İbiza Adası Gezi Rehberi
05/07/2015San Antonio’yu görmeden İbiza’yı görmüş sayılmazsınız!
05/07/2015İbiza Kalesi ve Katedrale çıkarken….
Dalt Vila’nın en tepesine ulaşmak için şehir merkezindeki girişi bulmalısınız önce. Carrer d’Antoni Palau caddesi üzerinde. İşte duvarlar göründü bile…
Hem kale duvarlarını hem de tepede AVE MARIA yazan katedrali görünce, girişi buldunuz demektir :)
İşte böyle kapılardan geçiyorsunuz. Bence gündüz güneşin altında yana yana çıkmayın buraya, zaten epey yorucu, bir de sıcak bunaltır. Hem gece gördüğünüz gibi daha romantik oluyor özel sarı ışıklandırması sayesinde…
Hafif bir bayır çıkıp, oradan Portal de Ses Taules köprüsünün üzerinden yürüyüp, avlulardan geçerek ilerliyorsunuz.
Yürürken ara ara heykellere de rastlayacaksınız… Mesela kalenin kapılarından birinden çıkınca duvarın içine gömülmüş bu heykeli fark ettik…
Kapılardan biri sizi kare kare arnavut kaldırımı tarzında parke taşlı Plaça de la Vila Meydanına çıkaracak önce. Burası muhteşem çekici bir yer.
Plaça de la Vila Meydanı aslında alıştığımız türde kocaman kare veya dikdörtgen bir meydan değil, aslında daha ziyade sağlı sollu dükkanlar ve restoranlarla dolu geniş bir sokak havasında… Buradaki rengarenk restoranlar, kafeler, butik dükkanlar, sanat galerileri insanın aklını başından alıyor.
Dükkanların birinden çıkıp ötekine dalarken, oyuncakçı cennetine düşmüş çocuklar gibiydim.
Çok güzel yaz kıyafetleri satılıyordu…
Bence önce tırmanmaya devam edip, en tepeye çıkıp yorulduktan sonra iniş yolculuğu esnasında buralarda bir yemek keyfi yapılmalı – tabii sonra da alışverişmania :)
Bu arada, İbiza’nın manzarası en hoş iki oteli burada: La Torre del Canonigo ve Mirador de Dalt Vila. La Oliva gibi birinci sınıf çok kaliteli restoranlar da var.
Sürekli yokuş tırmanmak ve merdiven çıkmak gereken bir yol olduğu için, aman aklınızda olsun buraya geleceğiniz gün rahat ayakkabılar giyin, topuklu ayakkabılar ile hele o parke taşlarda yürümek tam bir eziyet olur çünkü…
Yukarı tırmanış esnasında şehrin kale duvarlarından manzaraya da bakmayı unutmayın.
Kartacalı dönemine ait pek çok eserin sergilendiği Museo Puig des Molins de burada. Dünyanın önemli arkeolojik müzeleri arasında sayılıyor. 1960 sonrası sanatçıların eserlerini görebileceğiniz çağdaş sanat müzesi Museu d’Art Contemporani de bu bölgede.
Yine ara sokaklarda karşınıza Museo Puget çıkacak. İbiza’lı ressam Narciso Puget Riquer ölmeden önce tüm tablolarını bağışlamış. İbiza’lı bir sanatçının eserlerini görmek istiyorsanız burası ilginç gelebilir.
12. yüzyıldan kalma İbiza Kalesinin 12 tane kulesi var. Kalede ayrıca şehrin Belediye Binası yer almakta. Kalenin sadece dış kısmı gezilebilmekte. En tepede tarihi 14. yüzyıla dayanan Roman-Katolik katedrali Santa Maria d’Eivissa var. 16. yüzyılda Katalan Gotik tarzda yapılmış.
Yukarı çıkarken ara ara katedrali gördükçe ne kadar yaklaştığınızı tahmin etmeye çalışabilirsiniz…
Yokuşu tırmanırken şehrin bu bölgesinde oturanların o güzel evlerine de bir göz atmayı unutmayın…
Dalt Vila’nın tepesine zorlu ama zevkli tırmanış esnasında her sokak ayrı bir güzellikte, her biri nefis fotoğraf kareleri yaratıyor…
Plaça de l’Almudania burası, yani yönetim binalarının olduğu yere geldik…
Aşağıya inerken dar bir sokak dikkatimizi çekti. Ben o sokağı fotoğraflarken, iki kişi yanaştı yanımıza ve “Sokağın bitimindeki restorana bakın, çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz oranın terasında” dedi ve onların sayesinde şahane bir restoran keşfettik: Kyupiddo.
Burası restoranın girişi… Aşk Tanrısı Küpid’in oku saplanmış şeklinde tasarlanmış tabelası ilginçti.
Burada bir kokteyl içip aşağıdaki İbiza Manzarasını seyretmenin tadına doyum olmaz herhalde. Menüsüne baktık, kokteyller 15-25 Euro arasındaydı. Yemekler epey pahalı geldi bize, belki bir kutlama gecesinde ya da bugün para saçasım var dediğinizde burası güzel bir tercih olabilir. Japon füzyon yemekleri ağırlıkta bir restoran burası ama İtalyan hamurişi Gnocchi’si de meşhurmuş!
Başlangıçlar 20-25 Euro, balık ve etler 30-40 Euro arasındaydı. Devekuşu eti bile vardı, nasıldır acaba? Tatlılar da 16-20 Euro arasında değişiyordu.
Umarım adaya gidip başkent İbiza’yı gezdiğinizde siz de en az bizim kadar seversiniz. Tadı damağımızda, güzellikleri aklımızda, sıcaklığı kalbimizde kaldı. Ayrılırken en kısa zamanda tekrar gelebilmeyi diledik…
- İbiza Adası ile ilgili ulaşım, konaklama, eğlence, alışveriş, gece klüpleri ve şovlar gibi genel bilgileri İBİZA ADASI gezi yazımızda bulabilirsiniz…
- İbiza Adasının ikinci büyük şehri San Antonio ile ilgili bilgiler SAN ANTONIO GEZİ REHBERİ yazımızda…
- Adanın ünlü koy ve plajları ise İBİZA PLAJ REHBERİ yazımızda.
Dilek Vidana Tavaşoğlu
İBİZA ŞEHRİNDE NEREDE KALINIR?
İbiza şehrinde bir tatil düşünecek olursanız, konaklama seçenekleri için bencetatil.com olarak bizim en çok tercih ettiğimiz online rezervasyon sitesi Booking.com‘u inceleyebilirsiniz…
İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi mezunu. İstanbul Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu Okutmanı. Öğretmenlik, çevirmenlik, editörlük, yazarlık hepsi denendi ama tabii yetmedi, sürekli yeni ve farklı bir şey yapma arzusu ile ortaya karışık aktiviteler eklendi. Tiyatro kurslarına gitmeler, dublaj dersi almalar, falan filan. Belki de Yay burcu olması nedeniyle haddinden fazla meraklı ve kesinlikle her türlü makul sınırın çok ötesinde gezip tozma, keşfetme delisi. Kendisi gibi gezgin ruhlu Hür Tavaşoğlu ile evli. Evli ama çocuksuz : ) "Bence tatil bana özel, biraz değişik, biraz da sürprizli olmalı" diyerek başladığı ve gezilerini anlattığı “Bence Tatil” sitesi Hürriyet Gazetesinin 2013 Bumerang Blog/Websitesi Yarışmasında birinci oldu. Öğretme ve anlatma meraklısı olduğu için her konuda ille de söyleyecek birşeyi var. O yüzden de bu sitede kendisinden sadece gezi yazıları değil, kah kitap yorumu, kah film veya dizi tavsiyesi de bulabilirsiniz, şaşırmayın.