Parga, Preveze & Yanya: Kısaca İyonya
30/09/2025
Lefkada Adası
Preveze’ye kadar gitmişken, kafayı uzatıp, Lefkada Adasına bir bakmak lazım diye düşündük. Lefkada Adası ana karaya denizin altından bizim İstanbul’daki Avrasya Tüneli gibi bir tünel ile bağlanıyor. Böyle kolay bir şekilde arabamızla adaya geçebileceğimiz öğrenince bir yarım günümüzü de oraya ayırdık biz.
Adada denize girmek isterseniz, Lefkada’nın ünlü plajları arasında Porto Katsiki, Egremni ve Kathisma başı çekiyor. Bizim Kaputaş Plajı renginde turkuaz bir denizi var adanın ama suyu çok çabuk derinleşiyor. Plajlar genellikle taşlık ve deniz biraz da vahşi ve dalgalı. Suyun rengi şahane olsa da, pek bize göre değildi o deniz.
Preveze’den Lefkada Adasına geçecek olursanız ve çok vaktiniz yoksa, fazla uzağa gitmeden hemen geçer geçmez ulaşacağınız Ammoglossa ve Paralia Agios Ioannis plajlarını deneyebilirsiniz bence.
Lefkada Adası’nın kuzeyinde yer alan şehir merkezine gidişimiz biraz maceralı oldu çünkü yaklaşık 45 dakika arabamızı park edecek yer aradık. Deniz gününü bitirip yemek yemeğe gelen herkes otoparkları hemen doldurmuştu. Aç aç epey bir dolandık.
Neyse sonunda arabamızı bir otoparka bırakıp, merkeze doğru yürümeye başladık.
Lefkada Old Town, hem adanın giriş kapısı, hem de kültürel kalbi gibi. Renkli ahşap evleri, dar sokakları ve denize açılan limanıyla sıcak bir Ege kasabası havası taşıyor.
Şehrin en tanınan simgelerinden biri, limanı lagünle birleştiren tahta köprü. Hem gün batımında güneşin suya yansıdığı saatlerde, hem de gece ışıklarının romantik havasında hoş bir manzara sunuyor.
Sahil boyunca sıralanan restoran ve kafelerde canlı bir atmosfer vardı. Yerel müzikler ve köprü manzarası eşliğinde güzel bir akşam yemeği keyfi yapılabilir bu sahilde.
Lefkada merkezi, adayı keşfetmeden önce bir soluklanma ve yerel yaşama karışma noktası gibi. Biz bütün gece o sokak senin bu sokak benim gezerek adanın ruhunu içimize çektik.
Bol bol gezelim diye sahilde uzun ve manzaralı bir akşam yemeği seçeneğini pas geçmiştik, o yüzden gezerken merkezdeki meydanlardan birinde şirin bir restoran bulunca, yerel yemeklerin tadına bakarak güzel bir akşam yemeği yedik.
Yemek sonrası gezmeye devam tabii ki.
Kentin simgesi olan Agia Mavra Kalesi ve çevredeki lagün bölgesi, fotoğraf tutkunları için ilginç olabilir. Bizim vaktimiz yoktu ama yazmış olayım dedim…
Parga yakınındaki adalar
İyonya tatiline çıkarken, oralara kadar gitmişken Parga’nın hemen karşısındaki Paxos ve Anti-Paxos adalarına da gidebilsek diye düşünmüştük çünkü bu adaların denizi İyonya kıyılarındaki tüm plajlardan çok daha güzel görünüyor fotoğraflarına bakınca ama gördük ki oralara gitmesi biraz eziyetliymiş.
Korfu Adasında kalıyorsanız, oradan Paxos’a ve oradan da Anti-Paxos’a deniz yolu ulaşımı var ama Parga ve civarından bu adalara götürüp getiren feribot gibi bir ulaşım aracı yok ne yazık ki. Oysa Igoumenitsa’dan giden feribot varmış mesela.
Parga’dan Paxos ve Anti-Paxos ‘a gitmek için tek çare günübirlik tekne turlarına katılmak. Onlarda da maalesef 1 – 2 saat yüzme molası veriliyor, o güzelim denize doyamadan dönüyorsunuz.
O yüzden biz ilerde Korfu Adasına bir tatil planlayıp, Paxos ve Anti-Paxos’a oradan geçerek ve hatta Paxos’ta birkaç gece kalarak o güzel plajlarda doyasıya yüzmeyi düşünüyoruz, inşallah kısmet olur.
Plajların güzelliğine tepeden bakacak olursak şöyle görünüyorlar…
Evet, maalesef bu güzellikler kaldı başka yaza, bir başka İyonya tatiline.
Bu tatil bizim için “İyonya Kıyıları nasıldır, bir bakalım güzel mi acaba?” tarzı bir tatil oldu aslında. Epey bir şey keşfettik diyebilirim. Artık aynı kıyılara bir kez daha gittiğimizde direkt nereleri hedef almamız gerektiğini biliyoruz en azından.
Umarız bu yazı size de bir fikir verir ve İyonya tarafına bir yaz tatili planlayacak olursanız, bir faydası dokunur…
İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi mezunu. İstanbul Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu Okutmanı. Öğretmenlik, çevirmenlik, editörlük, yazarlık hepsi denendi ama tabii yetmedi, sürekli yeni ve farklı bir şey yapma arzusu ile ortaya karışık aktiviteler eklendi. Tiyatro kurslarına gitmeler, dublaj dersi almalar, falan filan. Belki de Yay burcu olması nedeniyle haddinden fazla meraklı ve kesinlikle her türlü makul sınırın çok ötesinde gezip tozma, keşfetme delisi. Kendisi gibi gezgin ruhlu Hür Tavaşoğlu ile evli. Evli ama çocuksuz : ) "Bence tatil bana özel, biraz değişik, biraz da sürprizli olmalı" diyerek başladığı ve gezilerini anlattığı “Bence Tatil” sitesi Hürriyet Gazetesinin 2013 Bumerang Blog/Websitesi Yarışmasında birinci oldu. Öğretme ve anlatma meraklısı olduğu için her konuda ille de söyleyecek birşeyi var. O yüzden de bu sitede kendisinden sadece gezi yazıları değil, kah kitap yorumu, kah film veya dizi tavsiyesi de bulabilirsiniz, şaşırmayın.
