Balkanlar ve Dalmaçya Kıyıları Gezisi – Bölüm 4: Mostar

Balkanlar ve Dalmaçya Kıyıları Gezisi – Bölüm 3: Split
13/09/2024
Balkanlar ve Dalmaçya Kıyıları Gezisi – Bölüm 5: Dubrovnik
17/09/2024
Balkanlar ve Dalmaçya Kıyıları Gezisi – Bölüm 3: Split
13/09/2024
Balkanlar ve Dalmaçya Kıyıları Gezisi – Bölüm 5: Dubrovnik
17/09/2024

Mostar gezi rehberi: Hüzünlü ama şiir gibi güzel bir şehir

Dalmaçya Kıyılarını gezelim diye çıktığımız bu yolda, çok merak ettiğimiz ve görmek istediğimiz bir şehir olan Mostar aşkına epey bir yol kat ederek, yaz sıcağında epey içerilere doğru ilerledik. Bir günlüğüne denize girme olayına da ara vermiş olduk tabii.

Deniz keyfini o sıcakta feda ettiğimize değdi mi, peki? Fazlasıyla değdi bence. Mostar’da olmak çok farklı bir duyguydu. Bosna-Hersek ya da Mostar posterlerinde gördüğüm şu enfes manzaraya doya doya bakmak ve o anı fotoğraf makinamın kadrajına hapsetmek için bile değdi.

Split’ten ayrıldıktan yaklaşık 2.5 saat sonra Bosna-Hersek’in Hersek bölümünde yer alan Mostar’a vardık. Bosna kısmı kuzeyde, Hersek kısmı güneyde yer alıyormuş, bu gezi vesilesiyle öğrenmiş olduk.

© googlemaps

Varır varmaz sevdim ben bu şehri. Daha ilk andan itibaren fotoğraf manyağı oldum desem yeridir 😃 O kadar çok fotoğraf karesi olmaya layık yer var ki, nasıl olmam…

Epey fotoğraf paylaşacağım, umarım bana hak verirsiniz. Bir de şehrin en güzel manzarası nereden seyredilir ve o manzarayı seyrederken nerede yemek yenir veya bir şey içilir, onu da söyleyeceğim, çünkü onları bulmak için gitmeden önce çok çalışmıştım ve gerçekten de hem öğlen hem akşam yemek yediğimiz yerlerde Mostar’ın neredeyse tüm manzarası önümüze seriliydi.

Haydi o zaman, Osmanlı Döneminin içinden geçiyormuş hissi veren bu şirin şehirde gezip görülecek yerleri size anlatmaya başlayayım.

Mostar’da gezilecek yerler

Tabii ki öncelikle şehrin tanıtım fotoğraflarını süsleyen, Stari Most, yani şu meşhur ikonik Mostar Köprüsü görülmeli. Bizim yaptığımız gibi hem ön hem arka cepheden seyredip fotoğraflamalı. Hem gündüz hem de gece gidip tekrar tekrar görülmeli bence. Her açıdan çok güzel ve gündüz ayrı büyüleyici, gece ayrı romantik bir havası var.

Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayrettin tarafından Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılan Neretva Nehri üzerine kurulu Mostar Köprüsü, şehre de adını vermiş.

Ne yazık ki, bu güzelim köprü 1993 yılında, Bosna Savaşı sırasında Hırvatlar tarafından tamamen tahrip edilmiş. 1997 yılında UNESCO’nun başlattığı bir seferberlikle pek çok ülkeden yardım gelmiş ve köprünün yeniden inşasına başlanmış. Köprü 2004 yılında tamamlanabilmiş.

2005 yılında ise Güney Afrika’da toplanan UNESCO konferasında “Mostar Köprüsü ve Mostar Eski Şehir Merkezi” UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.

Yardım edenler arasında Türkiye de var.

Bu sevimli köprü, zaman içerisinde enteresan bir geleneğin ortaya çıkmasına da yol açmış. Genç erkekler, sevdiklerine aşklarını ve cesaretlerini kanıtlamak için bu köprüden nehre atlarlarmış. Yüzyıllar boyunca devam eden bu gelenek bugün biraz da turistik bir şova dönüşmüş durumda.

Biz bütün bu güzel köprü manzaralarını seyredebilmek için Teatar Restoran‘da oturduk, tavsiye ederiz.

Restoranın küçük bir girişi var, kaçırmayın.

Bu da öteki yaka manzarası…

Akşam olunca, bu sefer nehrin öteki tarafından seyredelim Mostar Köprüsünü diyerek, karşı tarafta Labirint Restoranı‘nı seçtik. Yine tavsiye ederiz.

Bakın bu restoranların konumları tam köprüye karşı :)

© googlemaps

Mostar Köprüsünden bakınca sol tarafta sarı masalarıyla dikkat çekiyor gündüz oturmak için seçtiğimiz restoranımız :) Yanındaki Restaurant Babilon da güzeldi ama bizimkinin terası ve manzarası daha çok hoşumuza gittiği için onu tercih ettik.

Bu da yine Mostar Köprüsünden bakınca akşam gittiğimiz restoranın görünüşü.

Bu da köprüden diğer tarafa bakış… Aşağıda gün akşam olurken oturup köprü manzarası seyretmek ve o nefis anları fotoğraflamak bence bu şehirde yapılması gereken şeylerden biri.

Bakın aşağıdan çekince böyle görünüyor manzara.

Mostar Köprüsü Müzesini ziyaret etmek isterseniz Mostar Köprüsünün Tara Kulesi içinde yer alıyor. Mostar Köprüsü’nün doğu ucunda bulunan Tara Kulesi Osmanlı döneminde hapishane olarak kullanılırmış. Kulenin duvar kalınlıkları 3 metre diye okudum. Buradaki ‌War ‌Photo ‌‌Exhibition’da, 1992 yılında foto muhabir olarak Bosna Hersek’e gelen Yeni ‌Zelanda asıllı Wade Goddard’ın çektiği fotoğraflar sergileniyor.

Bu arada şunu belirteyim, Mostar şehrinin tarihi kısmını gezmek zor. Aşırı kaygan ve çıkıntılı taş sokaklar yürümeyi bazen bir eziyet haline getiriyor. Hele köprüde yürümek gerçekten inanılmaz zorlayıcı bir aktivite. O yüzden çok rahat spor ayakkabı ile gitmek lazım, aklınızda olsun.

Şimdi bunca güzellik paylaştıktan sonra maalesef araya biraz hüzün sokacağım, çünkü hem güzel hem hüzünlü bir şehir Mostar.

Yugoslavya’nın parçalanması olarak başlayan ve sonrasında acımasız bir savaşa dönüşen dönemi hatırlarsınız. Mostar Köprüsünün bitiminde, bir taşın üzerinde “Don’t Forget 93” (93 yılını unutma) yazısını görünce tüylerim diken diken oldu.  

92-95 yılları arasında süren o korkunç savaşı hatırladım hemen. Neden 93 yazıyor? Çünkü savaşta Hırvat general Slobodan Praljak bu güzelim köprünün imha emrini vermiş Kasım 1993 tarihinde.

Eskiden 99 basamaklı olan köprünün tekrar inşa edilirken 93 basamaklı yapılmasının bu yılı unutmamak adına olduğu söyleniyor, ne kadar doğru bilemiyoruz ama paylaşayım dedim.

Keyif keyif gezerken “Don’t forget 93” yazısıyla birden fark ettik ki çok acı çekmiş bir şehirde dolaşıyoruz aslında. Biz köprünün romantik fotoğraflarını çekerken, onlar nasıl yıkıldığını unutma diyecek kadar büyük üzüntüler yaşadılar ve asla unutmak istemiyorlar. Savaşı anlatan ve savaş fotoğrafları paylaşılan müzeye giremedik çünkü oradan paylaşılan bu yazıyı okudum ben ve o güzel günde ağlamak istemedim. Polonya’da Auschwitz gezimizde epey ağlamıştım.

“Unutma korkum, hatırlayacak çok ama çok fazla şeyim olmasının yarattığı korkudan daha büyük.diyor.

II. Dünya Savaşının acıları bu kadar tazeyken yeni acıların kısa aralıklarla tekrar tekrar yaşanması ne kadar da trajik.

Mostar Köprüsü meğer artık iki toplumu kaynaştıran bir bağ değil de iki tarafı birbirinden ayıran bir sınır olmuş, batıda Hırvatlar, doğuda Boşnaklar yaşıyormuş. Eskiden birbirleriyle iç içe yaşayan bu toplumlar şimdi karşı tarafa geçmek bile istemiyormuş.

Üzüldük. Çok üzüldük. 🥺

Böyle turlar da var.

Ama dediğim gibi daha fazla üzülmek istemedik. Şehrin güzelliğini yaşamayı tercih ettik bu seferlik. Maalesef hayat böyle acımasız oluyor bazen diyerek, yolumuza ve gezimize devam ettik.

Mostar Köprüsünden geçer geçmez göreceğiniz üzere şehirde şu meşhur Kujundžiluk, yani Bakırcılar Çarşısı/Kuyumcular Çarşısı var. Burada çeşit çeşit dükkan gezip, yiyecek içeçek olan yerlerde ara ara duraklayıp, mola vermek keyifli oluyor. Gündüz de renkli gece de ama maalesef hep çok kalabalık.

‌Mostar’da o meşhur büyük köprüden başka bir de onun minyatürü gibi duran küçük bir köprü var. Adı Eğri Köprü.

Neretva Nehri’nin kollarından biri olan ‌Radobolja Deresi üzerinde yer alan Eğri Köprünün 16. yüzyılın ortalarında inşa edildiği düşünülüyor. Tarihi yapı, tasarımındaki benzerliklerden dolayı ‌Mostar Köprüsü’nün küçültülmüş versiyonu gibi sanki. Mimar Hayrettin tarafından, Mostar Köprüsünden önce deneme amaçlı yaptırıldığı da söyleniyor. 1992 deki savaşlarda darbe alan köprü, 1999 yılında sel nedeniyle yıkılınca, Unesco desteği ve Lüksemburg Dükünün maddi katkılarıyla yeniden inşa edilmiş.

Eğri Köprü’nün onların dilindeki karşılığı yani Hırvatça hali “Kriva Cuprija” ve bu köprünün hemen arkasında adını köprüden alan çok da güzel bir otel-restoran var: Kriva Cuprija Hotel. Enfes bir yapı burası ve görür görmez, “keşke bu otelde kalsaymışız” dedirtti bize.

Kriva Cuprija Hotel, Mostar’ın Unesco koruması altındaki bölge sınırları içinde 2005 yılında yapılmış. 2011 yılında da Bosna Hersek Federal Turizm Bakanlığı tarafından 4 yıldızlı oteller arasında yer alan kültürel miras oteli olarak sınıflandırılmış. Biz bayıldık doğrusu buraya. Booking.com puanı da epey yüksek: 9.4.

Bu bölgede yürürken denk geldiğimiz ilginç bir yer de Hamam Müzesi oldu. 16. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği düşünülen Türk Hamamının karşısında, tabakhanede çalışan işçiler için inşa edildiği tahmin edilen Tabakçı Nezir Ağa Camii var. Hamam günümüzde müze ve sergi alanı olarak kullanılıyor ve Mostar’da bulunan tek Türk Hamamı olma özelliğini taşıyor.

Gezip görülecek yerler arasında bir de Osmanlı eserlerinden Koski Mehmet Paşa Camii, Muslibegovic Kuca (Müslüm Bey Konağı) ve Biscevica Kuca (Biscevica Evi) sayılabilir.

Mostar Köprüsü’nin yaklaşık 150 metre kadar kuzeyinde, Neretva kıyısında yer alan Koski Mehmet Paşa Camii, 1618 yılında yapılmış. Caminin nehir kıyısındaki alanında çay bahçesi de var.

Koski Mehmet Paşa Camii

Müslüm Bey ve ailesinin ikametgah adresi olan Müslüm Bey Konağı, 17’nci yüzyıla ait. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi izlerini taşıyan bir mimarisi var. Konak, hala bu ailenin soyundan gelenlere aitmiş.

1635 yılında inşa edilmiş olan Biscevica Evi, Türk geleneklerini ve tarzını güzel yansıtan evlerden biri. Tipik Osmanlı mimarisi ve ahşap işçiliği ile dikkat çeken evin içerisinde Osmanlı döneminden kalma tarihi eserler sergileniyor ve günümüzde otel olarak da kullanılmakta.

Mostar’da dolaşırken bir de Yunus Emre Enstitüsü‘ne rastladık. Türkçeyi öğretmek, Türkiye’yi, Türk tarihini, Türk kültürünü ve Türk sanatını tanıtmak üzere yurt içinde ve yurt dışında eğitim almak isteyenlere hizmet vermek amacıyla kurulmuş Yunus Emre Enstitüsü, bu vesileyle öğrenmiş olduk.

Bu arada yazımı bitirmeden eğlenceli bir bitiş yapmak istiyorum. O yüzden Mostar gecemizden bir paylaşım yapacağım. Mostar halkı anladığımız kadarıyla eğlenmeyi çok seviyor. Gece sokaklar çok ama çok şendi. Onları böyle seyretmek bizi de mutlu etti :)

Burası fark etmişsinizdir, Eğri Köprünün önüydü.

Yazımızın sonunda geldik konaklama konusuna. Bizim Mostar şehrinde kaldığımız Hotel Kapetanovina eski şehir sınırları içinde ve merkezi bir konumdaydı. Her yere yürüyerek gittik. Özellikle konumu bakımından tavsiye ederiz. Bir de geniş ve ferahtı, oturma odası bölümü vardı. Sadece yerini bulana kadar hal geldi başımıza, o kadar 😊

Genellikle otel fotoğraflarını ortalığı bozmadan çekerim ama bu sefer unutmuşum. Her tarafta bir şey varken çekmişim sonra. Kusura bakmayın artık :)

Ama tabii yukarıda Eğri Köprüyü anlatırken bahsettiğim Kriva Cuprija Hotel‘inde de aklımız kalmadı değil hani, yine onu da bir hatırlatayım dedim :)

Dipnot: Mostar yakınlarında – 50 dakika mesafede – oldukça görkemli Kravice Şelaleleri varmış, biz sonradan öğrendik ve gidemediğimize çok üzüldük, burada onu da belirtmiş olayım.

Ertesi günün planı Hırvatistan’a dönüp Dubrovnik şehrini gezmek. Bu gezimizde herhalde en sevdiğim yer Dubrovnik oldu benim. O yazıda görüşmek üzere derken, hatırlatayım hemen, Dalmaçya gezi rotamız burada, gittiğimiz ilk şehir olan Zadar gezi yazısı burada, Split gezi rehberimiz burada, Dubrovnik gezilecek yerler ise burada.

Balkanlar ve Dalmaçya Kıyıları Gezisi – Bölüm 4: Mostar

Mostar Konaklama

Mostar şehrindeki otel seçenekleri için bencetatil olarak bizim en çok tercih ettiğimiz online rezervasyon sitesini inceleyebilirsiniz.

Otel Ara

İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi mezunu. İstanbul Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu Okutmanı. Öğretmenlik, çevirmenlik, editörlük, yazarlık hepsi denendi ama tabii yetmedi, sürekli yeni ve farklı bir şey yapma arzusu ile ortaya karışık aktiviteler eklendi. Tiyatro kurslarına gitmeler, dublaj dersi almalar, falan filan. Belki de Yay burcu olması nedeniyle haddinden fazla meraklı ve kesinlikle her türlü makul sınırın çok ötesinde gezip tozma, keşfetme delisi. Kendisi gibi gezgin ruhlu Hür Tavaşoğlu ile evli. Evli ama çocuksuz : ) "Bence tatil bana özel, biraz değişik, biraz da sürprizli olmalı" diyerek başladığı ve gezilerini anlattığı “Bence Tatil” sitesi Hürriyet Gazetesinin 2013 Bumerang Blog/Websitesi Yarışmasında birinci oldu. Öğretme ve anlatma meraklısı olduğu için her konuda ille de söyleyecek birşeyi var. O yüzden de bu sitede kendisinden sadece gezi yazıları değil, kah kitap yorumu, kah film veya dizi tavsiyesi de bulabilirsiniz, şaşırmayın.

Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir