Formentera Adası: 10 numara 5 yıldız bir deniz!

Adaya dair…

Adada yüzme dışında, dalış ve su sporları yapma imkanı da var. Dalıp o kristal suların altını keşfedenler mutlaka tavsiye ediyorlar bu deneyimi.

Formentera’nın tarihine bakacak olursak, ada vaktiyle Kartacalıların, eski Romalıların, Bizanslıların hatta Arapların eline geçmiş ve her kavim kendi izini bırakmış biraz. Norveçliler bile göz dikmiş bir ara buraya. En son Katalanların eline geçip, bugünlere gelmiş. Adada tarihi eser olarak 4 tane kale var.

Ada halkı balıkçılık, şarap ve meyve üretiminden sağlıyorlarmış geçimlerini ama en çok gelir turizmden geliyormuş. Bir de Formentera’nın “sıvı tuz” üretimi meşhur. 7. yüzyıldan, Fenikeliler döneminden beri tuz üretimi yapan adanın sıvı tuzu özellikle kalp hastaları için çok tavsiye ediliyor.  Ses Salines de Formentera şirketinin üretimi olan bu tuz diğer tuzların 10 katı mineral içeriyormuş. Adada 2 tane lagün var: Estany de Peix ve Estany Pudent. Deniz suyu kabarınca lagünleri dolduruyor, sonra sıcak havada su buharlaşınca saf tuzu bırakıyormuş ardında.

Otobüs ile geçerken şöyle bir görebildik tuz göletlerini…

Adada yeşillik olarak palmiyler ve çam ağaçları hakim. Ses Salines de Formentera Doğa Parkı Unesco tarafından koruma altına alınmış.

200 civarı kuş türünün de bulunduğu koruma alanı Area of Special Protection for Birds bölgesinde flamingoları da görmek mümkün.

Adanın ana kısmı 19 km uzunluğunda ve 83 km2 lik bir alanı kaplıyor. İbiza’nın 6 km güneyinde. Formentera Adası, Balear Takımadalarının 4. büyük olanı.

Adanın yukarısında, yani kuzeyinde küçük bir adacık daha var: Espalmador. İki ada birbirinden koparken çok ince bir kumsal oluşmuş arada ve dalgasız bir günde iki ada arasında yürünebiliyormuş. İbiza ve Formentera Adası arasında tur yapan teknelerin bir kısmının favori durak noktası burası.

Hippi hareketlerinin doğduğu yerlerden biri burası…

1960’lardan beri Hippi’lerin de favori yerlerinden biri ada ve ünlü Hippi hareketlerinin merkezlerinden biri olmuş. O yüzden şehir plajı Es Pujols hariç, burada çıplak güneşlenme de serbest.

Adayı keşfedelim diye yürürken ara ara 3-5 çifte rastladık tamamen “nude” takılan. Kendi hallerinde öyle pek bir sere serpe yatıyorlardı…