Peynir, Ekmek, Tamek, Kahvaltım tamam demek!
28/04/2015Bayram’da Budapeşte, Viyana ve Prag’ı Keşfe Çıkın…
01/07/2015“Bütçe kontrolü” nasıl yapılır, hayaller nasıl gerçek olur?
Etrafımızdaki pek çok kişi ara ara soruyor, bu kadar geziye nasıl bütçe ayırabiliyorsunuz, formülünü bize de yazın diye. Evet gerçekten de bizim gibi gezmeyi çok seven özellikle sabit gelirli insanların en büyük derdi buna nasıl para ayırılabileceği. Aslında ben de bu konuyu epey bir süredir yazmayı istiyordum, ama bir türlü cesaret edip yazamıyordum. Neden diyecek olursanız yazacak güzel bir tavsiyem yoktu pek, çünkü bugüne kadar gözü kara gittik biz her yere. Canımız çekti, gidelim, öderiz bir şekilde diyerek. Yeni kıyafet almayız, evin badanasını sonraki sene yaptırırız, aman restoran kafelerde oturup para harcamayız, bir süre hep evde pişirir yeriz, “ay haydi gidelim öderiz nasılsa” diyerek. Biraz çocuksu bir ruh haliyle, halen hiç büyümemişcesine. Yani öyle değil mi? Birşeyi çok isteyince, ona hesapsız kitapsız atlamak, “sonunu sonra düşünürüz” demek hafif bir ergen sorumsuzluğu değil de ne?
Neyse işte, döner gelir bir bakardık, kredi kartı harcamaları tahminleri aşmış! Sıkışınca yardım edecek bir aile de olmadı arkamızda hiç – e tabii iş başa düştü hep. Hemen ek işlere başvurmalar, çeviriler, kurslar, özel dersler derken, tatil biter sonrasındaki 3-5 ay biz iki deli hala kasardık bir haftalık tatilin ödemelerini bitirelim diye. Hani önce otur, kır belini, para biriktir, sonra git, değil mi! Yok ama ikimiz de onu bekleyemeyen asi çocuklar gibi olduk hep. O gitmeler ne kadar önemliyse artık!
Zaman geçti, biz artık yorulduk biraz sanırım. Ya da büyüdük belki biraz. Hayaller ve ihtiyaçlar değişti, belki ondandır bu savruk koşuşturmacadan yorulmamız. Biraz da bu sene hayat öyle acılar yükledi ki omuzlarımıza, ağır geldi, çooook ağır geldi herşey. Paranın hiç istemeyeceğin ama mecbur kalacağın şeylere gitmesi de gerekebilirmiş, onu yaşadık bu sene en kötü tecrübesinden. Ve biraz da hayatın bu beklenmedik sillesi ve tokadı sayesinde artık bütçe kontrolü yapmanın, akıllı olmanın vakti geldi diye düşündük. Oturduk, hedefler belirledik, hesap kitap yapmaya başladık. İşte tam bu sırada arayan bulur misali, bizim gibi parasını yönetmekten aciz insanlar için mücevher değerinde bir projenin varlığından haberdar olduk: http://www.paramiyonetebiliyorum.net/
Aslında gençleri sağlıklı bir finansal gelecek oluşturabilmeleri konusunda bilinçlendirerek, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmalarını hedefleyen ve Türkiye’de ilk kez finansal bilinç alanında T.C. Kalkınma Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği, Visa Europe Türkiye gibi hem kamu hem özel sektör hem de sivil toplumu bir araya getirmiş bir proje bu. Başarılı yatırım yapma, kısa ve uzun vadeli finansal bütçe hazırlama, hatta temel ekonomik ve finansal terminolojiye hakim olma konusunda halkımızın epey büyük oranda bir kısmının sıkıntılar yaşadığı düşünülünce ne kadar güzel düşünülmüş bir proje dedik!
Projenin en güzel yanı da Online Eğitim kısmı: http://www.paramiyonetebiliyorum.net/online-egitim.aspx adresine giriyorsunuz ve oradaki Lise öğrencisiyim / Üniversiteliyim / Yetişkinim / Girişimciyim gibi seçeneklerden size uyanı seçip, hemen eğitime başlayabiliyorsunuz. Biz yaptık, eğitim sonrası teste de tabi tuttuk kendimizi ve eğitime katılım / başarı belgemizi bile aldık :) İnşallah uygulamada da bu kararlılığımızı sürdürür ve daha hesaplı kitaplı insanlar oluruz…
Bu online eğitimde çok temel ama çok önemli şeyler öğrendik. Mesela, her ay gelirinden az para harcamanın formülünü, gelirimizin düzenli olarak her ay %10unu birikime ayırmanın gerekliliğini, birikimlerimizin ne olur ne olmaz zamanlar için en az 3 ay bizi idare edebilecek kadar olması gerektiğini ve daha yararlı pek çok şeyi. Kredi kartını nasıl doğru kullanacağımızdan tutun da bireysel emekliliğin tüm detaylarına kadar bir dolu ayrıntıyı… Mesela yatırım yaparken varını yoğunu tek bir şeye değil de riskli – orta riskli – risksiz diye gruplandırılabilecek 3 ayrı yatırım aracında toplamanın daha mantıklı olduğunu öğrendik. İleride emeklilik ikramiyemi üçe böler vadeli TL, euro ve dolar diye 3 ayrı hesapta değerlendiririm diye düşündüm ben de hemen! Aaah ah, 2001 yılında yaşadığımız enflasyon krizinden bu kadar etkilenmezdik bunları bilsek, düşünsek ve öyle davransak… Neyse geç olması, hiç olmamasından iyidir diyorum…
Siz de bence böyle güzel bir projeden faydalanın, alın elinize not tutmak için bir kağıt kalem, girin http://www.paramiyonetebiliyorum.net/online-egitim.aspx adresine, “Paranızı yönetebilmeyi öğrenmenin” mutluluğu ile tanışın. Hem kendi bütçenizi kontrol edin, hem de “ülkemizin sürdürülebilir kalkınma sürecine” katkıda bulunun!
Vallahi benim gibi iflah olmaz bir müsrifin vereceği tavsiye ancak böyle işin uzmanına sorun tarzı olurdu, e öyle de oldu ne yapayım :)
Dilek Vidana Tavaşoğlu
İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi mezunu. İstanbul Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu Okutmanı. Öğretmenlik, çevirmenlik, editörlük, yazarlık hepsi denendi ama tabii yetmedi, sürekli yeni ve farklı bir şey yapma arzusu ile ortaya karışık aktiviteler eklendi. Tiyatro kurslarına gitmeler, dublaj dersi almalar, falan filan. Belki de Yay burcu olması nedeniyle haddinden fazla meraklı ve kesinlikle her türlü makul sınırın çok ötesinde gezip tozma, keşfetme delisi. Kendisi gibi gezgin ruhlu Hür Tavaşoğlu ile evli. Evli ama çocuksuz : ) "Bence tatil bana özel, biraz değişik, biraz da sürprizli olmalı" diyerek başladığı ve gezilerini anlattığı “Bence Tatil” sitesi Hürriyet Gazetesinin 2013 Bumerang Blog/Websitesi Yarışmasında birinci oldu. Öğretme ve anlatma meraklısı olduğu için her konuda ille de söyleyecek birşeyi var. O yüzden de bu sitede kendisinden sadece gezi yazıları değil, kah kitap yorumu, kah film veya dizi tavsiyesi de bulabilirsiniz, şaşırmayın.