Lac Léman… nam-ı diğer Cenevre Gölü…
01/11/2013Bir haftada 4 ülke 4 başkent
15/11/2013Dağ ve göl… Huzurun tanımı sanki…
“Leman Gölü”, yani nam-ı diğer “Cenevre Gölü” çevresindeki tatilimizin Montrö şehrinde geçen kısmı beni en mutlu eden zamanlarıydı. Montrö tarihimizde önemli bir yeri olan ve kafamıza Montrö Anlaşması ile kazınmış şehir… Tarihe dönüp hatırlayacak olursak, bu şehirde 20 Temmuz 1936 yılında imzalan Montrö anlaşması ile Türkiye Lozan anlaşmasının getirdiği boğazlardan geçiş hakları ile ilgili kısıtlamalardan kurtulmuş ve boğazlar üzerinde tam egemenlik kazanmıştı. İşte Montrö şehri kafamda bu anlaşma ile özdeşleşmiş olduğundan mı nedir, sıkıcı ve ciddi bir yer beklentisi içindeydim gitmeden önce ama yine de tarihimizde bu kadar önemli bir yer tutan bu şehri görmek istiyordum. Montrö, bu gezide beni en çok şaşırtan yer oldu – inanılmaz güzel bir yermiş meğer. Doğal güzelliği anlatılır gibi değil. Başı dumanlı dağların çevrelediği gölün kenarındaki bu sevimli şehir tam bir huzur cenneti. Binaları, caddeleri ise bana Monako’yu anımsattı biraz, yani havalı ve şık bir yer aynı zamanda burası.
Montrö şehrine girmeden biraz önce gördüğümüz bu manzara şehrin ne kadar güzel olacağının bir müjdecisi gibiydi sanki…
Burası Château de Chillon. İsviçre’nin en önemli şatolarından biri sayılıyor. 13. yüzyıla ait bu şato Montrö şehrinin 3 km dışında.
Bir zamanlar Savoy düklerinin malikanesi olan bu şato daha sonra hapishane olarak da kullanılmış. Bu şato ayrıca İngiliz şair Lord Byron’a, Cenevreli bir rahip ve politikacı olan François de Bonivard’ın mahkumiyeti ile ilgili olarak yazdığı “The Prisoner of Chillon” (Chillon Mahkumu) şiiri için ilham kaynağı olmuş.