Arabayla Baltıklar Turu: Bölüm 3 -Polonya, Poznan Gezisi
03/09/2022Sakız Adası Gezisi
06/04/2023Hala Targowa (Market Hall -Kapalı Çarşı)
Şehrin merkezine doğru yürüdüğümüzde bir kapalı çarşı alanı gördük. Biz bir şey almadık ama yine de görmekte fayda var bu binayı, özellikle Neo-Gotik tarzdaki mimarisi hoştu.
Bu kapalı çarşıdan çıkıp biraz ileri doğru (kuzey yönünde) yürüdüğümüzde çok güzel bir bölgeye geldik. Burada St Catherine Kilisesi, The House of the Millers’ Guild ve Love Bridge gibi ilginç yerler var.
St. Catherine’s Church ve Eski Belediye Binası
St Catherine Kilisesi, Gdansk şehrindeki en eski kilise olup, kilisenin çatı katında saatlerle ilgili oldukça ilginç bir müze de yer almakta.
Kilisedeki müzeden bahsetmeden önce Jan Hevelius’u biraz tanıtmak gerek. 1611-1687 yılları arasında yaşamış, siyasetçi, akademisyen ve mucit Jan Hevelius, astronomi ve zaman ölçme bilimine ilgi duyarmış. Özellikle Ay’ın topoğrafyasını ilk kez haritalayan kişi olması açısından önemli bir bilim insanı Hevelius. Ayrıca günümüzde Ay yüzeyindeki pek çok krater, dağ v.b. yüzey şekilleri halen onun verdiği isimler ile anılmakta.
Hevelius 1564 adet yıldızdan oluşan o dönemin en kapsamlı yıldız katoloğunu da hazırlamış.
Bunların yanı sıra yine kendi dönemi için çok yüksek hassasiyette zaman ölçümü yapabilen pek çok cihaz ve mekanizma icat etmiş. Bunların bir kısmı 1679 yılındaki yangında zarar görse de pek çok orijinal eseri ve bir kaç tane de reprodüksiyonu St Catherine Kilisesi içindeki müzede sergilenmekte.
Yüzyıllar boyunca saat kuleleri şehirlerin meydanlarını süsleyen önemli yapılar olmuştur. Maalesef bu saatler genellikle türlerinin tek örnekleri olduğu için bozulduklarında tamirleri pek mümkün olmuyordu. Bu tür kule saatlerinin de sergilendiği bu müzeye 2011 yılında Hevelius’un 400. doğum yıl dönümünü kutlama amaçlı dünyanın ilk ve tek Pulsar Saati de eklenmiş. Bu eşi benzeri olmayan saat, bir radyo teleskopu ve ona bağlı 16 anten vasıtasıyla 6 farklı yıldızdan aldığı titreşim sinyallerini dijital bir şekilde işleyerek zaman ölçümü yapıyor. Eğer hayatta olsa Jan Hevelius bu şekilde onurlandırılmaktan çok mutlu olurdu herhalde.
Jan Hevelius’un 17. yüzyılda Gdansk belediye başkanı olarak görev yaptığı Rönesans tarzındaki Belediye Binası da hemen burada. Bu bina II. Dünya savaşında zarar görmediği için orijinal halini koruyormuş. Bu binanın önündeki meydanda Jan Hevelius’un bir heykeli yer alıyor.
The House of the Millers’ Guild
Bu bölgede gördüğümüz en güzel yapılardan biri de aşağıdaki fotoğrafta göreceğiniz sevimli binaydı. Bu yapının ön cephesi Prusya tarzı bir mimari örneğiymiş. The House of the Millers’ Guild diye bilinen bu bina bir zamanlar Denizciler Derneği olarak kullanılmış ama günümüzde restoran olarak işletiliyor. Hemen arkasında bir de değirmen var.
Bu bölge hem binaların güzelliği hem de yeşilliği açısından gezmesi oldukça zevkli bir yerdi.
Most Chlebowy (Bread Bridge / Love Bridge)
Yine bu bölgede Radunia Kanalı üzerinde dikkat çekici bir köprü var. Her tarafından asma kilitler sarkan bu köprünün farklı isimleri mevcut. Orijinali Most Chlebowy olan bu köprü hem Bread Bridge (Ekmek Köprüsü), hem de Love Bridge (Aşk Köprüsü) olarak anılıyor.
Eminiz ki Gdansk’da gezip görecek daha çok yer vardır ama biz 2 güne bunları sığdırabildik. Vaktimiz kalsaydı özellikle II. Dünya Savaşı Müzesi ile Westerplatte denilen savaşın başladığı yarımada bölgesini görmeyi planlıyorduk. Ama şehrin merkezindeki güzelliklere kendimizi öylesine kaptırdık ki, Auschwitz-Birkenau gezimizdeki hüznün bir benzerini tekrar yaşamak istemedi canımız biraz da. Artık onlar da bir dahaki sefere inşallah.
Sonuç olarak görebildiğimiz kadarıyla Gdansk şehri Baltıklar gezimizin en sevdiğimiz noktalarından biri oldu. Yolunuz düşerse uğramanızı canıgönülden tavsiye ederiz.
Yazı dizimizin devamı şöyle:
Bölüm 5 – Letonya _ Riga gezi rehberi burada.
Bölüm 6 – Litvanya Gezisi, Vilnius & Trakai bu linkte.
Bölüm 7 – Kösice ve Novi Sad Gezisi ise burada.