Rengarenk Riga…

Riga’da Yeme İçme Eğlence

Riga’da yeme içme de aynı konaklamada olduğu gibi çok uygun fiyatlı. Yöreye özgü tarzı olan yerlerde gayet tatminkar yemekler yeme şansınız var. Lido adlı restoran zinciri şehrin her yerinde. Öyle ki; rehber kitapta aradığımız bir restoranı bulamadık. Sonradan anladık ki; yerine Lido açılmış. Lido zincirinin yemekleri oldukça çeşitli ve lezzetli. Dekor ise çok değişken. Kimi yerde otantik, kimi yerde çocuksu. Mesela ilk gelişimizde gittiğimiz önü çiçeklerle kaplı self servis “Bistro Lido Dzirnavas” gece geç saate kadar açık bulduğumuz ender yerlerden biriydi. Dekoru da ortaçağı anımsatıyordu.

Açıkçası Baltık ülkelerinde kötü hiçbir şey yemedik. Yemek kalitesi kesinlikle dört dörtlük bu coğrafyada.

Bu arada şık restoranların mutfağı erken kapanıyor. Art Nouveau bir restorandan bu yüzden geri döndük mesela.

Bölgede yerel yeme içme mekânları da var tabi ki. Bir tanesi 1870’lerden kalma bir fırındı.

Yol boyunca müzik yapan mekanlar var. Birini biz de denedik soluklanmak için. Kahvelerimizi yudumlarken güzel müzikler dinlendik.

Riga Eski Kentteki restoranların çoğu çiçek bahçesi gibi. Riga halkı çiçeğe tapıyor resmen. Her yer rengârenk çiçeklerle kaplı.

Yeme içme için bir diğer alternatif ise her yerde karşınıza çıkan manavlar. Özellikle çilekler inanılmaz güzeldi. Nefis kokuları vardı. Deneyin pişman olmazsınız.

Art Nouveau binaları gezmekten yorgun düşüp oturduğumuz Elizabetes 31a adresindeki  Lidojošā Varde plastik kurbağalarla süslenmiş dekoru ile çok çocuksuydu ancak yemekleri ve pembe şarabı çok güzeldi. Burada da gerek iletişimde gerekse serviste sorun yaşamadık. Şarap bardağına düşen yansımalar eşimin çok hoşuna gitti. Fotoğrafik sanatsal denemeler yaptı.

Son akşam yine açık bulabildiğimiz yegâne yer olan güzel bir et restoranında yemek yedik. Zaten ilk Riga ziyaretimizde de çiçekli ve otantik dekoru, sevimli personeli ile gönlümüzde taht kurmuştu. Son geceyi de burada değerlendirdik. Et yemekleri şahane, servis muhteşemdi.

Gece eğlencesi olarak eşimle Riga’nın en yüksek yapılarından biri olan Radisson Blu Latvija Oteli‘nin en üst katındaki Skyline adlı barı denedik. Girişte mor bir bileklik takıyorlar size. Kokteyl çeşitliliği içinde adeta kayboluyorsunuz. Seçmekte zorlanıyorsunuz. Personel İngilizce biliyor. Benim denediğim kokteyl oldukça lezzetliydi ve sunumu da çok güzeldi. Müzik keyifli, ortam oldukça kalabalıktı.