Eşsiz bir Coğrafya: Pamukkale

Geçici Haller: Fotoğraf Sergisi
04/02/2020
Hayaller Villa Tatili veya Karavan Tatili, gerçekler “Balkon Tatili”
03/06/2020
Geçici Haller: Fotoğraf Sergisi
04/02/2020
Hayaller Villa Tatili veya Karavan Tatili, gerçekler “Balkon Tatili”
03/06/2020

Yüzyıllar öncesine bembeyaz bir yolculuk: Pamukkale

Antik çağlarda Hierapolis olarak adlandırılan Pamukkale, Denizli’nin gözde bir ilçesidir. Pamukkale’ye Denizli merkezden ulaşmak için D585 otobanını kullanıyorsunuz. 18 km lik bu yol yaklaşık 20 dakika sürüyor. Denizli şehir merkezinden her yarım saatte bir Pamukkale’ye dolmuş da kalkıyor. Denizli Çardak Havalimanı‘na İstanbul ve Ankara’dan Türk Hava Yolları, Anadolu Jet ve Pegasus firmaları uçuyor.

“Kutsal kent” anlamına gelen Hierapolis Antik Kenti içerisinde, başta Pamukkale Travertenleri olmak üzere, hamamlar, havuzlar, amfitiyatro, tapınak ve anıt mezarlar gibi pek çok gezip görmeye değer yer bulunmakta.

Pamukkale ve Hierapolis Antik Kenti, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde. Antik kentin M.Ö. 2. yüzyılda Bergama Krallığı zamanında kurulduğu düşünülüyor.

Grek tarzında yapılan Hierapolis Antik Tiyatro sahnesinin büyük bir bölümü hâlâ ayakta.

Hierapolis Antik Kenti içerisindeki Kleopatra Havuzu olarak bilinen 2300 yıllık antik havuz, yüzyıllar önce olan bir depremde binalarının sütunlarının havuza yıkılmasıyla tam bir görsel şölen haline gelmiş.

Bu havuzdaki termal suyun sıcaklığı yaz ve kış mevsimlerinde hep 36 derece. Zamanında Kleopatra’nın yüzüp şifa bulduğu bu havuzda binlerce yıllık tarihi eserlerin arasında yüzüyorsunuz. Suyu gerçekten temiz ve sıcacık. Kaynak suyu sürekli akmaya devam ettiği için havuz kendini yeniliyor.

Pamukkale Travertenleri yıllar boyunca hem yerli hem de yabancı turistlerin en ilgisini çeken bölgelerimizden biri olmuştur. Travertenleri en basit şekilde açıklayacak olursak bunlar kimyasal reaksiyon sonucu çökelme ile oluşan bir kaya türüdür. Pamukkale termal suyunun antik dönemlerden beri varlığı biliniyor. Yer altından gelen bu sıcak termal su kaynaktan çıktıktan sonra bir kanal ile traverten başına geliyor ve buradan da çökelmenin olduğu traverten katlarına dökülüyor. Çökelti ilk etapta yumuşak bir jel halinde olup, zaman içinde katılaşarak yüzeyi kristalleşmiş kayalara dönüşüyor ve traverten halini alıyor. Pamukkale’ye bu beyaz görüntüsünü veren termal su ve içindeki minerallerin sağlık açısından pek çok faydası da bulunmakta. Pamukkale Travertenleri, Antik çağdan bu yana sindirim, solunum, dolaşım ve deri hastalıklarına konusunda şifa arayanların uğrak yeri olmuş.

Bir zamanlar travertenleri kirletme ve yok etme riski yaratan Pamukkale otelleri artık travertenler bölgesinden kaldırılmış ve daha uygun bir yerleşim alanı oluşturulmuş. Bu sayede Pamukkale Travertenleri artık tekrar eski beyazlığına kavuşmuş durumda. Sürekli akan bembeyaz suların içinde gezmek muhteşem bir deneyim. Travertenlerin aşınmaması için bu bölge ayakkabılar çıkarılarak geziliyor. O yüzden gitmeden önce yanınızda ayakkabınızı koymak için bir poşet bulundurmanız iyi olur.

Pamukkale Travertenler ve Hierapolis Antik Kenti için ödenen giriş ücreti ile antik havuz bölgesine girebiliyor, ancak havuzda yüzmek için ayrıca bir ücret ödenmesi gerekiyor. Soyunma kabinleri ve kasa da mevcut. Yanındaki kafede sandviç ve içecekler satılıyor.

Pamukkale konaklama alternatifleri oldukça fazla ve her zevke, her bütçeye göre seçenekler var. Kimi ziyaretçilerin tercihi Pamukkale merkez oteller olurken, kimi de Karahayıt Dağları eteklerindeki termal şifa sunan bir tesisten yana kullanmak isteyebiliyor tercihini. 

Pamukkale ucuz oteller arayışı içindeyseniz epey bir alternatif var doğrusu. Pamukkale otel fiyatları geceliği 100 TL olan pansiyonlar ile motel türü tesislerden başlayıp, konfor ve lüks arttıkça geceliği 800-1000 TL arasına kadar çıkan geniş bir yelpazede.

Biz gezimizi yapmadan önce Pamukkale otel fırsatları ve Pamukkale uygun oteller için arama yaparken, en baş kriterimiz otelin konumu oldu. Hierapolis Antik Kenti’ne rahat erişim sağlayabilmek için otellerin o bölgeye yakın olup olmadıklarına baktık hep.

Pamukkale otelleri arasında bizim tercih ettiğimiz otel Venus Suite Hotel oldu. Bahçesi, terası ve açık havuzu bulunan Venus Suite Hotel, 2015 yılında tamamen yenilenmiş. Tesis, 30 dakika aralıklarla Pamukkale’nin merkezine ücretsiz transfer servisi sunuyor. Otelin en güzel yanı Hierapolis’e 300 metre ve Traverten Sokak’a 700 metre mesafede olması :)

Eğer bugüne kadar gitmediyseniz, Pamukkale özellikle kısa bir kaçamak için ülkemizdeki en güzel destinasyonlardan biri. Bahar ve yaz aylarında görülmesi tavsiye olunur…

İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi mezunu. İstanbul Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu Okutmanı. Öğretmenlik, çevirmenlik, editörlük, yazarlık hepsi denendi ama tabii yetmedi, sürekli yeni ve farklı bir şey yapma arzusu ile ortaya karışık aktiviteler eklendi. Tiyatro kurslarına gitmeler, dublaj dersi almalar, falan filan. Belki de Yay burcu olması nedeniyle haddinden fazla meraklı ve kesinlikle her türlü makul sınırın çok ötesinde gezip tozma, keşfetme delisi. Kendisi gibi gezgin ruhlu Hür Tavaşoğlu ile evli. Evli ama çocuksuz : ) "Bence tatil bana özel, biraz değişik, biraz da sürprizli olmalı" diyerek başladığı ve gezilerini anlattığı “Bence Tatil” sitesi Hürriyet Gazetesinin 2013 Bumerang Blog/Websitesi Yarışmasında birinci oldu. Öğretme ve anlatma meraklısı olduğu için her konuda ille de söyleyecek birşeyi var. O yüzden de bu sitede kendisinden sadece gezi yazıları değil, kah kitap yorumu, kah film veya dizi tavsiyesi de bulabilirsiniz, şaşırmayın.

Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir