Sicilya Gezi Yazısı Bölüm 5 – Başkent Palermo
24/01/2018Selanik’ten Makedonya’ya Atatürk’ün izinde…
10/02/2018Arabayla İstanbul’dan Polonya’ya – Bölüm 1: Belgrad, Sırbistan / Hür Tavaşoğlu yazdı
Uzun zamandır aklımızda Polonya’yı gezmek vardı ama bir türlü uygun fiyatlı uçak bileti bulamadık veya tarihler bir türlü tutmadı. Dilek, Krakow ve Varşova uçak biletlerine bakıp fiyatlardan yakındıkça, benim aklıma gelen ve onu da biraz ısrar kıyamet razı ettiğim farklı bir maceraya giriştik ve ta oralara kadar arabamızla gitmeye karar verdik.
İstanbul’dan yola çıkıp, Kapıkule sınır kapısından geçerek, Belgrad, Budapeşte, Krakow ve Varşova şehirlerini hedef alan bir yolculuk planı yaptık. Oldu mu oldu, hem de çok güzel oldu :)
İşte bu maceramızın öyküsü…
Önce yol için gerekli hazırlık ve planları yaptık. Plan diyorum ama öyle ortada çok da hesaplanmış bir durum yok. Yeşil pasaport sahibi şanslı insanlardan olduğumuzdan vize vs ihtiyacımız yoktu. Sadece malum OHAL durumlarından dolayı izin yazısı vs alındı önceden.
Otelleri yolda giderken ayarlarız dedik, önceden ayırınca özgür olamayız yollarda diye düşündük.
Yola çıkmadan önceki gece Migros’tan bol bol su aldık. Bilemiyorum sadece biz miyiz yurtdışındaki suya bir türlü alışamayan yoksa genel bir durum mu…
Bir de Belgrad, Budapeşte, Krakow, Varşova şehirleri ile yol üzerinde geçeceğimizi düşündüğümüz birkaç ufak kasabanın gezilecek yerlerini internetten araştırıp, bulduğumuz bilgileri PDF formatında telefonumuza kaydettik.
Bu arada, Polonya seyahati öncesinde birkaç kez daha aracımızla yurtdışına çıkış yaptığımız için elimizde bir ay kadar daha geçerli yeşil sigorta poliçemiz ve kasko yurtdışı teminatı için yapılmış zeyilnamemiz mevcuttu. Yeşil sigortayı 3 aylık yaptırmıştık ve 110 Euro civarında ödemiştik. Zeyil ise kasko poliçemiz sonuna kadar geçerli idi ve yaklaşık 6 ay için 200 TL gibi bir masrafı olmuştu. Bunlar da elimizde mevcut olduğundan toplam hazırlığımız herhalde 1-2 saat falan tutmuştu maksimum :)
Arabamızla İstanbul-Varşova arası yaptığımız seyahatin ilk durağı: BELGRAD
2016 Eylül ayının 9’una denk gelen bir cuma gününde başladık seyahatimize. Gece 02:00 gibi yola çıkıp güneş doğmadan, en azından Bulgaristan sınırına varmayı planlamıştık ama biz iki tembel uyuya kalıp ancak sabah 07:30’da yola çıkabildik. Aslında araba ile yurtdışına gitmenin en güzel tarafı belki de bu özgürlüğe sahip olabilmeniz. Kaçırılabilecek bir uçak vs olmayışı yani.
Sınır geçişi
Mahmutbey gişelerinden sonra girilen TEM otoyolunu dümdüz takip edince neredeyse Kapıkule Bulgaristan sınırına kadar 3 şeritli güzel bir asfaltta yolculuk yapılıyor. 250 Km civarında yolu yaklaşık 2 saatte kat ederek 09:30 gibi ilk geçeceğimiz sınır kapısı olan Kapıkule’ye vardık ve yarım saat içerisinde Bulgaristan’a Kapitan Andreevo’dan giriş yaptık.
İlk durağımızı Belgrad olarak planladığımızdan, sadece malum ihtiyaçlar ve benzin almak için yolda 2-3 kere kısa molalar verdik.
Bulgaristan yakıt konusunda bizden ve Sırbistan’dan daha uygun fiyatlı olduğundan yaklaşık yarım depo ile yola çıktık ve Bulgaristan’a girer girmez 15km kadar gidip ilk OMV benzin istasyonundan hem Vignette hem de benzin aldık. Aynı şekilde Sırbistan’a geçmeden önce de depoyu bir kez daha doldurduk.
Bu noktada bir hatırlatma yapayım. Vignette alırken kredi kartı ile ödeyemiyorsunuz. Mutlaka bir miktar Euro veya Leva bulundurmak gerekiyor. Vignette satan marketlerde kapıda mutlaka fiyat bilgileri yazılı oluyor. Haftalık 8 Euro, aylık 15 Euro. Hatta mümkünse tam para bulundurun, bazen kazıklamaya çalışıyor tezgahtarlar. 10 Euro üzeri isteyince iki Euro yok veya hizmet ücreti alıyoruz falan ayağı yapıyorlar.
(Güncelleme: 01 Ocak 2019 itibariyle Bulgaristan online olarak satın alınabilen bir vignette sistemine geçmiş durumda. Halen benzincilerde de işlem yaptırılabiliyor ama fiziki bir etiket verilmiyor. Online olarak satın almak için resmi siteye buradan ulaşabilirsiniz. Bir haftalık ücret 15 Leva)
Normalde Vignette etiketinin aracın yolcu tarafı ön cam alt köşesine yapıştırılması ve yapışkanlı kısmı söktüğümüzde elimizde kalan kısmın yolculuk boyunca saklanması gerekiyor. Daha önce Bulgaristan’a geldiğimizde söylenildiği gibi yapmış sonra saatlerce uğraşmıştım etiketi camdan temizlemek için. Dolayısıyla ben artık yapıştırmıyorum cama. Sınırda veya başka bir noktada sıkıntı olmadı ama başka bir seyahatte olmayacağının garantisi yok maalesef.
Saat 15:10 da Bulgaristan-Sırbistan sınırına vardık ama Sırbistan sınırını geçip yola devam etmemiz 16:10 itibariyle oldu, yani yoğunluk nedeniyle iki sınır kapısında toplam 1 saat kadar oyalanmışız.
Sırbistan’a girince bir süre yollar tek şerit ve dar; ayrıca tüneller geç geç bitmiyor. Dikkatli gitmekte yarar var yani bu yolları…
Bir süre hiçbir otel rezervasyonumuz olmadan yola devam ettik. Konaklama yeri planını günü gününe yapacağımız için, nereye varabileceğimizden emin olduktan sonra otel tutma kararı almıştık. O yüzden Sırbistan yollarında ilerlerken akşam Belgrad’a varabileceğimiz kesin belli olunca yolda telefondan booking.com uygulamasını kullanarak ilk otelimizi tuttuk.
Saat 16:00 civarında Sırbistan’a giriş yapınca, saat 20:00 gibi Belgrad’da otelimizde olacağımızı hesaplamıştık ama Belgrad girişindeki otoyol gişesinde trafiğe takılıp, yaklaşık bir saat sıra bekleyince, otelimize varmamız saat 21:00’i buldu. Gişelerdeki 1 saatlik eziyet İstanbul Mahmutbey gişelerindekini aratmadı :)
Bu arada yolculuk ile ilgili genel bir bilgi vereyim. Biz kesinlikle tüm trafik kurallarına, işaret ve levhalarına uyuyoruz ve aracımızı hiçbir zaman izin verilenden daha hızlı kullanmıyoruz. Yani mesela 50km diyorsa, biz de 55km’nin üstüne çıkmıyoruz. Bunun da etkisiyle bugüne kadar trafik polisi ile hiçbir sorun yaşamadık. Naçizane size de hem ülkemiz sınırları içerisinde hem de dışarıda aynısını tavsiye ederiz.
Belgrad Konaklama
Yolda karar verdiğimiz otelimiz Hotel Constantine The Great gerçekten de çok güzel çıktı, bir daha Belgrad’a gitsek yine orada kalırız. Hem odası çok geniş ve rahattı, hem kendi otoparkı vardı hem de yürüyerek 10 dakikada Belgrad merkezine ve tüm eğlencenin içine varabiliyorduk.
Bu arada çok salak bir anımız var buraya dair. Yola çıkarken buzdolabındaki fazla süt, yoğurt, meyve gibi yiyecekleri anneme taşımış, öyle yola çıkmıştık. Belgrad oteline check-in yaptıktan sonra eşyalarımızı taşımak için arabaya geri döndüğümüzde fark ettik ki, anneme verdiğimiz yiyeceklerden bize çok sadık ve bağımlı yoğurdumuz bizi bırakamamış, Belgrad’a kadar bize eşlik etmiş ve yolculuk boyunca tüm arka koltuğa güzelce yayılmış. Yani Belgrad otelindeki ilk aktivitemiz, otel havlularını sabunlayıp, inip arabamızın arka koltuğunu temizlemek oldu :)
7 Comments
Sevgili Hür, eline sağlık, çok güzel bir yazı… Keyifle okudum. Dilek iyi ki bu siteyi yapmışsınız. Bayılıyorum size…
Canım Gamzecim, çok mutlu oldum böyle düşünmene. Epeydir biraz ihmal ediyorduk, şimdi evde kalma nedeniyle oturduk bilgisayar başına, çalışıyoruz arkadaşım :))))
Bu pazartesi bizde oğlumuzun yanına Varşovaya arabamızla gidiyoruz ve bu sayfanızdan çok doneler alıp yola çıkacağız inşallah,Belgrad otoyol gişesinde ücreti öderken nakitmi yapıyoruz yoksa Bulgaristan dakine benzer bir kartmı alınıyor onu merak ettim,Teşekkürler..
Aynı rota olmasa da belgrada kadar araba ile gitmeyi planlıyoruz, bugaristan vize istiyor mu? ve araç için bahsettiğiniz sigorta şart mı ?
Merhaba,
Bulgaristan’a giriş için, eğer Türkiye Cumhuriyeti umuma mahsus (bordo) pasaport sahibiyseniz mutlaka Schengen vizesine ihtiyacınız var. Ayrıca vizenin çok girişli olması lazım dönüşte de gireceğiniz için…
Araç için yeşil sigorta da şart, pasaport kontrolünde istisnasız istiyor sınır polisleri onu da…
Şimdiden iyi yolculuklar…
Aynı rotayı aynı şekilde takip etmeye karar verdim. Açıkçası yol gözümde büyüyordu tüm sorularıma cevap buldum çok ama çok teşekkür ederim.
Elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.