Büyükçekmece Albatros’ta mavi-yeşil bir gün…
03/09/2019Rüya gibi bir Portekiz gezisi: Bölüm 2. Lizbon – Praça do Comércio
11/11/2019Rüya gibi bir Portekiz Gezisi – Bölüm 1
Füsun Erdoğanlar Bengisu yazdı.
Uzun bir aradan sonra çok sevdiğim bencetatil.com sitesine eşimle 2019 bayram tatilinde gittiğimiz Portekiz seyahati ile devam ediyorum. Gerek rengarenk ortamı, gerek kozmopolit havası ve gerekse aceleyi sevmeyen sıcakkanlı insanları ile Avrupa’nın Kuzey Atlantik Okyanusuna bakan bu uç noktası keşfedilmesi gereken bir yer bana göre.
Rotamızı şu şekilde belirledim:
– 4 gece Lizbon’da Airbnb’de konaklama
– 1 gece güney kısmında Lagos Sahilindeki apart otelde konaklama
– 1 gece Aveiro’da Portekizli bir arkadaşımızın evinde konaklama
– Son gece ise Porto’da şirin bir tasarım otelinde konaklayıp ertesi sabah Lizbon’a dönme.
Bu planda bize en çok zaman kaybettiren Porto’dan Lizbon Havaalanına dönüş oldu. Dönüş uçağı Porto’dan alınabilirdi. Ancak hem araba kiralama Lizbon’dan Lizbon’a olunca daha ucuz oldu hem de Porto Havaalanındaki bir sorun nedeni ile uçaklarda oluşan ciddi gecikmeden kurtulduk. Bu gecikme bizi sıkıntıya sokabilirdi. Şanslıydık ki; Lizbon’dan sorunsuzca uçtuk.
Ancak siz plan yaparken dönüş uçağınızı Porto’dan alsanız iyi olur. Tabii ki araba kiralama bütçesini de hesaba katarak. Zira arabayı başka bir kentte bırakınca fiyatlar oldukça artıyor. Biz Lizbon’u araçsız yayan gezmeyi tercih ettik.
Arabayı dördüncü günde güney sahiline inerken Eurocar firmasından kiraladık. Bu firmadan memnun kaldık ve herhangi bir sıkıntı yaşamadık .
Portekiz’i olmazsa olmaz yapan onu bir anda sevmemizi sağlayan başlıca birkaç özellik vardı:
– Azulejos denilen ülkenin her yerinde bulabileceğiniz dekoratif seramikler. Her ne kadar bu seramikler Portekiz’e 8. Yüzyılda girmiş olsa da sanat haline gelmesi 16. Yüzyılda Manuel I hükümdarlığı döneminde olmuş. İnsanı kendine hayran bırakan ince işçilik eseri seramikler günümüzde modernleşerek metro istasyonlarını süslemeye başlamış.
– Masal benzeri azulejos ile kaplanmış eşsiz saraylar. Sintra ve Estoi’deki saray bizim kısa tatilimize sığdırdığımız güzellikler oldu.
– Okyanusun vahşi dalgaları ve rüzgar ile şekillenmiş kayalar. Bu muhteşem doğa oluşumlarının en iyi örneklerini Roca Burnu ile Lagos’ta bulduk.
– Çoğu kentin tepeler üzerine kurulması. Bu yerleşim size her köşeyi dönüşte muhteşem manzaralar sunuyor.
– Başkentin en eski mahallesi Alfama. Renkli ve kozmopolit bölge size gizli saklı meydanlarda keşfedilecek sürprizler vaat ediyor.
– Birçok kentte ama ençok Lizbon’da karşınıza çıkacak tepeleri tırmanan sarı tramvaylar ve rengarenk tuktuk denilen turistik araçlar. Bunlar başkentin sembolü gibi olmuş.
– Birbirinden ilginç müzeler. Ermeni petrol kralının koleksiyonundan oluşan Gulbenkian Müzesine ve bahçesine hayran kaldık. Lizbon Alfama’daki Azulejo kaplı dekoratif sanatlar müzesini ise görevliler çekim nedeni ile bir süre ziyaretçi alamayınca gezemedik.
Canto da Maya – 1922 – Bronz-CAM (Centro de Arte Moderna),
Fundação Calouste Gulbenkian…
Portekiz’in rengarenk evleri içinizi ısıtan ve ülkeyi sevmenizi sağlayan bir diğer etmen.
– Şarap sevenler için Porto limanında sıralanan en ünlü markaların şarap tadım merkezleri mutlaka uğranması gereken bir durak.
– Aveiro bölgesi rengarenk balıkçı kayıkları ile fotoğrafçılar için bir cennet. Kayıkların üzerindeki her çizimin ayrı bir hikayesinin olması da insanı büyülüyor.
– Aveiro yakınlarındaki Costa Nova liman kenti. Bu bölge çizgili evleri ile film platosunu andırıyor. Bence fotoğrafçılara kaliteli kareler vaat edebilir.
– Bulduğum her yerde yediğim Portekiz’in yumurta ile yapılan içi kremalı üstü kızarmış çıtır çıtır ikonik tatlısı “pastéis de nata”. Portekizli arkadaşımız bunu fırından çıkar çıkmaz üstüne tarçın dökülmüş olarak yememizi salık verdi. Aveiro’daki pastanede ılık bulmayı başardım. İnanılmazdı.
– Portekiz’in her yerinde Türk damak tadına uygun yiyecek bulma şansı.
– Gece hayatını sevenler için ise özellikle Porto ve Lizbon’da seçenekler sınırsız. Konserler her zevke hitap edecek kadar çok seçenek sunuyor. Biz orta yaşlı bir çift olarak Portekizli arkadaşımızın davetine rağmen konser potasına girmedik bu sefer.
Haydi, şimdi hep birlikte önce Lizbon’u gezmeye başlayalım. Lizbon’u anlatırken sizi sıkmamak için araya geçmişten ufak hikâyeler de katmayı planlıyorum. Bunun yanında ilgi çekici bilgiler de ekleyebilirim. O anki ruh halime göre yazım şekillenecek açıkçası : )
Not: Aksini belirttiklerim dışında tüm fotoğraflar bana aittir.
Füsun Erdoğanlar Bengisu
Gezi yazımızın 2. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz: Bölüm 2: Lizbon – Praça do Comércio
Gezi yazımızın 3. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz: Bölüm 3: Lizbon – Alfama Bölgesi
Gezi yazımızın 4. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz: Bölüm 4: Lizbon – Baixa ve Avenida Bölgesi
Gezi yazımızın 5. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz: Bölüm 5: Lizbon – Gulbenkian Müzesi
Gezi yazımızın 6. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz: Bölüm 6 – Sintra
Gezi yazımızın 7. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz: Bölüm 7 – Cabo da Roca
Gezi yazımızın 8. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz: Bölüm 8 – Algarve Bölgesi
Gezi yazımızın 9. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz: Bölüm 9 – Lagos
Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden Yüksek Lisans diploması almış, özel sektörde çalışan, seyahate ve fotoğrafçılığa tutkun bir mimarım. İzmir Ekonomi Üniversitesinde profesör olan eşimin de benzer zevkleri paylaşması nedeniyle, dünya kazan biz kepçe geziyorduk ki; bu keyifli günler 2020 yılı başında Covid-19 fırtınasının tüm dünyayı sarması ile sekteye uğradı. Tüm dünya gibi biz de etkilendik. Şu anda havaalanlarının çalışmaya başlamasını ve virüsün kaybolmasını dört gözle bekliyoruz. Yıllar sonra bu cümleye baktığımızda eminim hem ben hem de siz dünyayı bu derece ters yüz eden olaya çok şaşıracağız.
2014 yılında bir anda yolumuz dünya tatlısı bir çift olan Dilek ve Hür Tavaşoğlu ile kesişti. Onların teşviki ile Bencetatil.com sitesinde gezi yazıları yazmaya başladım. İnanılmaz da keyif aldım. Tipik bir Başak burcu olduğum için oldukça detaycıyım. Gezdiğim yerler ile ilgili daha sonra yabancı kaynaklardan güvenilir bilgiler bulup, bunu yazılarıma aktarıyorum. İnceleme ve araştırma ruhum sınır tanımıyor anlayacağınız.
Fiziksel ve maddi olarak imkanlarımız el verdiği ölçüde bencetatil.com ile serüvenlerimize devam edeceğiz. Umarım yazılarımdan siz de benim kadar keyif alıyorsunuzdur.