Unesco Dünya Mirasları listesindeki İtalyan şehri: Verona…
10/06/2014İtalya’nın romantik gölleri ve çevresindeki kasabalar
02/07/20143. Monaco-ville
Burası kayalık bir burun üzerinde yer alan “Eski Şehir” diye bilinen bölge. Prens Albert II’nin yaşadığı saray da burada, en tepede. Saraya çıkarken Monako Hercule yat limanı ve La Condamine ayaklarınızın altında kalıyor ve muhteşem görüntüleri seyrederek yokuş yolu tırmanıyorsunuz.
Bu da Monaco-ville bölgesinin giriş kapısı…
Yukarı doğru çıkmaya devam…
Gözetleme delikleri…
Saray Meydanından görüntüler…
Bu rahip kıyafetli heykelin hikayesi de şöyle… François Grimaldi (La Malizia) 8 Ocak 1297’de Monako’yu fetheden kişi. San Genuario kontlarının soyundan geliyormuş. Rahip giysisi giyerek kapıların kendisine açılmasını sağladığı için bu aldatmacasından dolayı kendisinin takma ismi “LaMalizia”, yani “Kötülük”. Kapıyı bu şekilde açtırdıktan sonra François Grimaldi, kuzeni Cagnes Lordu Rainier I ve adamları ile Monako Kalesini ele geçirmişler.
François, Grimaldi soyunu Monako’da hakim kılmak isteyen ilk kişi olarak halen saygıyla anılmakta. Evliliğinden çocukları olmadığı için aslında şu an kraliyet ailesindeki Grimaldi’ler tam olarak onun soyundan gelmiyormuş. Kuzeni Cagnes Lordu Rainier I’in soyundan gelmekteler. Prince Albert II de şu anda “House of Grimaldi” nin başında…
Monako Prensliği 1911 yılından beri bağımsız bir prenslik olarak yönetilmekte. Monako Sarayı oldukça sade dış görünümü ile beni şaşırttı. İçindeki odaları gezmenize izin veriyorlar ama fotoğraf çekmek yasak. Biz gezdik ve çok da memnun kaldık. Kulaklık veriyorlar kapıda. İngilizce olanını aldık biz de. Her oda ile ilgili bilgileri o odayı gezerken dinlemeniz mümkün.
Hello Magazine’de çıkmış bir fotoğrafı paylaşayım sizinle…
Grimaldi’lerin doğum ve düğün gibi önemli olayları kutlamaları esnasında sarayın iç avlusu tören için halka açılıyormuş ve prens gerektiğinde buradan halka sesleniyormuş.
Her gün saat 11.55’te Saray Muhafızlarının nöbet değişim töreni var, denk gelirseniz izlemesi güzel olabilir. Biz akşam üzeri gittiğimiz için sarayı gezmeye ancak yetişebildik, neredeyse onun da vaktini kaçırıyorduk.
Burada ayrıca Museum of Napoleonic Memorabilia, yani Napolyon’a ait eşyaların sergilendiği bir müze de var.
Sarayın mütevazi dış görüntüsü…
Meydandaki diğer binalar çok daha süslü ve gösterişliydi…
Meydanda bir de alışveriş yapılacak bir iki dükkan ve restoran içeren CastelRoc adında bir yer vardı
Burası da Prenses Grace Kelly ve Prens III. Rainer’in de mezarlarının olduğu St Nicholas Katedrali.
Yerine buradan bakabilirsiniz.
2 Comments
Dilekçiğim metro istasyonu ışıklandırması ile çok hoşuma
gitti. Metro şantiyesinde çalışmanın getirdiği algıda seçicilik olayı olabilir
bilemiyorum. Açık sinema koltuklarına bayıldım. Tam tasarım işi. Arkadaki ızgara desenli
pencerenin ne olduğunu çözmedim bir türlü. Fotoğrafların içinde en mükemmeli bence birbirine
sarılmış Avustralyalı çift. Daha ilk bakışta dikkatimi çekti. Son derece
başarılı bir çekim. Elinize sağlık. Yarış pistine dönüşen sokak konusu dar
alanlardaki esnek tasarımın harika bir örneği bence. Yürüyen merdiven İzmir’de benim
oturduğum Mithatpaşa yolundaki merdivenin yanında da var. Zira epey yokuşlu bir
alan bizim orası da :) Kentin ve kumarhanelerin o kadar ihtişamlı ve aşırı gösterişli
olup, Prenslik Sarayının bu kadar sade olması inan beni de çok şaşırttı. Fotoğraf
çekemediğin noktaları da referansla harika bir şekilde halletmişsin. Eline
emeğine sağlık. Keyifle okudum…
Canım benim, ne kadar dikkatle okumuşsun, evet o açık sinema tasarımına biz de bayıldık, o koltuklardan hiç kalkasım gelmedi vallahi. Tren istasyonlarını hakikaten görmen lazım, çok enteresan. Adamlar dağı dele dele neler yapmışlar hayret ediyor insan. Ve evet, dediğin gibi tezatlar ülkesi birçok açıdan. Belki de o yüzden çok sevdim ben, adım başı şaşırttı beni, severim şaşırmayı :)
İzmir’de de merdiven düşünülüp yapılmış ha, ah gözünü sevdiğim İzmir, ne güzel :)
Avusturalyalıların fotoğrafını beğendiğine sevindim – e artık fotoğraf sanatçısı gözüyle bakıyorsun, o yüzden sen beğenince daha bir seviniyorum :) Çok teşekkürler canım tüm yorumların için…