Baltık Ülkeleri Gezisi…

LETONYA – RİGA uçağina binerken yaşadığımız sürpriz

THY ile Riga uçağına binmek üzereyken eşim Murat’ın tenis kulübünden arkadaşları ile karşılaşmayalım mı? Şok. Aynı bölgeye gidiyoruz ve onlar tam arkamızda. Tesadüfün böylesi. Gezi sırasında birkaç kez daha şaşırtıcı bir şekilde bu grupla karşılaştık. Letonya- Riga’da bisiklet turu sırasında, Estonya – Tallinn’de de eşim bana çiçek alırken. Daha sonra onlar Helsinki tarafına geçtiği için bir daha yollarımız kesişmedi.

Baltık bölgesinde yaz döneminde hava

Baltık Ülkelerinde hava oldukça sıcaktı. Hazırlık aşamasında kalın kıyafetler ayarlamıştım ve hiç ince giysim yoktu. Eşim son dakikada, “Hava çok sıcak görünüyor. Şort falan al” dedi. İyi ki demiş ve ben de Allahtan almışım zira gezi boyunca onları giydim. Kalın kıyafetler hiç dokunulmadan aynen geri geldi. Bir ara yağmur yüzünden hava biraz serinledi ama o da kısa sürdü. Hatta Estonya’nın Pärnu kentinde yüzdük bile. Baltık Denizinde yüzmek ilginç bir deneyimdi. Onu da anlatacağım ileride.

Yağmur deyince yağmur yağdığı zaman cidden şiddetli ve bardaktan boşanırcasına yağıyor ancak kimse aldırmıyor. Yağmurda şemsiyesiz rahat rahat yürüyorlar. Zaten fazla uzun da sürmüyor. Bir süre sonra güneş açıyor.

Özetle, yağmurluk tarzı kıyafetler ve şemsiye alın ama yazın Baltık Ülkelerine giderken hafif giyinmeye çalışın. Hava oldukça ılıman.

Baltık rotasının incileri

Baltık bölgesinde neler yaptık derseniz. Art Nouveau güzeli Riga’yı turlayıp, Viljandi Folk Festivaline giderken yol üstünde Gauja Nehri vadisinde eski bir yerleşim yeri olan Letonya’nın Cesis adlı kentini gezdik. Suda oynayan çocukların neşesine dâhil olduk.

Estonya Viljandi Folk festivalinde İrlandalı grup ile coştuk. Baltık Denizi kıyısındaki Estonya’nın başkenti Tallinn’e doğru uzandık.

Tallinn şehrini hem gece hem de gündüz bir acele gezip, yağmur başlamadan yola koyulduk. Gece gezmesinde yukarıda bahsettiğim Türk grupla, eşim bana çiçek alırken karşılaştık ve Baltık’ta gezdikleri bölgeler hakkında epey bilgi aldık. Yüzdüklerini, suyun oldukça sıcak olduğunu söylediler. Onlar bize ilham verdiler. Biz de bu sayede Baltık Denizinde yüzme deneyimini tattık…

Tallinn’i yağmur içinde bırakıp, Lahemaa Milli Parkına gittik. Käsmu Yarımadasında buzulların geri çekilirken ardında bıraktıkları kayalardan (boulder) oluşan doğa oluşumunu ilgi ile izledik. Denizin içindeki doku çok çarpıcıydı.

Estonya’nın yazlık bölgesi Pärnu’de yüzüp, kendimizi kırlara, Letonya’nın Sigulda adlı yemyeşil bölgesine attık.

Buradan kalkıp, eski kent bölümü Dünya Mirasları Listesine eklenmiş, 1500 kadar tarihi esere sahip Litvanya’nın başkenti Vilnius’u gezelim dedik.

Vilnius’un Uzupis adlı sembolik cumhuriyetini kurmuş bohem bölgesine bayıldık.

Litvanya’nın başka güzelliklerini de gördük. Trakai kentinin masal kalesinde keyif yaptık. Grandük Vytautas, Galvė Gölündeki küçük bir adayı seçerek 15. Yüzyıl başlarında Avrupa’nın en güçlü kalelerinden biri olan Trakai Kalesini (Ada Kalesi) inşa etmiş.

Litvanyalılar için pasif direnişin sembolü haline gelen binlerce haç dikilerek bir tepe oluşturulmuş Hill of Crosses (Haçlar tepesi) adlı bölgeyi şaşkınlık içinde gezdik. Herkes büyüklü küçüklü binlerce haç dikmiş bu tepeye. Halen de dikiyorlar. Hatta haç dikme kurallarının yazılı olduğu bir genelge bile var.

Vilnus’tan çıkıp, yemyeşil alanlarda mola vererek tekrar Riga’ya ulaştık ve Baltık Ülkelerinde 8 rakamlı bir rota çizerek, sürekli bir ülkeden diğerine kontrol olmadan rahatça girip çıkarak turumuzu tamamladık.

Riga’ya dönerken açlıktan başımız dönmüş bir halde Bauska Kasabasında bulduğumuz bir restoranın otoparkına girmek üzereyken yanlış yönden girdiğimiz için polisle başımız derde girdi.

Bu ve buna benzer diğer maceralarımızı parça parça halinde sunacağım gezi yazımda okuyabilirsiniz. Haydi turumuza çiçeklerle süslü canlı ve tarihi bir Art Nouveau kenti olan Riga ile başlayalım.

Riga gezi yazısını okumak için, fotoğrafı tıklayabilirsiniz :)

Estonya ve Viljandi Folk Müzik Festivali yazısı için buraya buyurun :)

Füsun Erdoğanlar Bengisu