5 Günlük Roma tatili – Bölüm 1: Pompeii Turu

Arabayla Baltıklar Turu: Bölüm 7 – Kösice ve Novi Sad Gezisi
25/01/2024
5 Günlük Roma tatili – Bölüm 2: Roma Şehir Turu
13/03/2024
Arabayla Baltıklar Turu: Bölüm 7 – Kösice ve Novi Sad Gezisi
25/01/2024
5 Günlük Roma tatili – Bölüm 2: Roma Şehir Turu
13/03/2024

İtalya’nın hüzünlü antik kenti, Pompeii

Colosseum, Roma

İtalya’ya ara ara gitmek lazım. Her şehrini adım adım yürümek, her meydanında oturup bir kahve içmek,  her heykele, her tabloya saatlerce hayran hayran bakmak, her müzede saatlerce vakit geçirmek lazım. “Ömür Biter, İstanbul Bitmez” diye bir tarih-gezi programı vardı, Roma da öyle 😀 Ne de olsa biri Doğu Roma, biri de Batı Roma İmparatorluğu’na başkentlik etmiş. Ayrıca Rönesansın doğduğu yer olmayı fazlasıyla hak etmiş. Nereye baksan şaheser. Böyle ara ara gitmek lazım, imkan oldukça her şehrini keşfetmek lazım.

İlk kez gideceklere Roma’dan başlamayı öneririm. Biz daha önce Venedik, Milano,  Verona ve Como Gölü’nü görmüştük. Ama Roma‘ya keşke daha önce gelseymişiz dedik. Bütün o turist kalabalığına rağmen çok sevdik. Bir kez daha eksik kalan müzeler için gitmek isterim😀

Dolu dolu bir gezi programı ile gezebildiğimiz kadar yer gezmeye çalıştık. Roma’ya bir de Pompeii antik şehrini ekledik. Pompeii ilk kez lisede coğrafya dersinde haberdar olduğumdan beri hem çok etkilendiğim, hem de bir gün mutlaka görmeliyim dediğim bir yerdi, bugüne kısmetmiş.

Roma’ya akşamüstü bir saatte varıp, kalacağımız eve yerleşene kadar hem akşam oldu, hem de çok yorgunduk; bu yüzden vardığımız gün evde dinlenip, ertesi günkü Pompeii turuna hazırlıklarımızı yaptık. Roma’daki ikinci günümüzün sabahında erkenden biletlerini önceden satın aldığımız tura katılmak üzere Piazza de Republica, yani Republica Meydanına gittik. Aslında isteğim Roma’da en önce Colosseum‘ u görmekti ama en çok istediğim en son güne kaldı 😀

Pompeii turunu yerel bir tur ile gerçekleştirdik. Vatikan Müzesi Turu ve Pompeii turunun biletlerini gitmeden önce online satın almıştım. Bu şekilde almayı tercih etmemin sebebi hem Pompeii’yi gezmenin böyle daha zahmetsiz olacağını düşünmemden, hem de Vatikan Müzesi’nde sıra beklemeden müzeye girebilmenin avantajını kullanmak istememizden dolayı idi. Aşırı turist kalabalığını atlamak isteyen herkese tavsiye ederim. Roma‘daki en büyük sıkıntı ören yerleri ve müzelerin önündeki uçsuz bucaksız bilet kuyrukları.

Pompeii turunu I LOVE ROMA adlı tur acentası ile gerçekleştirdik. Tren ile de Pompeii’ye gidilebiliyor ancak biz yine tren garının kalabalığını yaşamamak için bu organize turu tercih ettik. Sabah 07:30’da meydanda tur rehberimiz Mara bizi teker teker sıcak bir şekilde karşıladı. İspanyolca ve İngilizce konuşuyordu ve zaten otobüsün çoğunluğu İspanyol ve Güney Amerika’dan gelen turistler ile doluydu. Çok ilgili, yardımsever ve güleryüzlüydü.

Napoli

Napoli Şehir Manzarası ve Vezüv Yanardağı

Yaklaşık 2 saat süren bir otobüs yolculuğu ile Napoli’ye vardık. Napoli’de panaromik bir şehir gezisini de kapsayan bir tur sayesinde Napoli’yi de biraz olsun görmüş olduk. İngilizce ve İspanyolca verilen bilgiler eşliğinde Napoli sokaklarından geçerken trafiğin İstanbul’u hiç de aratmadığını fark ettik. İtalya’nın 3. büyük şehri ve en eski krallıklardan biri olan bu şehrin eski adı Neopolis (yeni şehir) iken, günümüzde yeni adı Napoli olmuş. İtalyanlar Naples diyor.

İtalya turlarında genellikle Napoli rotada olmuyor, ekstra tur kapsamında genellikle Pompeii ve Amalfi kıyıları ya da Capri Adası dahil ediliyor. Bu yüzden ben asıl hedef Pompeii iken bonus olarak Napoli’de de bulunmaktan ve şehir hakkında biraz fikir sahibi olmaktan kendi adıma mutluluk duydum. Procida Adası,  Capri ve Iscia Adaları feribot ile Napoli’den ziyaret edilebiliyor. Biz Capri Adasını sahilden görmekle yetindik 😀 Napoli, kıyılarda yer alan Positano, Amalfi, Sorrento ve Ravello gibi yerler yüzünden oldukça turistik bir şehir. Bu şehirler eminim çok güzeldir ama eminim bir o kadar da kalabalıktır 😀

Rehberimizin verdiği bilgilerden aklımda kalanlar, Centro Storico yani eski şehrin UNESCO Dünya Mirası listesinde olduğu. Ünlü İtalyan pizza da aslında Napoli menşeli ve işçi sınıfı tarafından oldukça sık tüketilen bir yiyecekmiş. Fakir Napoli sofralarından dünya mutfağına transferinin de ilginç bir öyküsü var. 1889 yılında Napoli’yi ziyaret eden İtalyan Kraliçesi Margherita Teresa Giovanna’yı onurlandırmak üzere kendisine Napolili şef Raffaele Esposito tarafından hazırlanan domates,  mozarella ve fesleğenden oluşan,  İtalyan bayrağına atfedilen pizza sunuluyor. Kraliçe pizzaya bayılıyor ve şef Esposito’ya pizzayı ne kadar beğendiğine dair bir mektup gönderiyor. Pizza da “Margherita” adını alarak dünya mutfağına girmiş oluyor.

Bir de Napoli’de Maradona’ya bayılıyorlar çünkü İtalya’daki Dünya kupasında ben kendimi Napolili hissediyorum demiş ve Napoli halkı kendi ülkelerini değil Arjantin’i desteklemiş.

Napoli

İtalya’da kuzeydekiler güneydekilerden, güneydekiler de kuzeydekilerden pek hoşlanmazmış. Kuzeyin elitliği burada yok hakikaten; hatta biraz güvensiz bir şehir izlenimini de uyandırıyor. İşçi sınıfının fazla olduğu, göçmen nüfusunun daha çok olduğu bu bölge. Sokaklardaki evler, balkonlardan sarkan çamaşırlar, sıkışık trafiği ile Akdeniz rehavetini üstünde barındırıyor sanki bu şehir.

Castel dell’ Ovo, Napoli
General Almando Diaz’ın heykeli, Napoli
Santa Maria del Carmine Kilisesi, Napoli

Neyse … dediğim gibi bizim asıl amacımız görkemli Vezüv Yanardağı’nı görmekti ve bu yüzden fotoğraf molası verdiğimiz yer tam da aradığım noktaydı. Tüm şehri kuşbakışı görebildiğimiz manzara noktasından işte Vezüv Yanardağı da tam karşımızda duruyordu.

Vezüv Yanardağı, Napoli

Rehberin anlattığına göre Avrupa ana karası üzerindeki aktif olma özelliğini taşıyan tek yanardağ Vezüv Yanardağı. Bu yanardağ  1. 281 metre yüksekliğinde ve Napoli’nin hemen yanı başında. Tarih boyunca birçok kez patlamış olan yanardağın yanı başında yaşayan Napoli’liler asla şehirlerini terketmemişler. Sebebi bölgenin topraklarının çok verimli olmasıymış. Birkaç yıl önce Kanarya Adaları’nda patlayan volkanın tüm evleri köyleri yakıp yıkarak geçmesini haberlerde izlemiş biri olarak aynı akıbetin Napoli’nin başına gelmemesini dilerim. Rehber zaten biraz da alaycı bir şekilde her türlü erken uyarı sistemi var dedi.

Pompeii Turu

Napoli – Pompeii arası otobüs ile yaklaşık yarım saat sürüyor. Pompeii’de, önceden yapılan rezervasyon ile bilet kuyruğunda sıra beklemeden geçebiliyorsunuz. Ekstra bir ücret ödeyerek ister rehberli tura dahil olabilir, ister antik şehri gezdiren bir “audioguide” kulaklık uygulaması alabilir, isterseniz de bizim yaptığımız gibi elinizde ayrıntılı bir Pompeii haritası ile kendiniz gezebilirsiniz. Bu arada kışın bile bu kadar kalabalık ise şehrin halini yazın düşünemiyorum. Zaten sadece Pompeii antik şehrini yılda üç milyondan fazla kişi ziyaret ediyormuş.

Pompeii

Pompeii şehri, yakınlarındaki Herculaneum ile beraber M.S. 79’da, Vezüv Yanardağı patladığında yok olmuş ve patlama sonucu şehir en az 6 metre kül ve diğer volkanik döküntülerle kaplanmış. Şehrin hızlı bir şekilde gömülmesi,  kalıntıları 16. yüzyılın sonlarında keşfedilene kadar onun yüzyıllar boyunca korunmasına sebep olmuş. Neredeyse bir gecede,  Pompeii ve 10.000 sakininin çoğu külden bir tabakanın altında kaybolmuş. Kaçamayanların çoğu kölelermiş.

İsis Tapınağı, Pompeii

Pompeii, 1748 yılında yeniden keşfedilene kadar neredeyse kaybolmuş ve unutulmuştu. Bugün hala devam eden kazılar sayesinde bilim insanları, o korkunç günde ne olduğunu neredeyse tam olarak çözebildiler.

Yanardağın öğleden hemen sonra ilk kez patlamasının ardından, kalın kül her şeyi siyaha çevirmiş; insanlar güneşi bile görememiş. Saatte yaklaşık 280 mil hızla Pompeii’ye doğru ilerleyen lavlar, yoluna çıkan her şeyi yakıp kül etmiş. İlk patlamadan yaklaşık 19 saat sonra, sabah saat 7 civarında,  şehir tamamen ölümcül kül ve kaya karışımıyla kaplanmış.

Bilim insanları, ortaya çıkardıkları bilgilere dayanarak Pompeii’nin tatil yapan varlıklı Romalılar arasında popüler olan zengin bir kasaba olduğuna inanıyor. İyi döşenmiş sokaklarda yayaları çamurdan uzak tutmak için yüksek kaldırımlar ve basamak taşları varmış. İnsanlar rahatlamak için hamamlara giriyor, bir amfitiyatroda gladyatör veya araba yarışlarını izliyor ve iki tiyatroda oyunların keyfini çıkarıyorlarmış. Antik Roma döneminde şehrin nefis iklimi ve manzarasının güzelliği birçok zengin Romalı’yı kendine çekmiş. Civarda gösterişli evler yapılmış. Bu evlerden daha doğrusu villalardan hala duvar resimleri ve yer mozaikleri çok iyi durumda olanlar var. Zaman içinde Pompei nüfusunun % 60’ı asil halktan, % 40’ı kölelerden oluşur hâle gelmiş.

Pompeii
Tiyatro, Pompeii

Amfitiyatro Roma İmparatorluğu’nun bilinen en eski amfitiyatrosu ünvanını elinde tutuyor.

Pompeii sokakları

Halk çeşmeleri Pompeii’de sokakların önemli bir parçasıymış. Bazı zengin Pompeii sakinleri evlerinde su kaynaklarına sahip olsa da, halkın suya erişimi için bu çeşmeler önem arz ediyormuş… Yaklaşık 40 adet çeşme varmış. Karakteristik olarak, dikdörtgen derin bir lavabo ve birbirinden farklı bir heykel kafası hepsinin ortak özelliğiymiş.

66 hektarlık bir alanı kaplayan bugün bildiğimiz Pompeii, Forum, Amfitiyatro ve Palestra ile Üçgen Forum olmak üzere üç alana yayılmış çok sayıda kamu binasının kalıntılarından oluşuyor. Güzel bir şekilde korunmuş evler, tapınaklar, kafeler,  mağazalar, çiftlikler, bahçeler, üzüm bağları ve hatta günlük Roma yaşamına dair derin bir bakış açısı sunan bir genelev var. Pompeii’nin tarihine ilişkin en ilginç gerçeklerden biri, Roma’ya dönüşmeden önce aslında bir Yunan şehri olmasıdır. Bir başka ilginç gerçek de duvarların patlamadan önce yapılmış duvar resimleri ile kaplı olması ve Roma yaşamı ve toplumu hakkında inanılmaz bilgiler vermesidir.

Pompeii
Pompeii
Pompeii

Taşlaşmış Bedenler

Şüphesiz ilk duyduğumdan bu yana benim de en çok aklımda kalan taşlaşmış bedenlerdi.

Sergilenen bedenlerden biri, Pompeii

Taşlaşmış bedenler hakkındaki gerçek şöyle: Patlamanın ilk aşamasında şehri zamanında terk edemeyenler evlerinde veya barınaklarında mahsur kalmışlar,  ponza taşı ve lapilli sağanağına gömülmüşler veya düşen volkanik enkazın ağırlığı altında çöken çatılar ve duvarlar yüzünden ölmüşler. Bu kurbanların yalnızca kemikleri bulundu. Daha sonra, yüksek sıcaklıktaki bir piroklastik akıntı şehre yüksek bir hızla çarpmış ve henüz diğer volkanik materyaller tarafından yutulmamış tüm noktaları doldurmuş; böylece şehirde hâlâ bulunan herkes termal şoktan anında ölmüş. Bu kurbanların bedenleri, piroklastik akışın onlara çarptığı andaki pozisyonunda kalmış ve kireçlenmiş kül katmanlarıyla kaplanarak vücutlarının şekli,  biyolojik materyal ayrıştıktan sonra bile korunmuş.

Sertleşen üst tabakanın altında bulunan cesetlerin çevresinde bir kalıp oluşmuş ve cesetler çürüyünce bir boşluk kalmış. 1861 yılında kazı çalışmalarının başına geçen Giuseppe Fiorelli bu durumu keşfetmiş ve o boşluklara alçıyla karışık bir sıvı dökmüş. Dökülen sıvı donunca çeşitli figürler ortaya çıkmış. Üstteki sertleşmiş lav tabakası kaldırıldığında “ Pompeii’de ölmüş insan ve hayvan figürleri,  yada “taşlaşmış figürler”in doğmasına neden olmuş. Giuseppe Fiorelli’nin mükemmelleştirdiği yöntem sayesinde 1863’ten bu yana bedenlere alçı yapılmış.

Kaçaklar adı verilen insanlar bir vitrin içinde bulundukları yerde sergileniyor, Pompeii
Kaçaklar arasında bir çocuk bedeni, Pompeii

Antik şehrin belirli noktalarında bu taşlaşmış bedenler sergileniyor. Kaçaklar Bahçesi, bu cesetlerden on üçünün hala orijinal yerlerinde bulunması nedeniyle bu adı almış. Bu on üç kişinin kimliklerini modern bilimin ışığında yeniden tanımlamak ve neden kaçamadıklarına dair bir fikir sunmak adına National Geographic tarafından enteresan bir belgesel de mevcut. (https://www. natgeotv. com/uk/shows/natgeo/pompeii-secrets-of-the-dead)

Pompeii Antik Şehrin bünyesinde Antiquarium adında bir müze de bulunuyor.

Müze, Pompeii
Müze, Pompeii
Müze, Pompeii
Forum, Pompeii
Forum, Pompeii

Forum, Pompeii’nin günlük yaşamının kalbiymiş, kentsel yönetim ve adaletle ilgili tüm kamu binalarının, pazarlar gibi ticaret etkinliklerinin yanı sıra dini merkezlerin de yer aldığı alanmış.

Bazilika, Pompeii

Hamam kültürünün oldukça gelişmiş olduğu bu şehirde insanlar sadece banyo yapmak için değil sosyalleşme aracı olarak da hamama gitmeyi tercih ediyormuş.

Hamam

Şehirde yaklaşık 36 tane fırın varmış.

Fırın, Pompeii

Burası da antik çamaşırhane.

Fulonicae (Antik çamaşırhane)

Thermopolia, Yunan kökenli bir kelime ve sıcak yemek ve içeceklerin satıldığı dükkanlar anlamına geliyor.

Thermopolia, Pompeii

Roma gezimizin bir gününü ayırdığımız Pompeii turundan benim izlenimlerim böyleydi. Pompeii ile ilgili bir çok kitap yazılmış,  belgesel ve film çekilmiş. 2014 yapımı Pompeii filmi de o dönemin yaşantısını anlatan güzel bir film olmuş bence. Merak edenler bir göz atabilir 😊

Kaynakça :

pompeiisites.org/en/   

planetpompeii.com

Roma şehir turumuz ile ilgili gezi yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Vatikan ve Trastevere gezimizin notları ise burada.

5 Günlük Roma tatili – Bölüm 1: Pompeii Turu

Napoli Konaklama

Napoli şehrindeki otel seçenekleri için bencetatil olarak bizim en çok tercih ettiğimiz online rezervasyon sitesini inceleyebilirsiniz.

Otel Ara

Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu. Halen İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta. Çocukluğunda başlayıp bugüne kadar sürdürdüğü dünyanın dört bir yanından edindiği mektup arkadaşlıkları, seyahat belgesellerine ve tarihe olan ilgisi, farklı kültürleri öğrenme isteği yıllar geçtikçe artmış, bu hem İngilizce öğrenmesine hem de seyahat etmesine katkı sunmuştur. Öğretmenlik mesleğinin tatil imkanları ve aynı ilgi alanlarını paylaştığı tarih öğretmeni olan eşi sayesinde tam zamanlı öğretmen, yarı zamanlı gezgindir. Hobileri arasında doğa fotoğrafçılığı, kamp kurmak, trekking yapmak, çiçek yetiştirmek, kitap okumak ve gezi yazısı yazmak gelmektedir.

Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir