estoi’ye geliş nedenimiz olan, görkemli düğün organizasyonları ile ünlenmiş, Rokoko Sarayın tanıtımına.
Faro Belediyesine bağlı sessiz ve sakin Estoi Beldesi Algarve bölgesindeki son durağımız olacak. Burada görülmeye değer iki önemli yapı var. Mimar olarak benim ilgimi çeken Rokoko tarzı Estoi Sarayı (Palácio de Estoi) ile Milattan Sonra 1 ve 2. Yüzyıla tarihlenen Milreu Roma dönemi tarihi kalıntıları ve mozaikleri. Burada MS 3. Yüzyılda geniş bir çiftlik evinden lüks bir villaya dönüştürüldüğü düşünülen yapıya ait mozaikler var. Oldukça iyi korunmuş balık ve çeşitli deniz yaratıklarını içeren capcanlı bir şekilde resmedilmiş enerjik figürler, duvarları ve banyo tabanını süslemiş.
Ne yazık ki burayı zaman sorunu nedeni ile ister istemez eledik ama vakti olanlar için görülmeye değer bir yer. Bence Türkiye’de çok daha iyileri var. O da ayrı bir gerçek. Özetle bölgenin iki önemli tarihi eseri Estoi Sarayı ile Milreu Mozaikleri yerleşim olarak birbirine oldukça yakın ama aralarında 1800 yıllık tarihi bir fark var :)
Pousada Palácio de Estoi – Estoi Saray Oteli
Pousada Palácio de Estoi, ana meydanın hemen dışında yer alan ve şu anda “pousada” (mülkiyeti ile idaresi devlete ait olan otel) olarak kullanılan lüks bir konaklama yeridir. Günümüzde Faro Kent Konseyine ait olan bu saray-otel ve bahçesi sanırım devlete ait olduğu için rahatça gezilebilmektedir.
Portekiz’de Palácio do Carvalhal olarak da bilinen Rokoko tarzı saray tek katlı U şeklinde bir yapı olup, bina diğer bahçeler kadar cezbedici olmayan ve şu anda şapel bahçesi olarak kullanılan Carrascal Bahçesi denilen dörtgen bahçe ile çevrilmiştir. Bina kompleksi, Neoklasik, Neo-Rönesans, Neo-Barok (Rokoko) üsluplarının karışımından oluşan eklektik bir romantik dönem mimari eseridir. Sarayın genel dış kompozisyonu simetrik ve görkemli bir etki yaratan, Neo Barok da denilen, Rokoko tarzındadır. Sarayın dış cephesinde karşınıza çıkan mükemmel simetri binanın iç dekoruna yansımaz. Çarpıcı cephe renkleri, demir oksit pembesi ile açık sarı tonlarında kireç taşının mükemmel bir taklidi olan özel bir harçtan (Tyrolean sıvası) oluşmaktadır. Saray yerleşkesini incelediğimizde, 3 kademeli göz okşayan sürprizli bahçelerin yanında; çan kulesi, çatıya erişim kulesi, su deposu, aşağıdaki bahçenin iki köşesinde yer alan Freskli Çay Evleri gibi eklentiler ve bir şapel bulunduğunu görmekteyiz. (1)
Saray binasının Asilzade Salonu (Salão Nobre) da denilen ana salonu, şu anda otelin dinlenme mekanı olarak kullanılmakta olup, binanın geri kalanına göre daha şatafatlıdır ve XV. Louis stilinden esinlenen bir dekorasyona sahiptir. Yukarıda gördüğünüz öne doğru çıkan pembe cephenin sınırları içindeki bu mekân köşkün diğer odaları gibi, peri ve melek tasvirleri içeren bezemeli stuko (bir çeşit alçı sıva) tavanları, oyma ahşap panelli duvarları, duvarlardaki freskleri, abartılı avizeleri, yaldız çerçeveli aynaları ve yaldızlı mobilyaları ile rokoko stilinin güzel bir örneğidir. (1)
Çiftlik, yapıldığı ilk günden beri bol miktardaki kaliteli suyun keyfini sürmüştür. Nitelikli ve kaliteli su bölgenin ılıman iklimi ile birleşerek, botanik ve koleksiyon değeri yüksek egzotik süs bitkilerinin gelişmesine olanak sağlamıştır. Su öğesi hem dekoratif unsur, hem de mekân düzenleyici olarak bahçede son derece önemli bir faktör olarak yerini almıştır. (1)
Mayıs 2009 tarihinde Mimar Gonçalo Byrne sorumluluğunda oluşturulan bir tadilat projesi ile, saray restore edilmiş olup, Pousada do Palácio de Estói adlı lüks bir saray-otele dönüştürülmüştür. Otelde 15 tanesi lüks oda, 3 tanesi de süit oda olmak üzere toplam 63 adet oda, açık yüzme havuzu, restoran, bar ve toplantı salonu bulunmaktadır. Tüm odalarda balkon vardır. Romantik bir kutlama veya unutulmaz düğün organizasyonları için düşünülebilir. (8)
Estoi Sarayı Bahçelerinin Stili ve Hava Fotoğrafları
Aşağıdaki hava fotoğrafından görüleceği gibi, saray yerleşkesinin güçlü ev-bahçe-peyzaj ilişkisi, bize Yüksek Rönesans dönemi İtalyan villalarından yoğun olarak ilham alındığını göstermektedir. Bu etkilenmeyi saray binasının hacimsel ölçeğinde, yapıyı çevreleyen mekânlarda ve esas olarak da meyve bahçeleri ile kaplı ovaya ulaşana kadar birkaç seviyede eğimi şekillendiren yükseklik konturlarında bariz olarak görebiliriz. (1)
Estoi Sarayındaki köşkün bahçe üzerindeki klasik yerleşimli tasarımı, o zamanlarda benimsenmiş modellerden ve başarılı bir tasarım için son kompozisyon kurallarına göre dikte edilen İngiliz etkisindeki bahçe düzenlemesinden ziyade, Fransız bahçe stilinin rasyonel planlamasından daha fazla etkilenmiştir. (1) Aşağıda saray yapısının önünde gördüğünüz Teras Bahçesinin florasının geometrik düzenli eksenel yerleşimi Fransız bahçelerinin çoğunda gözünüze çarpabilir. (Mesela Fransa Nice’teki Villa Ephrussi de Rothschild bahçesi gibi)
Hava fotoğrafında bariz olarak fark edilen merkezi eksen, saray yapısından cadde üzerindeki anıtsal kapıya kadar olan dış alanı düzenler ve çiftliğin ana girişi için zafer ve coşku dolu bir fon oluşturur. Peyzaj mimarı, João Cerejeiro, bahçenin mimarisinin ve evle olan ilişkisinin, Portekiz’in Alentejo bölgesi ve Lizbon çevresindeki rekreasyon çiftliklerini andırmaktan ziyade, kuzey barok modeline daha yakın olduğunu belirtir. (1)
Merkezi eksenin mekânların organizasyonunu sadeleştirildiğini ve basit bir şekilde sunduğunu düşünmeyin sakın. Tam tersine merkez aks, hava fotoğrafından da göreceğiniz gibi her biri kendince bir öneme, değere ve karakteristik ortama sahip çeşitli seviyelerdeki birkaç özerk alandan geçer. Eliptik havuzun bulduğu ikinci kademedeki teras (Patamar da Casa do Presépio), en alt kottaki mavi-beyaz seramik kaplı meydan (Casa da Cascata) ve bahçenin diğer öğeleri tıpkı saray yapısında olduğu gibi simetrik bir düzenleme içerisindedir.
Merkezi hat, binanın ana girişinin bulunduğu kapalı bir avlu içinde yer alan ve şu anda şapel bahçesi olarak kullanılan Carrascal Bahçesi (Jardim do Carrascal) ile başlar. Sarayın aşağıda göreceğiniz 1997 tarihli hava fotoğrafında, U şeklindeki yapının ortasında kalan avlu içinde gördüğünüz bahçe Carrascal Bahçesidir. Bu bahçe şu anda şapel kullanımına tahsis edilmiştir. Sağ kısımda kubbeli şapeli ve çan kulesini, sol tarafta ise; çatıya erişim kulesi ile su kulesini görmektesiniz. Restorasyon sonrası çan kulesinin yanındaki anıtsal kapı otel girişi haline getirilmiş ve kapı yanındaki duvar yıkılarak otopark yapılmıştır. Geometrik şekilli Teras Bahçesinin yanındaki koruluk ise yukarıdaki hava fotoğrafından göreceğiniz gibi, otelin yüzme havuzuna ve oda bloklarına dönüştürülmüştür.
İhtişamlı köşkün önündeki geometrik şekilli geniş bahçenin merkezinde, yunus balığının üzerine oturmuş melek çocuk heykeli tasvirinin bulunduğu yuvarlak bir süs havuzu yer alırken, iki köşesinde de tavanı fresklerle, duvarları mavi-beyaz azulejo denilen seramiklerle, pencereleri vitraylarla süslenmiş, pembe renkli ve sivri çatılı Fresk Evi de denilen iki adet çay evi vardır. Bu bahçe Teras Bahçesi‘dir. Güncel hava fotoğrafında göreceğiniz gibi Teras Bahçesinin solu otel havuzu olarak değerlendirilmiştir.
İki köşeye yerleştirilmiş freskli Çay evlerinin altındaki Patamar da Casa do Presépio adlı terasa bu sivri kuleli küçük pembe kare yapıların ortasındaki zarif demir kapıdan geçilerek ulaşılır. Terasın tam merkezinde bir kaide üzerine yerleştirilmiş denizkızı heykellerinin yer aldığı eliptik geniş bir havuz vardır. Bu teras palmiye ağaçları, seramik kaplı nişlerinin içindeki heykelli çeşmeleri ve parapetlere yerleştirilmiş, Portekiz tarihine yön veren ünlü simaların büstleri ile oldukça sürprizlidir.
Sabırla oyulmuş taş korkuluklu merdivenlerden aşağıya doğru indiğinizde, en düşük kademede yer alan ve günümüzde düğün mekânı olarak kullanılan, mavi-beyaz seramik işçiliği ile göz kamaştıran merdivenlerin ortasında yer alan Casa da Cascata adlı mağara-tapınak benzeri bir yapıya ulaşırsınız. İçi ülkenin tanınmış sanatçılarından Cenevizli mozaik ressamı Marches Andrea tarafından yapılan mozaiklerle kaplanan, diğer tüm süslemelere ve çeşmelere Algarve bölgesi sanatçısı José Pedro da Cruz Leiria’nın elinin değdiği bu müthiş mağara, tam ortasında Canova’nın “Üç Güzeller” heykelinin bir kopyasını barındırmaktadır. (1)Tapınağı çevreleyen dairesel, uzun sırtlıklı, mavi-beyaz seramik kaplı banklar ve bunun üzerindeki büstler sizi başka bir yüzyıla taşır.
En alt kottaki bu teras düğün törenlerinin yapıldığı alandır. Yukarıdaki sandalye yerleşiminden göreceğiniz gibi bizim ziyaretimiz sırasında da bir düğün hazırlığı vardı. Aşağıda size 2018 yılında yapılmış şahane bir düğünün videosunun linkini vereceğim.
Yurt dışında alternatif bir düğün seçeneği arayan Türkler için kesinlikle değerlendirilmesi gereken bir bölge. Öncelikle Portekiz, diğer Avrupa ülkeleri içinde fiyat/fayda dengesi oldukça üst seviyede olan bir seçenektir. Estoi ise, denizden uzak oluşu sebebi ile size daha ekonomik seçenekler sunacaktır. Saray, mimarisi ve bahçeleri ile hem düğün fotoğraflarınızı hem de videolarınızı benzersiz kılacaktır. Bahçe içindeki farklı mekanlar, örneğin iki köşedeki freskli çay evleri, düğün konuklarını şaşırtmak için idealdir. Linkini verdiğim videoda bu mekânların müzik yapan güzel kızlar sayesinde nasıl bir sürprize şahit edildiğini göreceksiniz.
Şimdi sizi 2018 yılının Temmuz ayında Estoi Saray’ında yapılan Sophie ve Charlie’nin düğün törenine davet ediyorum :)
En alt kottaki mavi-beyaz seramik kaplı Casa da Cascata adlı teras alanı, hava fotoğraflarından ve yukarıdaki videodan göreceğiniz gibi, çeşitli yönlere ayrılan ışınsal patikaların yer aldığı büyük merkezi bir meydana açılır. Bu noktadan itibaren, yani bahçenin en uç noktasından başlayan ağaçlıklı yol, size samimi ve sıcak bir ortam sunmak için, klasik ve anıtsal yerleşimler ile izole ortamlar arasında gidip gelen ve şaşırtıcı sürprizler içinde cadde koduna varmanızı sağlayan bir bağlantı oluşturmuştur. Bu ilişki rotanın her anına gizemli bir karakter verir. Bahçe saray konutu ile başlayıp turuncu korulukta biten bir eksen boyunca size birbirini takip eden bir dizi olay örgüsü sunar. (1)
Haydi, hep birlikte yıllar süren kapsamlı bir çabanın ve emeğin sonucu oluşturulmuş bu gizemli yapı kompleksinden içeri girip, biz de biraz şaşıralım.