Rüya gibi bir Portekiz gezisi: Bölüm 9 – Lagos

Stockholm Stortorget
3 günde Stockholm: İlk Gün
16/05/2020
3 günde Stockholm: İkinci Gün
25/05/2020
Stockholm Stortorget
3 günde Stockholm: İlk Gün
16/05/2020
3 günde Stockholm: İkinci Gün
25/05/2020

Portekiz Gezi Rehberi şeklinde bölüm bölüm yayınladığımız bu yazı dizisi Portekiz’deki gezilecek yerler ile ilgili çok güzel fikirler içermekte, umarız ki severek takip edersiniz.

Portekiz turu: Lagos

Füsun Erdoğanlar Bengisu yazdı.

Şirin Vila Nova de Milfontes sahil kasabasında verdiğimiz kısa bir moladan sonra Portekiz’in güneyindeki Algarve Bölgesinde yer alan Lagos kentine doğru sürdük aracımızı. Oldukça güzel koylar gördük yol boyunca. İşte bu görüntülerden bir tanesi:

Lagos kasabasına ulaşmaya çalışırken karşımıza çıkan bir manzara. Algarve Bölgesi…

Yukarıdaki fotojenik yol bizi Lagos’a ulaştırdı. Kalacağımız apart otel merkezden biraz uzaktı (araba ile yaklaşık 8 dakika) ve navigasyon bize oyun yaptığı için oteli bulmakta zorlandık. Klasik metodu uygulayıp, yolda bir bayana yolu sorduk :) Yolu sormamıza utanmış olmalı ki; aklı karışmış navigasyon aleti bir anda canlandı ve biz bir şekilde otele ulaşabildik. Meia Praia adı verilen dört kilometrelik geniş bir plajın tam karşısındaki okyanus manzaralı Dom Pedro Lagos adlı otelimize yerleşip, kendimizi önce sahile sonra da Lagos’un merkezine attık.

Tarihin bir döneminde (1576-1756) Algarve Bölgesinin başkenti olan Lagos şık ve hareketli bir kıyı kenti…

Lagos Sahil Kenti 

Algarve’nin Barlavento bölgesinde, Bensafrim Nehri’nin ağzında ve Atlantik Okyanusu boyunca uzanan en büyük koylardan birinde yer alan Lagos, ilgi çekici ve hareketli bir kıyı kentidir. Büyük bir kısmı kıyıda yaşayan nüfusun geçim kaynağı turizm ve hizmet sektörü iken, iç kısımdaki seyrek yerleşim yerlerinde yaşayan insanlar genelde tarım ve ormancılıkla uğraşmaktadırlar. 

Lagos Marinası sürekli olarak limana girip çıkan tekneleri ile oldukça hareketli. Algarve Bölgesi…

Lagos, yaz dönemi boyunca, canlı gece hayatıyla ve partileriyle ünlü plajları, çarpıcı kaya oluşumları (Ponta da Piedade burnu gibi), barları, restoranları ve şık otelleri sayesinde hem Algarve Bölgesinin ve hem de Portekiz’in en çok ziyaret edilen şehirlerinden biridir.

Lagos’un doğal güzellikleri içinde, fırtınaların, rüzgârın ve dalgaların oluşturduğu mağaraların tavanından süzülerek uçan martıları izlemek büyük keyifti. Ponta da Piedade – Lagos…

Tüm bu doğal güzelliklerinin yanında, Lagos aynı zamanda tarihin dikkat çeken evrelerine ev sahipliği de yapmıştır. Zamanında Portekiz Keşif Çağının en önemli merkezi olmuştur. Keşifler ve Kâşifler Döneminin ünlü figürü ve mali destekçisi olan Denizci Prens Henrique hayatının çoğunu burada geçirmiş olup, Lagos’un kritik bir konuma ulaşmasında önemli rol oynamıştır. Hatta Lagos’ta büyük bir denizcilik okulu kurduğu söylentileri varmış. Tarihi tersanesinin kente sağladığı prestij yanında, kent dramatik, üzücü ve insanın kanını donduran bir dönem olan kölelik dönemine de tanıklık etmiştir. Lagos Avrupa Köle Ticaretinin merkezi olmuştur ve Avrupa’nın ilk köle pazarı Mercado de Escravos 1444 yılında bu sahilde kurulmuştur.  Bu acıklı dönemi tarihçe kısmında detaylı olarak anlatacağım. Avrupa’nın ilk köle pazarının yeri, Lagos-Rua da Senhora da Graça’daki kemerli çarşının altındaki bir plakette işaretlenmiştir. Tekne gezisi yaptığımız sırada rehberimiz köle pazarlarının yerlerini gösterirken defalarca çok utandıklarını belirtti.

Bensafrim Nehri’ni Atlantik Okyanusuna bağlayan kanaldaki hareketli köprü. Lagos – Algarve Bölgesi… Fotoğraf: Murat Bengisu…

Lagos Tekne Turu ve bölgenin ünlü plajları

Lagos kentine gelince yapılması gereken, olmazsa olmaz en önemli aktivite ister tekne ile olsun, isterse kano veya kürek sörfü ile olsun tahripkâr fırtınaların, sert rüzgârların ve vahşi dalgaların şekillendirdiği, içine girilebilen mağara benzeri oluşumların yer aldığı kıyı şeridini görmek. Lagos Limanından başlayıp Ponta da Piedade burnuna kadar uzanan “Costa de Oura” (Golden Coast- Altın Sahil) de denilen kıyı şeridinde çok sayıda kaya kemerleri, sivri tepeli batık deniz sütunları, obruklar, mağaralar, küçük dehlizler, gelgit dalgaları ile kıyıya vuran farklı deniz canlıları yer alır.

Lagos Marina’dan teknemizin kalkacağı bölgeye doğru ilerledik. Murat’ın üzerinde durduğu bu köprü bir önceki fotoğrafta gördüğünüz gibi yüksek teknelerin geçebilmesi için yukarıya doğru kalkıyor…

Bir gün önce satın aldığımız tekne turu bileti ile marinaya geldik. Teknede şans eseri sadece eşim ve ben vardık ve bu durum fotoğraf çekmek açısından bize büyük avantaj sağladı. Kaptana tekneyi biraz ufak bulduğumuzu belirtir bir laf edince, mağaralara girilebilmesi ve kayalara iyice yaklaşılabilmesi için fazla büyük tur taşıtı seçilmediğini öğrenmiş olduk. Kaptanımız Sahil Güvenlik deniz araçlarının sürekli dolaşarak denetim yaptığını, zira en ufak bir hatanın teknenin batmasına neden olabileceğini açıkladı. İkna olduk. Tur sırasında gördük ki; profesyonel tekne kaptanımız en dar boşluklardan büyük bir maharetle girip çıkabiliyordu. Ayrıca akıcı bir İngilizce ile de bize rehberlik yaptı. Sanki bazı şeyleri ezberlemiş gibiydi. Otomatiğe bağlamıştı. Her şeyden önce bizim güvenliğimizi düşünerek ilk iş can yeleklerimizi taktırdı. Güvenlik konusu da çözülmüşken haydi hep birlikte sahil şeridini gezelim:

Arka fonda Atlantik Okyanusundan gelen tekneler için güvenli bir demirleme sağlayan ve oldukça yoğun çalışan Lagos Marina…
Can yeleklerinin takılması ile birlikte Atlantik Okyanusuna doğru yola koyulduk…
Sempatik tekne kaptanımız yıllardır turistlere Lagos’u ve tarihini anlatan profesyonel bir rehber aynı zamanda… Praia do Pinhão…

Limanı okyanusa bağlayan haliçte, Lagos kentini denizden gelen korsan saldırılarına karşı koruma amacı ile 17. Yüzyıl sonunda yaptırılan Forte da Ponta da Bandeira adlı bir kale yer alır. Kalenin karşısında ise Bensafrim Nehri ağzını, Lagos Marina’yı ve bunun gerisindeki limanı koruyan Cais da Solária adlı betondan yapılmış uzun bir mendirek bulunur. Mendireğin uç noktası “Farol de Lagos Molhe Este” size bölge coğrafyasını gösteren oldukça fotojenik görüntüler sunar.

Kentin savunması için 1679-1690 yılları arasında inşa edilen Forte da Ponta da Bandeira adlı kalenin yanındaki kumsal kano ve kayak sörfü kiralayan firmalar tarafından kuşatılmıştı.  Praia da Batata…

Praia da Batata Plajı

Deniz üzerinde yükselen Forte da Ponta da Bandeira kalesinin hemen yanında, kano ve kayak sörfü kiralayan firmaların yer aldığı Praia da Batata adlı bir kumsal bulunur. Kent merkezine yakınlığı nedeni ile Lagos’a gelen ziyaretçilerin ilk tercihi olan bu plaj, yumuşak sarı kumları, temiz ve sakin denizi, altın sarısı kayalıkları ile turistleri hayal kırıklığına uğratmaz. Yaz aylarında oldukça kalabalık olması gibi bir sorunu beraberinde getirse de, plajda zaman öldürmek için Praia da Batata iyi bir seçimdir. Kayalıkların üstünde yer alan Mar Restoran size manzara eşliğinde güzel bir öğle yemeği seçeneği sunar.

Şehir merkezine yakınlığı nedeni ile oldukça popüler olan Praia da Batata ilk karşılaştığımız plaj…

Praia dos Estudantes Plajı

Praia da Batata plajının yanında Praia dos Estudantes “Öğrenci Plajı” denilen falezlerle ve deniz sütunları ile kaplı ince kumlu küçük bir plaj yer alır. Kaya formasyonları bölgeyi sert rüzgârlardan ve tehlikeli akıntılardan koruyarak, yüzmek için güvenli bir alan sunar. Bu plajda elle kazılmış iki tünel vardır. Denizin aşındırdığı batıdaki tünel sizi küçük güzel bir plaja ulaştırır. Gelgit sırasında buraya ulaşan midye, deniz salyangozu, balanus, karides, su yosunu gibi deniz organizmalarını görebilirsiniz. Ayrıca burada denizdeki bir kayayı anakaraya bağlamak için yapılan ilginç bir yapay kemer de göreceksiniz. Ponte Romana de Lagos. Diğer tünel ise, Praia dos Estudiantes plajı ile az önce gördüğünüz Praia da Batata plajını birbirine bağlar. Lagos insana keşfedecek o kadar çok seçenek sunuyor ki;  hayrete düşüyorsunuz.

Lagos Marinadan yola çıkıp heyecanlı bir şekilde kıyı boyunca ilerliyoruz. Denizdeki devasa bir kayayı anakaraya bağlamak için oluşturulan insan yapımı kemerli köprü Ponte Romana de Lagos ve etrafındaki kaya oluşumları ile ardındaki ince kumlu plaj Praia dos Estudantes. Türkçesi ile “Öğrenci Plajı”…
Deniz üzerindeki sarp kayalığı ana karaya bağlayan yapay köprü “Ponte Romana de Lagos” ve ardındaki Praia dos Estudantes plajı…
 “Praia dos Estudantes” ile “Praia da Batata” plajları yapay tünellerle birbirine bağlanıyorlar…

Praia do Pinhão Plajı

Ponta da Piedade deniz yolu üzerinde bir başka gizli plaj ile karşılaşıyoruz. Praia do Pinhão. Çarpıcı kaya oluşumlarının yer aldığı ünlü Ponta da Piedade plajları Praia Dona Ana ve Camilo ile aynı denizi ve kaya oluşumlarını paylaşan bu minik plaj kapitalizmin henüz ele geçiremediği bir doğa harikası. Sözün özü şezlong, şemsiye, duş, bar gibi imkânlar yok ve eğer aradığınız bunlarsa bu plajdan uzak durun. Sabahın tenhalığı içinde doğa ile iç içe keyifli vakit geçirmek istiyorsunuz bu izole cennet tam size göre.

Gizli cennet Praia do Pinhão size gözlerden uzak doğa ile baş başa bir tatil sunar…
Praia do Pinhão plajı doğa ile baş başa geçirilecek bir tatil için ideal…

Özellikle Ponta da Piedade gibi sert rüzgârlara maruz kalan dağlık burunlarda, tahripkâr dalgaların da yardımı ile kayalıkların altın sarısı çarpıcı renkleri açığa çıkmıştır. Turkuaz renkli okyanus suları tehlikeli bir şekilde dengede duran kayalıkları adeta sarıp sarmalar. İnsanı şaşkına çevirip sersemleten doyumsuz bir manzara ile karşılaşırsınız bir anda.

Vahşi fırtınaların şekillendirdiği kaya oluşumlarını hayretle izleyerek ilerliyoruz…
Tekne kaptanımız ile birlikte fotojenik Ponta da Piedade kayalıklarına doğru ilerliyoruz…

Praia de Dona Ana Plajı

Ponta da Piedade Burnu yolu üzerinde kireçtaşı kaya kemerlerinin ve aşınmış deniz sütunlarının süslediği iki güzel plaj yer almaktadır. En popüler olanı Praia de Dona Ana Plajı iken diğeri daha az kalabalık olan Praia do Camilo Plajıdır. Kara yoluyla da ulaşılabilen bu plajların özellikle gün batımında şahane olduğunu öğrendik. 200 basamaklı merdiveni çevrenin güzelliklerini kuşbakışı izleyerek rahatça inebilirsiniz belki. Ama iş çıkmaya gelince bakın işte o soru işareti olabilir. İyisi mi bizim gibi yapın ve bölgeyi rahat rahat denizden keşfedin.

Rüzgar ve dalgaların aşındırdığı kireçtaşı kayalıklar ince uzun batık deniz sütunları oluşturmuş. Bunların gerisinde ise Lagos’un en popüler plajı Praia de Dona Ana var…

Bölgenin manzarası en güzel plajı şehir merkezine 25 dakikalık yürüme mesafesindeki Praia de Dona Ana’dır ve plajda vakit geçirmek için harika bir seçimdir.  Dona Ana plajı, Lagos’un 1.8 km güneyinde, Praia do Pinhão ile Praia do Camilo plajları arasında yer alır ve Algarve’nin en güzel plajı olarak adlandırılır. Hatta Condé Nast Traveller dergisine göre dünyanın en güzel plajıdır. Buraya gelmekle Nirvana’ya ulaşacaksınız anlayacağınız!

Deniz sütununun arkasında yer alan otellerin kuşattığı Praia de Dona Ana Plajı, restoranları, barları, şezlongları ve duşları ile popüler bir plaj olmanın gerekliliklerini yerine getirmiş durumda… Fotoğraf: Murat Bengisu

Dona Ana Plajı 300 metre uzunluk ve 70 metre genişlik ile Ponta da Piedade kıyı şeridinin kireçtaşı kayalıkları arasına yerleşmiş en büyük plajıdır. Devasa boyuttaki sarp kayalıklar sizi esip gürleyen rüzgârlardan korurken aynı zamanda da gün boyu sıcak güneşten istifade etmenizi sağlar. Kırmızıya çalan sarı rengi nedeni ile Ponta da Piedade falezleri hattı Altın Sahil “Costa d’Ouro” olarak ta adlandırılır. Kristal berraklığında masmavi deniz ile kontrast oluşturan falezler ve fantastik kaya oluşumları bu plajı dünyanın birçok güzel plajı arasından süzerek adeta benzersiz kılar. Plajın içinde ve etrafında keşfedilecek kaya kümeleri, deniz sütunları ve gizli mağaralar ziyaretçileri cezbeder. 

Praia de Dona Ana Plajının sarp kayalıklarının ölçeğini anlamak için plajda gezinen insanlara bakmanız yetecektir…

Doğa harikası falezlere sırtını veren bu plajda yer yer karşınıza çıkan deniz sütunlarının doğanın tahribatı ile ortaya çıkan altın sarısı jeolojik tabakalarını görürsünüz. Berrak suların altından batık kayaların deniz dibindeki formlarını inceleyebilirsiniz. Yumuşak kumları,  turkuaz tonlarındaki sakin denizi bu plajı oldukça popüler hale getirmiştir. Büyüleyici manzarasının yanında, restoranları, dükkânları ve duşları ile ünlü bir plajdan beklenen her türlü olanağı sunar. Bu plaja merkezden yürüyerek ulaşabileceğiniz gibi turistik treni veya yerel otobüs hattını da kullanabilirsiniz (“A Onda” otobüsü; Linha 2 – mavi rota).

Altın sarısı jeolojik yapısı aşınmalarla ortaya çıkan kireçtaşı deniz sütunlarının gerisinde Ponta da Piedade kıyı şeridinin en geniş plajı Praia de Dona Ana yer almaktadır…

Lagos sahilleri kitle turizmine uygun otellerle kaplanmış durumda. Bunu en iyi ünlü Praia de Dona Ana plajında görebiliyorsunuz. Plajın tepesine tüneyen otellerde kalanlar, sayısız basamakla donatılmış merdivenlerle denize ulaşabiliyorlar. Geniş bir alana yayılmış olan oteller eğimden yararlanarak diğer yönde daha fazla kat elde ediyorlar. Ayrıca tepelere yapılmış yürüyüş platformları sayesinde erozyona uğramış sarp kayalıkları ve mağaraları farklı açılardan keşfetmek ve fotoğraflamak da mümkün. 

Praia de Dona Ana Plajına tüneyen en soldaki devasa beyaz bina yıllar önce terkedilmiş Golfinho adlı bir otel iken şu anda yapı tamamen yenileniyormuş. 2021 yılında açılması planlanan otelin yanındaki kırmızı balkonlu yüksek yapı ise Villa Doris Suites adlı bir otel. Uzun süre bir enkazın yanında bulunması bahtsızlık olsa da manzarası müthiş…

Yukarıdaki fotoğrafın solunda Praia de Dona Ana Plajında yer alan beyaz balkonlu devasa kütle bölgede gördüğüm en geniş ve en yüksek bina idi. Binayı araştırdığımda hazin bir öykü ile karşılaştım. Popüler plaja tepeden bakan bu müthiş manzaralı bina, bir zamanlar ucuz paket turları ile deniz, güneş, kum üçlemeli tatillere hizmet eden Hotel Golfinho imiş. Otel yıllar önce terkedilmiş ve üzerine “satılık” yazıldıktan sonra da yok olan bir turizm modelinin kalıntısı olarak içi tahrip edilmiş. Duvarları grafiti örnekleri ile dolmuş. Bu binada yıllar önce kalan ve şu anda yaşlanan insanlar aşağıda göreceğiniz fotoğrafları çekerek otelin bu haline ne kadar çok üzüldüklerini belirten notlar yazmışlar. Derken enkazı IR Grup satın almış. Bina yenilenerek Lagos Beach Hotel & SPA adı ile 2021 yılının üçüncü çeyreğinde farklı bir otel konsepti ile açılacakmış.

Terkedilen Golfinho Otelin 2015 yılında bir gezgin tarafından çekilmiş fotoğrafı…
© Fotoğraf bu adresten alınmıştır
Golfinho Oteli enkaz halinde iken kent için bir utanç kaynağı imiş. Tahrip edilen binadaki birkaç grafiti örneği…
© Fotoğraf bu adresten alınmıştır
Şimdilerde IR Grup tarafından satın alınıp yenileme çalışmalarına başlanılan Hotel Golfinho’nun terkedilmiş olduğu dönemden kalma bu grafitileri, 1967 yılında Güney Afrika’daki Apartheid Rejiminden kaçan bir ailenin çocuğu çekmiş. Ailesi Christmas zamanı bu otelde kalan tek aile imiş ve personel Onları krallar gibi ağırlamışlar…
© Fotoğraf bu adresten alınmıştır

Ponta da Piedade burnuna doğru yola devam ederken rastladığımız kürek sörfü ile sahil şeridini gezen turistler bizi oldukça şaşırttılar. Bu ekip çok sevecendi. Bize el bile salladılar.

Kürek sörfü ile Lagos kayalıklarını gezmek adrenalin dolu bir seçenek. Bu aktivite özellikle gençlerin gözbebeği…
Sempatik kürek sörfçüleri bize el sallayarak fotoğraflarının çekilmesini onayladılar…

Buna karşılık, en dar mağaralara bile kolaylıkla girebilen renkli kanocular çoğunlukla fotoğraflanmaktan hoşlanmadılar.

Renkli kanolar sarıya çalan nötr tondaki sarp kayalıklarla harika bir tezat oluşturdu… Ponta da Piedade…
Kanocular kayalar arasından ustalıkla geçerken oldukça mutlu görünüyorlardı ta ki biz kameralarla durmaksızın Onları fotoğraflayana kadar… Ponta da Piedade…

Praia do Camilo Plajı

Tekne gezimiz bizi şimdi de Praia de Dona Ana Plajının komşusu olan ve bu plaja göre daha az kalabalık Praia do Camilo Plajına ulaştırdı. Burası Algarve’nin bir numarası olmasa bile yine de oldukça ikonik bir plajıdır. Ponta da Piedade burnuna kısa bir yürüyüş mesafesindeki bu plaj tuhaf şekilli kayalardan ve mağaralardan oluşan deniz oluşumlarına dar bir kenar ile bağlansa da komşusu Praia de Dona Ana ile aynı altın sarısı kumu ve kristal berraklığındaki masmavi suyu paylaşır. Plaja inmek için turuncu sarısı uçurumlara yerleştirilmiş yaklaşık 200 basamaklı ahşap merdivenleri kullanmak gerekir ve bu durum bir çeşit iç hesaplaşma gerektirir. Her ne kadar manzaralar muhteşem olsa da bunun bir de çıkışı vardır. Bu sarp kayalıklar sizi vahşi okyanus rüzgârlarından koruyup, güneşli bölgede güvenli bir şekilde yüzmenize olanak sağlar. Karadan ulaşım için sınırlı sayıda araç alan küçük bir otopark alanı vardır. Plajda tuvalet, restoran ve yaz aylarında cankurtaran mevcuttur.

Yol kotundan 200 basamak merdiven ile inilen Praia do Camilo plajı da Algarve bölgesinin doğa harikalarından bir tanesi… Ponta da Piedade bölgesindeki en iyi restoran “O Camilo” tepedeki ağacın solunda kalmaktadır. 

Ponta da Piedade bölgesindeki en iyi yeme içme mekanı, Praia do Camilo plajının üstünde yer alan ve leziz deniz ürünleri ile birlikte müthiş bir kıyı şeridi manzarası sunan “O Camilo” adlı restorandır. Romantik bir yemek için ideal nokta…

Praia do Camilo plajındaki kayaların büyüklüğünü sağ taraftaki yüzen insan silueti ile çok daha rahat algılayabilirsiniz…
Rüzgâr ve dalgaların dövdüğü altın sarısı kireçtaşı sarp kayalıklar, tehlikeli bir şekilde dengede duran kaya kemerlerine ve gizli mağaralara ev sahipliği yapmaktadır. İşte keşfedilmeyi bekleyen bir dehliz… Gerideki plaj Praia da Camilo…
Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir