Arabayla Baltıklar Turu: Bölüm 4 -Polonya, Gdansk Gezisi
06/02/2023Samos Adası Gezisi
10/05/2023Chios Merkez
İkinci günümüzü adanın merkezini gezmeye ayırdık. Bu arada haftasonu olduğu için şehir çok sessiz ve sakindi, dükkanların çoğu da kapalıydı. Hafta içi de saat 12.00-15.00 arası siesta zamanı olduğu için dükkanlar kapalı oluyor.
Şehir merkezindeki gezimize kaleden başladık. Kale, adanın şehir merkezinin kuzeyinde yer alıyor ve şehrin Ceneviz egemenliğinden kalma duvarlarla çevrili kalbini meydana getirmekte. Kale içinde yerleşim yerlerinin varlığı, eski Yunan dönemlerine kadar uzanıyor. Romalılar ve Bizanslılar döneminde sürekli olarak kullanılmış. 1329 -1346 yılları arasında Bizans İmparatorluğu’nun sınırları içindeyken, bu tarihten sonra Ceneviz şehir devletinin egemenliğine girmiş. Ortaçağ dönemleri boyunca şehir kalesi (Civitas Chii), Sakız Adası’nın siyasi ve askeri yönetim merkezi olmuş. Şehir ise kale duvarlarının dışına kurulmuş.
1566 yılında Kale, Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman adına Piyale Paşa tarafından savaş vermeden ele geçirilmiş. 1694 yılında, altı aylık bir dönem için kaleyi tekrar ele geçiren Cenevizliler, kısa dönemli egemenlikleri sırasında adanın savunmasını güçlendirmek için geniş çalışmalar yapmış. O tarihten sonra kale, kesintisiz olarak 1912 yılına kadar Osmanlıların egemenliğinde katılmış ve bu tarihten itibaren de yeni kurulan Yunan devletine bağlı.
Günümüzde Bizans Eserleri Müzesi’ne dönüştürmüş olan Mecidiye Camii
Yunan devleti 1924 yılında bu tarihi eserin korunması için tedbirler alıp aynı yılın Ekim ayında Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kaleyi koruma altında arkeolojik tarihi bir alan olarak ilan etmiş.
Kale meydanında elit Osmanlılar için bir mezarlık yapılmış ve mezarlar arasında, 1822 yılında Yunan kurtuluş mücadelesi sırasında kaptan gemisi Kanari tarafından havaya uçurulan Kaptan Kara Ali Paşa’nın mezarı da bulunuyor.
Denize bakan kuzeybatı duvarlarında Osmanlılara ait hamamlar günümüze kadar ayakta kalabilmiş ve 2012 yılının yaz ayında büyük bir başarıyla buranın restorasyonu yapılarak kalenin görmeye değer yerlerinden biri haline getirilmiş.
Sakız Adası genelinde evler hep tarihi, kimi yıkılmaya yüz tutmuş, kimi ise ev sahipleri tarafından restore edilmiş. Özellikle kale içi tekrar canlandırılmış ve Sakız Adası kalesinin içinde günümüzde yaklaşık 650 kişi yaşamaktaymış.
Kale içi
Kale, eski mahalleler ve yeni yerleşim yerlerini gezdikten sonra adanın kuzeyine doğru yürüyerek adanın sembollerinden olan yel değirmenlerinin olduğu bölgeye geldik. Burası yaklaşık 2 km uzaklıkta. Tampapika bölgesinde bulunan restore edilmiş yel değirmenleri oldukça güzel bir fotoğraf noktası.
Chios Yeme-İçme
Merkezde yeme içme olarak çok fazla alternatif var. Kordon boyundaki kafelerin hepsi çok güzel. Yemek için rehberimizin tavsiyesi ile gittiğimiz Delfin Restoran‘ı memnun kaldığımız için tavsiye edebilirim. Bu arada hangi kafeye ya da restorana giderseniz gidin aynı güler yüz ve samimiyetle karşılanıyorsunuz. Oturur oturmaz size sormadan masanıza ikram olarak büyük bir şişe su getiriyorlar. Kahve yanında da mutlaka tatlı, uzo, likör ya da adaya özgü şam fıstığı reçeli ikram ediyorlar. Bu arada adaya özgü bir çok farklı reçel var. Bunlardan en ünlüsü turunçgillerden yapılan reçeller ve Şam fıstığı reçeli.
Ada insanı geçimini damla sakızı ve turizm dışında büyük ölçüde balıkçılıktan kazanıyormuş. Her ailede mutlaka bir balıkçı olurmuş. Özellikle ahtapot çok fazla avlanan ve restoranlarda bolca bulabileceğiniz bir ürün.
Ada’nın kuzey kesimi güney kesimine göre daha az popüler. Yazları günübirlik olarak Kuzey Ada turu ya da kuzeybatı ada turları da düzenleniyor. Adanın 60’ın üzerinde köyü var. Kuzey tarafında da güzel plajlar, köyler var.
Mostra Karnavalı
Sakız Adası’nda her şubat Mostra Karnavalı düzenleniyormuş.
Karnaval tarihi kısaca şöyle: Asırlar öncesine, Ortaçağa, korsanların Ege’de kol gezdiği zamanlara dayanmaktadır. Şehre yakın bir köy olan, Thymiana’da köylülerin eğlendikleri bir Pazar günü, korsanlar adaya saldırmış. Korsanların geldiğini öğrenen halk, sık sık maruz kaldıkları korsan saldırılarından bıkmış oldukları için eğlencenin verdiği coşku ile korsanlarla savaşacak cesareti toplayarak, onlarla mücadele etmişler. Köylüler bu kez korsanları yenmiş, savaşın galibi olmanın verdiği heyecanla korsanları orada “mostralamışlar” yani “asmışlar”. Ve her sene olanların unutulmaması için birlik ve beraberliği temsil eden bu anlamlı gün kutlanmaya başlanmış.
Mostra Gününde ada halkı ve özellikle Thymiana’lılar her türden kostümün ve maskenin kullanıldığı Ortaçağa ait kıyafetler giyiyorlar. Mostra Günü çeşitli ikramların yer aldığı yerel bir bayram ve eğlenceli bir panayır havasında kutlanmakta. Özellikle korsanlarla ada halkının mücadelesinin canlandırıldığı “Talimi“ halk oyunları, karnavalın en eğlenceli bölümlerinden…
Mostra Karnavalı’ndan iki kesit
Sakız Adası’nda 100 yılı aşkın süredir devam eden bir başka izlenesi gelenek de, İsa’nın dirilişinin kutlandığı Paskalya’nın son günü Agios Markos (St. Markos) ve Panagia Eritiani (Meryem Ana) kiliselerinin birbirine attığı binlerce roketle bir görsel şölen haline gelen “Roket Savaşları”. İki kilisenin rekabeti bugün turistik bir eğlence haline gelmiş.
Bu arada, adadan her gün Atina ve Selanik’e uçak ile ulaşım var. Bir de 6 saatlik bir feribot yolculuğu ile Sakız Adası’ndan Mykonos Adası’na gidilebiliyor. Hatta biz oradayken Mykonos’a giden feribotu gördük.
Sakız Adası ister yaz ister kış tatilinde birkaç gün gidilebilecek, Yunan kültürünü seven kişiler için oldukça güzel bir seçenek 😊
Chios Plajları
Adada hemen herkese hitap eden plajlar var, ancak ada plajlarının çoğunun çakıl ve taşlık olduğu unutulmamalı. Pırıl pırıl denize hakim plajların çoğu sakin. İlginç siyah volkanik çakıl taşlarıyla güney kıyılarındaki Mavra Volia, adanın en tercih edilen plajlarından. Kumlu plaj severlerin adresi ise Karfas. Gün batımlarında düzenlenen partileriyle ünlü, gençlerin gözdesi Komi Plajının yanında daha sakin yerler arayanlar için de birçok alternatif bulunmakta. Adanın batı kıyısındaki Lithi ve Eleniti plajları bunlar arasında.
Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu. Halen İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta. Çocukluğunda başlayıp bugüne kadar sürdürdüğü dünyanın dört bir yanından edindiği mektup arkadaşlıkları, seyahat belgesellerine ve tarihe olan ilgisi, farklı kültürleri öğrenme isteği yıllar geçtikçe artmış, bu hem İngilizce öğrenmesine hem de seyahat etmesine katkı sunmuştur. Öğretmenlik mesleğinin tatil imkanları ve aynı ilgi alanlarını paylaştığı tarih öğretmeni olan eşi sayesinde tam zamanlı öğretmen, yarı zamanlı gezgindir. Hobileri arasında doğa fotoğrafçılığı, kamp kurmak, trekking yapmak, çiçek yetiştirmek, kitap okumak ve gezi yazısı yazmak gelmektedir.