İrlanda’nın ortaçağ şehri: Kilkenny gezisi

Birası ve kalesiyle ünlü Kilkenny

İrlanda’nın güneydoğusundaki küçük ama tarihi bir şehri olan Kilkenny’yi biz çok sevdik. Kilkenny, şu meşhur birası ve kalesi ile aklımızda yer etmiş bir şehirdi ve İrlanda’ya kadar gitmişken uğramamak olmazdı hani.

Günübirlik gittiğimiz Kilkenny şehrinden mutlu anılarla ayrıldık. Yani “iyi ki gitmişiz” lerimiz arasına girdi Kilkenny. O yüzden hemen söylemeliyim ki, İrlanda gezilecek yerler listenize Kilkenny gezisi mutlaka dahil edilmeli.

Kilkenny, Dublin’e yakın oluşu nedeniyle ulaşımı kolay bir şehir. Dublin’den Kilkenny’ye tren veya otobüs ile gidilebiliyor. Biz otobüsü tercih ettik. Busáras şehrilerarası otobüslerin kalktığı ana terminalin adı; North Dock, Dublin 1, adresinde bulunuyor. Google Haritalar üzerinden otobüs terminalinin yerini görmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Yolculuk yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Biletler 11-15 Pound arasındaydı. Tren az biraz daha pahalıydı.

Her 3 saatte bir otobüs var diye hatırlıyorum ama yine de kontrol etmenizde fayda var gitmeyi düşünürseniz.

Kilkenny yürüyerek keşfedebileceğiniz bir şehir. Daracık yolları, sevimli evleri, el sanatları dükkanları, pubları ile hemen kanımızın kaynadığı bu şehrin ortaçağa ait gayet güzel korunmuş tarihi dokusu insanı hemen sarıp sarmalayıveriyor.

Şehrin “Medieval Mile” denen rotası Kilkenny Kalesinden, St. Canice’s Katedraline kadar uzanıyor ve sizi yüzlerce yıl geriye götürüyor. Biz olabildiğince bu rotayı takip ederek gezdik şehri.

800 yıllık İrlanda tarihini daha detaylıca öğrenmek isterseniz şehirde bir de Ortaçağ Müzesi (Medieval Mile Museum) var.

İşte Kilkenny’de bir günde gezilip görülecek başlıca yerler…

Sheel Alms House bugün Kilkenny şehrinin Turist Ofisi olarak hizmet vermekte. Yapı 16. yüzyıl Tudor döenemine ait.

Kilkenny Kalesi, Gül Bahçesi ve Parkı

Nore Nehri kenarında bulunan Kilkenny Kalesi, tepedeki görkemli duruşuyla şehre hakimiyetini ilan eder gibi sanki.

Tarihi 1190’lı yıllara kadar uzanan Anglo-Norman tarzındaki bu taştan yapılmış kale, zaman içinde epey restorasyon görmüş olmasından dolayı pek çok farklı mimari tarzı barındırmakta.

Bu kaleye girmeden önce bir gül bahçesinden geçiliyor. Ne yazık ki bizim gittiğimiz mevsimde güller henüz açmamıştı.

Gözalabildiğince yemyeşil bir alana yayılı olan bu kale yerleşkesi Kilkenny şehrinde en unutamayacağım yer oldu.

Öyle huzur verici bir yer ki burası, şu çimenlere yayılıp oturduğumuz anların keyfini anlatamam…

Pek çok kısmı kendi kendinize dolaşıp gezebileceğiniz, rehberli turun şart olmadığı bir yer Kilkenny Kalesi. Yıl boyunca ziyarete açık, yazın 17:30’a kadar, kışın 16:30’a kadar.

Ulusal El Sanatları Galerisi ve Kilkenny Tasarım Merkezi

Kaleyi gezdikten sonra hemen yakınındaki Ulusal El Sanatları Galerisi ve Kilkenny Tasarım Merkezi (National Design & Craft Gallery) gezilebilir. Castle Yard bölgesindeki bu merkez, tekstil, çanak çömlek gibi çeşitli el sanatlarının sergilendiği bir yer. Gündüzleri ziyarete açık olduğu gibi, Perşembe-Cumartesi arası akşamları da açık.

Kilkenny’nin renkli caddeleri

Kilkenny’yi yürüyerek gezmek çok zevkli. St. Kieran’s Street, High Street ve Parliament Street caddeleri boyunca yürürseniz şehrin en güzel yerlerini görmüş olacaksınız. Birbirinden sevimli rengarenk yapılar gerçekten insanın içini açıyor.

Kısa katlı binalar ve rengarenk boyaları ile çok sevimli bir şehir burası.